Mehmetçik Kûtulamâre'nin kadrosuna katılan İsmail Hacıoğlu'dan çok çarpıcı açıklamalar
İsmail Hacıoğlu, 'Ayla' filmindeki başarılı performansının ardından TRT1'in iddialı dizisi 'Mehmetçik Kûtulamâre'nin kadrosuna katıldı. Ünlü oyuncu, "Acemi birliğim 'Ayla', usta birliğim ise 'Kûtulamâre' oldu. İzleyiciye ters köşe yaptım; insanları şaşırtmayı seviyorum" dedi. Hacıoğlu çok özel açıklamalarda bulundu.
Ünlü oyuncu İsmail Hacıoğlu, TRT1'de perşembe akşamları ekrana gelen 'Mehmetçik Kûtulamâre' dizisinin kadrosuna başrol olarak dahil oldu. Dizide Osmancık Taburu'nun neferlerinden birini canlandıran Hacıoğlu ile Riva'daki platoda bir araya geldik. Ünlü oyuncu ile iddialı diziyi ve Zeytin Dalı Operasyonu gibi ülke gündemine dair önemli konuları konuştuk...
Böyle dev bir prodüksiyonda rol almak, bir oyuncu için heyecan verici olmalı...
Bir dönem projesi teklif edildiğinde, 'Eyvah! Acaba hakkı verilen bir prodüksiyon mu olacak?' diye endişe ediyorsun. Karşına gelen işler hep o minvalde olunca fazlasını düşünemiyorsun.
Bu dizide kendi platomuzda çalışma avantajımız var; mekanlarla istediğimiz gibi oynayabiliyoruz.
Kostümcüler, tarihsel çalışmalar yapıp kafa patlatabiliyor. Bir oyuncu için aksesuvar, kostüm ve mekan çok önemli; o atmosfere girebilmesi ve empati yapabilmesi için... Burada bu şartlar fazlasıyla vardı, geriye sadece oynamak kalıyor zaten.
Rolünüze adapte olabildiniz mi?
Bu kadar özenli çalışan, birbirine çok özenli davranan bir ekip var burada.
Çok memnunun oynadığım karakterden, böyle bir ekibe dahil olmaktan, böyle bir rolle, bu hikayeye girmekten çok mutluyum. Çorbada bizim de tuzumuz bulunuyorsa, ne mutlu bize...
ÜLKENİN BEKASI İÇİN GÖREVİMİZİ YAPARIZ
Zeytin Dalı Operasyonu ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Allah tüm askerlerimizin yardımcısı olsun; çok kutsal bir görev için oradalar. Kimse böyle bir şeyin içinde olmak istemez ama ülkenin bekası için herkes üstüne düşen görevi yapar.
Allah o günleri getirmesin... Biz bugün buradayız, yarın orada da olabiliriz; bizim için bir sıkıntı yok.
Bugünkü noktaya bakınca ülkemizin geleceği için ne söylersiniz?
Potansiyeli yüksek bir ülke olduğumuzu düşünüyorum. Daha fazla üretime geçmeliyiz, kendimize dönmeliyiz, yatırımlarımızı da kendimize yapmalıyız gibi geliyor bana. Bu ülke topraklarının bir vatandaşı ve böyle bir ceddin torunu olduğum için kendimle de gurur duyuyorum.
180 DÖNÜMDE KOCA BİR ŞEHİR, TREN HATTI VE ÇÖL KURULDU
'Mehmetçik Kûtulamâre' dizisi için Beykoz/Riva'da 180 dönüm arazi üzerine;
60 sokağı ile Kut şehri, Kut Kalesi, çarşısı, cami, tekke evleri, Dicle nehri, Bağdat şehri, karargah, kışla, hanlar, Bağdat çarşısı, siperler, pentatlon alanları ve çarşı inşa edildi. Bu, Türkiye'deki en büyük film/dizi platosu durumunda.
Dizide 35 ana oyuncu ve 160 kişilik özel bir aksiyon ekibi yer alıyor.
Dizi için iki yıl hazırlık yapıldı. Platonun inşası altı ayda tamamlanırken, oyuncu seçimleri için binlerce kişiyle görüşüldü. Kamera arkasında 200 kişilik bir ekip oluşturuldu.
