aHaber
16 Ocak 2021, Cumartesi
  • ANA SAYFA
  • CANLI YAYIN
  • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
      • Medya
      15 Temmuz Klipler Yaz-Boz Satır Arası Canan Barlas ile Gündem Memleket Meselesi Kadraj Düşünce Atlası Unutma Hatırla Portre Belgesel Kuşağı A Haber Perde Arkası Haber Özel Bir insan bir hikaye Toplumsal Hafıza Arka Plan Söz Teması Seyahatname Diplomasi Banu El İle Ajans Haktan Uysal İle A Haber'de Bugün Erkan Tan İle Sabah Ajansı Özel Video
  • ÖZEL VİDEO
  • KLİPLER
  • A HABER RADYO
  • ANALİZ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • ÖZEL VİDEO
  • ÖZEL HABER
  • CANLI
    • TV YAYINLARI
      • A Haber
      • A Spor
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
    • RADYO YAYINLARI
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
      • Apara Radyo
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • GALERİ
  • TÜRKİYE KUPASI
  • NAMAZ VAKİTLERİ
  • DİZİLER
    • Kuruluş Osman Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz Hercai Bir Zamanlar Çukurova Akıncı Maraşlı Maria ile Mustafa Eski Diziler
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
  • atv PROGRAMLARI
    • Müge Anlı ile Tatlı Sert Esra Erol' da Kim Milyoner Olmak İster
  • DİĞER
    • Özel Haber Klipler Analiz Portre Yazarlar Son Dakika Yaşam Magazin Teknoloji Otomobil Din Tarih Sağlık Medya Ramazan
      Galeri Pınar Altuğ yeni imajını paylaştı! Beğeni yağdı 5 yıldır kafeste yaşıyor elbiselerini yiyor! Bütün dünya şaştı kaldı Bülent Ersoy’un yüzüne ne oldu? Paylaşımı takipçilerini korkuttu Hamam böceği ile zümrüt yaban arısının ölüm kalım savaşı! Kazanan bakın ne yaptı Son dakika: Türkiye'de ilk kez görüldü! Heyecanlandıran keşif! İşte yeni tür Songar silahlı drone özellikleri | İlk kez bir zırhlı araca entegre edildi! Hedefi önceden tespit edip imha edecek Hercai’de Miran ve annesi ilk kez karşı karşıya! Benden aldıklarını, geri veremezsin Motorlu Taşıtlar Vergisi 2021 | MTV taksitli ödeme | Araç sahipleri dikkat! Sakın kaçırmayın
      Üye Girisi / Üye Ol Namaz Vakitleri RSS Bize Ulaşın Künye Frekanslar Arşiv Yayın Akışı Gizlilik Bildirimi Ziraat Türkiye Kupası
  • BİZE ULAŞIN
Namaz Vakitleri şehir ara

    A HABER VİDEO

    • Programlar
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Spor
    • Ekonomi
    • Kültür Sanat
    • Teknoloji
    • Otomobil
    • Diziler
      • Akıncı
      • Kuruluş Osman
      • Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
      • Bir Zamanlar Çukurova
      • Hercai
      • Maraşlı
      • Atv Eski Diziler
        • Maria ile Mustafa
        • Beni Bırakma
        • Canevim
        • Gel Dese Aşk
        • Gençliğim Eyvah
        • Sen Anlat Karadeniz
        • Kimse Bilmez
    • atv Programları
      • Müge Anlı ile Tatlı Sert
      • Esra Erol' da
      • Kim Milyoner Olmak İster
    • Medya
    ANA SAYFA
    Videolar Dünya Videoları ANALİZ - Çok kutuplu yeni soğuk savaş mı?
    Kafeste yaşıyor elbiselerini yiyor! Dünya şokta
    “Parayla pasaport” itirafı ortalığı karıştırdı!
    Rusya'da korkunç patlama
    Ortalığı birbirine kattı!
    Dalgalardan son anda kaçtılar
    Selfie uğruna canından oldu!
    Twitter CEO'sundan çarpıcı itiraflar
    Yemin töreni öncesi kırmızı alarm! Washington'da çalışmalara hız verildi

    ANALİZ - Çok kutuplu yeni soğuk savaş mı?

    Bir sonraki videoyu oynat
    ABONE OL
    Giriş: 16.12.2020 22:32
    Güncelleme:16.12.2020 22:32
    Nükleer anlaşmaların fesh edilmesiyle dünya yeni bir döneme giriyor. İçinde olunan ama herkes tarafından hissedilmeyen yeni soğuk savaşın şiddeti her geçen gün artıyor. Dünya çok kutuplu bir döneme mi giriyor? Bu sorunun yanıtı özel olarak hazırladığımız analiz haberimizde...

