İlber Ortaylı "Çanakkale geçilmez" sözünün nereden geldiğini anlattı
Çanakkale Zaferi hakkında açıklamalarda bulunan Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Çanakkale geçilmez" sözünün nasıl ortaya çıktığını anlattı. İlber Ortaylı 15 Mart Çanakkale Zaferi için, "Türk imparatorluğunun bir parça düzgün bir komuta altına girdiği vakit neler yapacağını gösterir" ifadelerini kullandı.
"Çanakkale geçilmez" sözünün nasıl ortaya çıktığını anlatan Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Savunma bizim işimiz" diyerek, Türk askerinin son derece dayanıklı ve tahammüllü olduğunu da sözlerine ekledi.
18 Mart'taki Çanakkale Deniz Zaferi'ne değinen Ortaylı, düşman donanmasının Gelibolu'dan geçerek İstanbul'a gelip işi bitirmeyi hedeflediğini belirtti. Nusret Mayın Gemisi tarafından o gece mayın döşendiğini hatırlatan Ortaylı, şöyle konuştu
"GEÇİLMEZ DİYE BİZ SÖYLEMEDİK"
"Savunma bizim işimiz. Alman generaller Türk ordusunun başında bir bela. Bunların bazıları daha akıllıca adamlardır. Yabancı orduların komutanlarına orduyu teslim etmek çok akıllı bir iş değildir. Ön tarafta Fransızlar, 'Efendim biz kıyıları, Geliboluyu döveriz, siz ilerlersiniz, karaya da siz çıkarsınız.' dediler.
Bayıldılar buna ama iş öyle olmadı. Fransız donanması çok ağır kayıplar verdi. 3 gemi tamamen saf dışı kaldı. Elizabeth bile yara alıp çekilmek zorunda kaldı. Dolayısıyla 'Çanakkale geçilmez' lafı oradan kaldı. Çanakkale geçilmez' lafını diyen biz değiliz. İngiliz Harp Kabinesi buna karar verdi, 'Gelibolu ve Dardanel' geçilmez dendi"
"ÇANAKKALE DOĞU VE BATI İÇİN ÖNEMLİYDİ"
Ortaylı, denizdeki savaşın ardından kara hücumlarının yaşandığını, o dönemde "Almanlar bunlara kazandırdı" diye söylentilerin de yayıldığını aktardı. "Bu Alman'ın kazanacağı bir şey değil" diyen Ortaylı, bunun büyük bir savaş olduğunu vurguladı.
Ortaylı, "Birinci harpte bunun gibi bir savaş örneği Fransa ve Rusya'da kısmen görülür. İkinci harpte daha fazla vardır ama savaşı çıkaran ve çok kuvvetli görülen Almanya'da böyle bir gazi şehir yok.
Çanakkale bütün doğu ve batı dünyasında çok önemli bir safahattır. Türk imparatorluğunun bir parça düzgün bir komuta altına girdiği vakit neler yapacağını gösterir. Asker son derece dayanıklı ve tahammüllüdür" diye konuştu.