Aksiyon sahnelerinde 10 kamera kullanıldı. Dönemin eskitme renkleri için ABD'den kamera filtreleri getirildi.
Tren sahneleri İzmir-Aydın arasında çekildi. Döneme ait bir lokomotif, Aydın-İzmir hattında işleyen 1908 tarihli özel vagon, dört adet döneme ait yolcukompartımanlı vagon ve dört yük vagonundan oluşan katarlı tren seti oluşturuldu.
Bu, bugüne kadar bir yapım için hazırlanan en uzun tren seti.
Diğer oyuncularla aranız nasıl?
İyi, hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.
İşin ağır tarafını onlar kaldırdılar, çektiler. Karda-kışta sette yaşadıklarını dinliyorum... Benim acemi birliğim 'Ayla' filmi, usta birliğim de 'Kutülamare' oldu. (Gülüyor)
Diziye başladıktan sonra nasıl tepkiler aldınız?
Gayet güzel... İnsanlar beklemiyordu, biraz ters köşe oldu galiba. Seviyorum şaşırtmayı.
Kariyer planlamanızı nasıl yapıyorsunuz?
Son bir yıldır birlikte çalıştığım, kader arkadaşlığı yaptığım biri var;
Abdullah Bulut. Sürekli birlikteyiz, bu zamana kadar görmediğim birçok şeyi gösteriyor bana. Eskiden çok kaygım vardı, şimdi daha sakinim.
Bir dönem dizisinde rol alıyorsunuz; tarihle aranız nasıl?
Sürekli okumak lazım... Biz unutuyoruz okumayı veya sevmiyoruz ama durum bu. Ben Kûtulamâre'nin böyle bir zafer olduğunu bilmiyordum mesela... Teşkilat-ı Mahsusa'nın bu kadar önemli bir kuruluş olduğunu, Cumhuriyet'in ve birçok devletin kurulmasında rol oynadığını gerçekten bilmiyordum. Görünen kısmı kadar, görünmeyen kısmı da dağ gibi.
O kısma biraz kafa çalıştırmak gerekiyor çünkü esas hazine orada...
Ecdatla övünmemek elde değil...
Tabii ki...
Osmanlı'dan kalan böyle bir mirasa sahip olmak nasıl bir his?
Balkan göçmeni bir ailenin çocuğuyum.
İstanbul'da doğdum, büyüdüm ama Bulgaristan'dan göçerken birçok badire atlatmışız. Eşim de Makedon göçmeni, o tarafı da dinliyorum ondan.
Çok zorluklar çekilmiş, biz bugün burada rahat rahat yaşayalım diye. Ki günümüzde de kardeşlerimiz, Zeytin Dalı Operasyonu'nda vatanımız için mücadele ederken, biz de burada kendi savaşımızı veriyoruz bir anlamda...
Böyle bir hikayeyle atalarımı andığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Bir oyuncunun misyon yüklenmesini doğru buluyor musunuz?
Bir oyuncu her şeyi oynamalı; en azından ben öyle bakıyorum işime.
Çünkü o zaman işin içine siyaset, politika ve senin üstüne vazife olmayan birçok şey giriyor. Dolayısıyla yok ya, o kadar misyon bence fazla... İyi bir insan olmak, çok önemli bir misyon zaten. Her insanın böyle bir misyon üstlenmesi lazım; bunun için oyuncu, doktor falan olmaya gerek yok. Örnek olacaksam böyle olmalıyım; benim misyonum, iyi bir insan olmak. Beni örnek alacaklarsa bunu alsınlar.
Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
Çok başka bir şeymiş; hep anlatıyorlardı da 'Nasıl ya!' falan diyordum.
'Baba olmadan anlamazsın' derlerdi, gerçekten öyleymiş. Kucağına alınca anlıyorsun; dünyanın en güzel şeyi bu. Allah olmayanlara da versin.
Ama ikinciyi bilemiyorum, ne yalan söyleyeyim! (Gülüyor) Çok büyük bir sorumluluk, üstüne titriyorsun. Korkularını ve kaygılarını ikiyle çarpmak biraz cesaret istiyor. Daha o kadar cesur değilim açıkçası. Belki üç-beş sene sonra... Baba olduktan sonra çok sakinleştim, o eski ben gitti.