    Milyonlarca insanın öldüğü İkinci Dünya savaşının son günü. Tarih 2 Eylül 1945...

    Japonya imzaladığı koşulsuz teslimiyet anlaşmasıyla milyonların hayatını kaybettiği büyük dünya savaşı resmi olarak sona ermişti.

    İkinci Dünya Savaşı resmi olarak bittiğinde aslında dünya daha büyük bir savaşa doğru gidiyordu.

    Soğuk savaş kapıdaydı. 1945'te George Orwell, "sen ve atom bombası" adlı iki ve daha fazla ülkenin nükleer çekişme mücadelesini konu alan makalesinde ilk kez soğuk savaş tabirini kullandı.

    Soğuk savaş 91'de bittiğinde, neredeyse 21. yüzyıla dayanırken hem günümüz uluslararası siyasi sistemini oluşturdu, hem de bilinen savaşın karakteristiğinin değişmesine sebep oldu.

    Soğuk savaş Amerika Birleşik Devletleri'nin öncülüğünde batı bloğu, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin öncülüğünde ise doğu bloğu arasında siyasi, ekonomik, ideolojik ve askeri yönden gerçekleşen bir savaştı.

    Bu savaşlar öncekilerinin aksine cepheden ticarete, ticaretten diplomasiye, diplomasiden uzaya uzanan geniş bir alanda gerçekleşiyordu.

    Günümüzde de savaş alanları gittikçe genişliyor. Dönemin İngiliz başkanı Winston Churchill, 5 Mart 1946'da Amerika'nın Mousiri eyaletinde yaptığı konuşmasında "demir perde" ifadesini kullanarak dünyayı ikiye bölerken soğuk savaş dönemi resmi olarak başlamış ve ayrılıklar derinleşmiş oldu.

    Bu konuşma batı bloğunun bir eylem planı niteliğindeydi.

    Soğuk savaş döneminde gerçekleşen savaşlar hiçbir zaman bu oyunu oynayan asıl devletlerin topraklarında gerçekleşmedi.

    Savaşlar o dönem dünya siyasi tarihinde yer edecek olan "vekaletler" aracılığı ile "vekalet savaşları" adı altında gerçekleşti.

    Vekalet savaşlarını tercih etmenin o dönem pek çok nedeni vardı.

    Dönemin uluslararası ilişkiler teorisyenleri fayda-maliyet analizi sonucunda ikinci dünya savaşının yıkıcılığını da baz alarak vekalet savaşlarının kendi ülkelerinin çıkarları açısından daha karlı olduğunu düşündüler.

    İkinci Dünya Savaşının devasa yıkıcılığı aynı zamanda soğuk savaşın gerçekleşmesindeki en önemli faktör olarak kabul edilir.

    Savaşı kazanan mihver devletleri bile bu savaştan büyük yaralar aldı. Unutulmamalı ki soğuk savaş tabiri caizse "uzun bir barış" dönemidir.

    Bu "uzun barış" dönemini sağlayan ve aynı zamanda iki kutuplu bir dünya sisteminin lider oyuncuları ABD ve SSCB arasında gerçekleşen en büyük savaşın alanı şüphesiz ki nükleer silah rekabetiydi.

    6 Ağustos 1945'te "küçük çocuk (little boy) lakaplı atom bombası Hiroşima'ya 9 Ağustos 1945'te "şişman adam (fat man) lakaplı atom bombası Nagazaki'ye dönemin Amerikan Başkanı Truman'ın emriyle atıldı.

    Bombaların etkileri sadece Japonya ile kalmadı. Bombalar adeta tüm dünyaya atılmıştı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

    Korkunç patlamalarda 140 bin kişi yaşamını yitirirken, patlamanın etkileri günümüze kadar devam etti.

    Amerika elindeki bu güçlü silahı kullanmasının ardından, ülkeler nükleer silahlanma yarışına girdi. Meşhur caydırıcılık teorisi işte o zamanlarda artık göz kırpmaya başlamıştı.
    Soğuk savaş yıllarında caydırıcılık stratejik düzeyde devletlerin yöneldiği en önemli dış politika araçlarından biri haline geldi.

    İki kutuplu bir yapıya dayanan soğuk savaşın eseri olan caydırıcılık teorisi o dönem yoğun bir şekilde üzerinde kafa yoruldu.

    Nükleer felaket tedirginliğinin en yoğun olduğu dönemde Amerika ve Sovyetler onlarca erken uyarı sistemi geliştirdi. iki devleti politikacıları uzun yıllar bu korku ve tehdit üzerinden politika geliştirdi.

