Afganistan'ın ABD işgalinden sonra ikinci demokrasi denemesi olarak değerlendirilen cumhurbaşkanlığı ve yerel yönetim seçimleri önceki gün gerçekleşti. Sonuçların 24 Nisan'da netleşmesi beklenirken, seçime şimdiden hile ve rüşvet iddiaları, şiddet olayları ve Taliban tehdidi damga vurdu. Nispeten yüksek katılım oranı ve adayların sandıktan çıkacak sonuçlara saygı göstereceklerini açıklaması ise sürecin ümit verici tarafı olarak gösteriliyor. 2009'daki seçimler, hem katılım oranı açısından hem de seçim güvenliği açısından büyük tartışmalara neden olmuştu. Seçim İhbar Komisyonu Sözcüsü Nadir Muhsini, dün kendilerine bin 200 civarı hile raporunun ulaştığını, bu sayının gün geçtikçe artmasını beklediklerini duyurdu. Muhsini, oy verme merkezlerinin geç açıldığına, pusula sayısının yetersiz kaldığına, seçmen ve sandık görevlilerinin tehdit edildiğini açıkladı. Oy kamyonuna saldırı Katılım oranı ve adayların tutumu ise sürecin iyi tarafları olarak değerlendiriliyor. Önceki günkü seçimlerde 12 milyon seçmenden 7 milyonu oy kullandı. 8 aday da Bağımsız Seçim Kurumu tarafından açıklanacak sonuçlara saygı göstereceklerini duyurdu. Dün Kunduz eyaletinde yola döşenen bomba, oy sandıklarını taşıyan bir kamyonun geçişi sırasında patlatıldı. Saldırıda 3 kişi hayatını kaybederken, en az 8 sandık oy da yok oldu. 2009'DA NELER OLMUŞTU? Şiddet olayları, tehdit, hile ve düşük katılım dolayısıyla dünya tarafından 'gayri meşru' ilan edilen 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, kayıtlı seçmenlerin 3'te ikisi sandığa gitmemiş, yüz binlerce oy kaybolmuş, adayların büyük bir kısmının da silahlı gruplarla bağlantısı ortaya çıkmıştı. Hamid Karzai, rakibinin çekilmesinin ardından, ilk turda yüzde 50 oy alamamış olmasına rağmen cumhurbaşkanı ilan edilmişti.