Maddi yatırımlarınız var mı?
Çok yatırabildiğim bir şey olmadı, benimkiler daha ayakta! (Gülüyor) Bundan öncekileri hep boşuna yatırdım, bundan sonrakileri ise kızıma ve onun geleceğine, aileme yatırmayı düşünüyorum. Yoksa dünya malı geçer; ne yapacaksın, mezara mı götüreceksin?
Sosyal medya ile aranız nasıl?
Şunu belirtmek istiyorum; sosyal medyada yalnızca Instagram'da varım, onun dışında hiçbir hesabım yok.
Sadece Instagram'da var olan İsmail Hacıoğlu, gerçekten benim.
180 DÖNÜMDE KOCA BİR ŞEHİR, TREN HATTI VE ÇÖL KURULDU
'Mehmetçik Kûtulamâre' dizisi için Beykoz/Riva'da 180 dönüm arazi üzerine;
60 sokağı ile Kut şehri, Kut Kalesi, çarşısı, cami, tekke evleri, Dicle nehri, Bağdat şehri, karargah, kışla, hanlar, Bağdat çarşısı, siperler, pentatlon alanları inşa edildi. Bu, Türkiye'deki en büyük film/dizi platosu durumunda.
Dizide 35 ana oyuncu ve 160 kişilik özel bir aksiyon ekibi yer alıyor.
Dizi için iki yıl hazırlık yapıldı. Platonun inşası altı ayda tamamlanırken, oyuncu seçimleri için binlerce kişiyle görüşüldü.
Kamera arkasında 200 kişilik bir ekip oluşturuldu.
Aksiyon sahnelerinde 10 kamera kullanıldı. Dönemin eskitme renkleri için ABD'den kamera filtreleri getirildi.
Tren sahneleri İzmir-Aydın arasında çekildi. Döneme ait bir lokomotif, Aydın-İzmir hattında işleyen 1908 tarihli özel vagon, dört adet döneme ait yolcukompartımanlı vagon ve dört yük vagonundan oluşan katarlı tren seti oluşturuldu.
Bu, bugüne kadar bir yapım için hazırlanan en uzun tren seti.
Oyuncu ve aksiyon ekibi, Türkiye'nin en iyi askerleri tarafından altı ay eğitildi. Oyunculara at binme, silah atışı, pentatlon, yakın dövüş, intikal, gece eğitimi ve kamp gibi askeri eğitimler verildi.
19'uncu yüzyıl Osmanlı askerlerinin aldığı çöl eğitimi de aynen uygulandı.
Oyuncular, askeri şartlarda gece intikallerine çıkarak geceyi çadırlarda geçirdi.
70 bin metre kumaşla dönemin Türk askeri, Arap aşireti, İngiliz askeri ve halkına ait binlerce kostüm dikildi.
Özel tasarım atölyesi ve 10 sanat deposu kuruldu. 60 kişilik sanat ekibi tarafından döneme ait binlerce silah, mühimmat, mermi ve onlarca top üretildi.
Türk ve İngiliz askeri çadırları, sahra, hastane ve Arap aşiret çadırları olmak üzere 250 adet çadır üretildi.
Riva'daki plato dışında; İstanbul'da Adalar, Sultanahmet, Kocaeli/Kefken ve İzmir'de çekimler yapıldı.
Dizi için 60 at satın alınıp bir hara kuruldu. Onlarca deve, koyun ve keçi de dizideki birçok sahnede yer aldı.
KûTULAMÂRE'DEKİ DESTANSI MÜCADELE
Yapımcılığını ve senaristliğini Mehmet Bozdağ'ın üstlendiği 'Mehmetçik Kûtulamâre' dizisinde; İsmail Hacıoğlu, Kaan Taşaner, İsmail Ege Şaşmaz, İlker Aksum, Serdar Gökhan, Gamze Özçelik ve Özgü Kaya rol alıyor. Dizide; Süleyman Askeri'nin komuta ettiği Osmancık Taburu'nun zorlu Irak coğrafyası'nda İngilizler'e karşı verdiği destansı mücadele anlatılıyor. Dizi; İngilizler'in Kûtulamâre'de aldığı tarihi mağlubiyeti konu ediyor.