    Soğuk savaş ve nükleer savaş korkusu uzun yıllar Hollywood filmlerinin bir numaralı konusunu oldu.

    Ülkeler ulusal güvenlikleri açısından adeta teyakkuz halindeydi. Bu tip erken uyarı sistemlerinin oluşmasını sağlayan stratejini adı ise "anlık yaygınlaştırılmış caydırıcılık" olarak kayıtlara geçmişti.

    Böylesine büyük bir silah ilk ve son kez kullanıldı ama her zaman kullanılabileceği korkusu caydırıcılık etkisini gitgide artırıyor.

    Nükleer savaşların icadı ile klasik savaş pratiği bir kez daha değişmiş oldu.

    Öyle ki Pakistan ve Hindistan elinde bulundurduğu nükleer başlıklı füzeler daha önce hiç denenmemiş, ne derece etkili olduğu, çalışıp çalışmadığı bilinmemesine rağmen ordularının envanterinde bu silahlar caydırıcı unsur olarak bulunuyor.

    Hatta iki komşu ülke arasındaki çekişmenin bir üst boyuta gitmemesinin nedenlerinden biri de bu olarak gösteriliyor.

    Nitekim, İkinci Dünya Savaşında sadece bir kez ve strateji eksikliği ile kullanılmış bir atom bombası soğuk savaş döneminin yazılan ve söylenen bütün stratejilerin temelini oluşturdu. Sovyetlerin yaygınlaştırılmış caydırıcılığı Amerikan'ın gölgesinde kaldı.

    Bir ülkenin başka bir ülke güvenliğiyle ilgili uzun dönem stratejik planlamalarla geliştirdiği yaygınlaştırılmış caydırıcılık aynı zamanda söylevi de içeriyor. Bu sebeple Amerika uygulamış olduğu kampanya ile belki de elinde bulundurduğu silahı olduğundan daha güçlü göstererek dünyaya pazarlamış oldu.

    Tarihler 1987'yi gösterdiğinde yumuşama dönemi başladı.

    Artan uluslararası güvenlik sorununa bir son verilmek istendi. elbette bu yumuşama dönemine geçişin sebebi artık uluslararası ilişkiler arenasındaki iki lider devletin topraklarına veya onların ittifaklarına doğrultulmuş balistik füzelerdi.

    Bu bağlamda orta menzilli nükleer kuvvetler ile ilgili resmi müzakereler kasım 1981'de ABD ve SSCB arasında Cenevre'de başladı.

    INF anlaşmasının temelinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin Avrupa'nın büyük bir kısmını vurabilecek seyir füzeleri geliştirmesi ve buna karşılık da ABD'nin Moskova'ya kısa sürede ulaşabilecek füzeleri Avrupa'ya konuşlandırmasıyla tırmanan gerilimi yatıştırmak vardı.

    Dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ile SSBC Lideri Mihail Gorbaçov arasında Washington'da 8 Aralık 1987'de imzalandı.

    İmzalanan anlaşma her iki ülkenin elindeki 500 ila 5 bin 500 kilometre arasında menzile sahip balistik ve seyir füzelerinin imha edilmesini sağladı.

    Anlaşmadan sonra her iki ülke toplamda 2 bin 600 civarında füzeden arındı. Sovyetlerin 1991'de dağılmasından sonra anlaşma ABD, Rusya ve bağımsızlıklarını kazanan on bir devlet arasında sürdürüldü.

    Günümüze doğru gelindiğin de Abd Başkanı Donald Trump Ekim 2019'da yapmış olduğu açıklamasında Rusya'yı INF'i ihlal ile suçladı.

    Uluslararası güvenlik bakımından büyük bir önem arz eden INF 2 Ağustos 2019'da Amerika ve hemen ardından Rusya'nın da çekilmesiyle yeni bir dönemin kapıları açıldı.

    ABD, Rusya'nın elinde bulundurduğu novator 9m729 isimli seyir füzeleri, fırlatma rampaları ve ilgili teçhizatı imha etmesini isterken Rusya bu füzelerin anlaşma şartlarına aykırı olmadığını savunmaktaydı.

    ABD, Rusya'nın bu füzelerin menzilini anlaşma şartlarını ihlal edecek şekilde artırdığını dolayısıyla direkt avrupa'ya ciddi bir tehdit arz eder hale getirdiğini iddia etti.

    Hem nükleer hem de konvansiyonel başlıklı füzeler imha edilmiş ancak denizden fırlatılan ya da havadan iletilen füzeler için INF anlaşması herhangi bir kısıtlama öngörmedi.

