30 MART yerel seçimleri, Türkiye'de birçok dengeyi de yerine oturtmaya başladı. Vatandaşın istikrarı seçmesi, ekonomiye yapılan saldırıları da bertaraf etti. Gezi olaylarıyla başlayan ve 17 Aralık darbe girişimiyle devam eden ekonomik saldırılar amacına ulaşamadı. Paralel örgütlerin dış güçlerle birlikte yürüttüğü bu saldırılar, özellikle piyasalardaki dengelere yönelik olmuştu. Özellikle 17 Aralık sonrasında yoğunlaşan saldırılarda İngiliz ve ABD'deki bazı yayın organlarına içerideki uzantılar da katılmış ve kura yapılan saldırılarla Türk Lirası'nın değeri düşürülmüştü. Bu ortamda Merkez Bankası'na yerli ve yabancı lobiler tarafından 'faizi artır' baskısı başlatılmıştı. Bu baskılar sonunda Merkez Bankası faizleri beklenenin de üzerinde artırmıştı. A Haber olarak o günlerde faizin artmaması yolundaki yayınlarımızı ısrarla sürdürmüş, Türkiye'nin kurtuluşunun faizde değil yatırım, üretim ve istihdam üçlüsünde olduğunu anlatmıştık. Zaten faiz artıran Merkez Bankası, yükselen kuru da frenleyememişti. Bir noktada amacına ulaşan lobilere cevap, 30 Mart'la milletten geldi. Seçimde AK Parti yine birinci parti oldu, kaos beklentileri boşa çıktı. Kurdaki düşüş hızlandı, borsa yükseldi. 2013 büyümesi yüzde 4, saldırıların olduğu son çeyrekteki büyüme yüzde 4.4 oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti öncesinde 'Faiz düşüyor, herhalde Merkez Bankası olağanüstü toplanır gözden geçirir ve bu sefer de faizleri düşürmesi gerekir' dedi. Şimdi gözler Merkez Bankası'na çevrildi. Ekonomi çevreleri, piyasalar ve reel sektör faizlerin inmesini bekliyor.