    Günümüzde taktik nükleer silahlar yerine hassas güdümlü mühimmatlar daha işlevsel hale geldi.

    ABD'nin bu stratejik faydayı görerek bu tip sistemleri deniz platformlarında konuşlandırması Rusya'nın INF'yi ihlalinin önemli sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor.

    ABD kadar güçlü bir donanmaya sahip olmayan Rusya bu açığı orta menzilli seyir füzeleriyle kapatmaya çalışıyor.

    Üstelik en başından beri doğu Avrupa'dan Rus topraklarına doğru jeopolitik bir tehdit hissediyorken.

    INF'in bir başka kolu ise start anlaşmaları. Balistik füzelerin ve ağır bombardımanların sayısının 1.600'e çekilmesini hedefleyen start anlaşması Temmuz 1991'de imzalanarak yürürlüğe girdi.

    93'te ise nükleer silahların üçte ikisini kullanım dışı bırakan Start II Anlaşması Moskova'da imzalandı, fakat hem ABD hem de Rus parlamentoları, imzalanan bu anlaşmayı onaylanmadı.

    Nükleer savaş başlıklarının üretimini ve kullanımını kısıtlayan uluslararası arenadaki son anlaşma olan new start (start III) 8 Nisan 2010'da Prag'da dönemin başkanları Barrack Obama ve Dmitry Medvedev tarafından imzalandı.

    5 Şubat tarihinde de yürürlüğe girdi.

    Start III Anlaşması'nın süresi Ocak 2021'de sona erecek.

    Amerika, Rusya'nın son yıllarda geliştirmiş olduğu füzeleri anlaşma kapsamına almak istiyor.

    Ayrıca bu anlaşmaya yükselen Çin'ini de dahil etmek istemesi beraberinde birçok soru getiriyor.

    Karşılıklı istekler ve çin'nin anlaşmaya katılmama ihtimali start anlaşmanın uzamasını tehlikeye sokuyor.

    Hali hazırda INF'ten sonra birçok ülkenin silahlanma yarışı hızlanırken Start III'ün de uzamaması durumunda herhangi bir nükleer kısıtlama olmayacak ve dünya bir kez daha nükleer savaş tehdidi altına girecek.

    Nükleer bir gerginlik oluşması durumunda, iki kutupludan çininde dahil olduğu çok kutuplu bir yapıya girileceği öngörülüyor

    Birçok uzman yeni gerginliğin güney Çin denizinde başlayabileceğini ve bu durumda Amerika ile Çin arasındaki ticari ve ekonomik bağların tamamen kopacağını söylüyor.

    'Ticaret savaşları' adı altında yeni bir cephe oluşmuşken böyle bir durumda küresel ekonomide bir kriz yaşanması muhtemel görünüyor.

    Devletler nükleer belirsizliğe doğru sürüklenirken bir başka mücadele alanı olan yapay zeka şu anda arka planda en yoğun çalışılan konu.

    Yapay zekanın gerçek kapasitesini ortaya çıkarmaya çalışan araştırmalar son yıllarda hız kazanırken aslında bu oluşum hiç de yeni sayılmaz.

    Amerika Birleşik Devletleri yapay zeka çalışmalarına ikinci dünya savaşından hemen sonra başladı.

    1950'de alan Turing'in Mind dergisine yazmış olduğu makalesinde şu soru yer alıyordu; "makineler gerçekten düşünebilir mi?" 1950lilerin soğuk savaşında nükleer kapasite geliştirilerek dünyaya egemen olmak isteyen devletler bugün yapay zekayı bu amaçla kullanmaya çalışıyorlar.

    Her sene özellikle ABD ve Çin'in yayınladığı senelik yapay zeka raporlarında bahsedilen yegane maddeler var.

    Bu maddeler yapay zekayı tam kapasite kullanıp dünya egemenliğini elinde bulundurma ve gerek elektronik harp gerekse siber saldırılara karşı her zaman hazır olma durumu hakkında.

    Ayrıca 11 Eylül sonrası değişen tehdit algısı, gerekse de doğu Avrupa, doğu Asya ve Ortadoğu'da yaşanan son gelişmeler caydırıcılık teorisine ilgiyi yeniden arttırıyor.

    Bu sebeple yapay zeka raporlarında asla atlanmayacak bir diğer madde olan yapay zekanın caydırıcı bir unsur olarak yazılması dikkatleri çekiyor.

    Amerika ve Çin arasında bir yapay zeka ve Silikon Vadisi Savaşları olduğu biliniyor.

    Bu savaşı kazanan ülke şüphesiz yeni dünya düzeninde süper güç devlet olma unvanına sahip olacak.

    Bu sebeple eski caydırıcı güç nükleer ile yeni caydırıcı güç yapay zek arasında bir rekabet mi yoksa iş birliği mi olacağı merak konusu.

    Soğuk savaş döneminde erken uyarı sistemlerinin hem Sovyet tarafında hem de Amerika tarafında yanlış uyarı verdiği ve teknolojik sistemlerin bu yanlış algılayışı dünyayı geri dönülmesi imkansız bir duruma sokacaktı.

    Yapay zeka'nın şu anda tam kapasite kullanılamıyor olması günümüzde nükleer caydırıcılığın önüne geçmesine fırsat tanımıyor.

    Yapay zeka algoritmaları bahsedilen erken uyarı sistemlerine entegre edilebilir fakat algoritmalara güven olması gerekenden çok fazla.

    Yeni teknolojiler yeni stratejik rekabet biçimlerini getirdikçe, devlet karar vericilerin daha fazla teknik bilgi alması gerekiyor.

    Bu gereksinimin, teknik konularda temel bir yanlış anlaşılmadan dolayı oluşuyor.

    Yapay zekz ve nükleer silah araçları ve değişen savaş algısıyla yeni soğuk savaş içinde bulunduğumuz 21.yüzyılı içerisine alıyor.

    Zayıflayan süper güç Zmerika, bölgesel güç Rusya, yükselen Nin ve son zamanlarda gelişen özellikle Türkiye'nin de içinde olduğu bu devletler arasında geçen soğuk savaşın gidişatı gerek ulusal gerekse uluslararası güvenlik açısından önemi vurgulanırken, yaşanan anlık gelişmelerle süreç daha da belirsizleşiyor.

    DİĞER
    Kafeste yaşıyor elbiselerini yiyor! Dünya şokta
    Kafeste yaşıyor elbiselerini yiyor! Dünya şokta
    “Parayla pasaport” itirafı ortalığı karıştırdı!
    “Parayla pasaport” itirafı ortalığı karıştırdı!
    Rusya'da korkunç patlama
    Rusya'da korkunç patlama
    Ortalığı birbirine kattı!
    Ortalığı birbirine kattı!
    Dalgalardan son anda kaçtılar
    Dalgalardan son anda kaçtılar
    Selfie uğruna canından oldu!
    Selfie uğruna canından oldu!
    Twitter CEO'sundan çarpıcı itiraflar
    Twitter CEO'sundan çarpıcı itiraflar
    Yemin töreni öncesi kırmızı alarm! Washington'da çalışmalara hız verildi
    Yemin töreni öncesi kırmızı alarm! Washington'da çalışmalara hız verildi
    Buzlu yolda kayıp köprüden uçtu
    Buzlu yolda kayıp köprüden uçtu
    Kayak merkezine çığ düştü
    Kayak merkezine çığ düştü
    6,2 büyüklüğünde deprem! Ölü ve yaralılar var
    6,2 büyüklüğünde deprem! Ölü ve yaralılar var
    Koronavirüs pasaportu dönemi
    "Koronavirüs pasaportu" dönemi
    Daha Fazla Video Göster
    • VİDEO
    • CANLI YAYIN
    • PROGRAMLAR
      • Düşünce Atlası
      • Yaz Boz
      • Kadraj
      • Toplumsal Hafıza
      • Canan Barlas ile Gündem
      • Arka Plan
      • Memleket Meselesi
      • Seyahatname
      • Belgesel Kuşağı
      • Diplomasi
      • Söz Teması
      • Medya Dünyası
      • İş'in sırrı
      • Dijital Çağ
      • Z Raporu
      • 1.Sayfa
    • Üye Girişi
    • Üye Ol
    • A HABER ÖZEL
    • GÜNDEM
    • EKONOMİ
    • SON DAKİKA
    • YAŞAM
    • DÜNYA
    • SPOR
    • MAGAZİN
    • TEKNOLOJİ
    • OTOMOBİL
    • DİN
    • TARİH
    • SAĞLIK
    • YAZARLAR
    • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
    • GALERİ
      • En Yeniler
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Ekonomi
      • Magazin
      • Spor
      • Otomobil
      • Teknoloji
    • RSS
    • BİZE ULAŞIN
    • KÜNYE
    • FREKANSLAR
    • ARŞİV
    • YAYIN AKIŞI
    • iPhone
    • iPad
    • Android
    • Facebook
    • Twitter
    • Flipboard
    • Youtube
    • RSS