Fenerbahçe çok hassas bir yıla girdi... Geçen sene aynı tabloda olan Galatasaray BaşkanıDursun Özbek, "% 100 Futbol"akonuk olduğunda "Transferleri Mayıs'ta bitirmiş miydiniz?" diye sorduğumda "Çok daha önce" dedi. Fenerbahçe ise resmi olarak oynadığı 6 maçtayeni santrforunu ilk 11'deoynatamadı. Niye? Hazır olmadığı için... Finansal Fair Play'dan dolayı da koskoca Fenerbahçe takımı, en önemlioyuncusu olanKjaer'i satıp,transfer yapabilmesevinciyaşadı. Ligde ikinci hafta bitmesine rağmen Valbuenadışında,seyircininalkışladığıbir tek oyuncu yok. Yarısından fazlasını da ıslıklıyorlar. Tribünler ve ülkedeki tüm Fenerbahçeliler barut gibi… Birkaç tane oyuncu yaptıkları pozitif hareket olsa da negatif hareketler çoğunlukta olduğu için tepki alıyorlar. Fenerbahçe taraftarı takımınabağlı ancak sildiği zaman datamamen silen bir taraftardır.
ŞANS İÇİN RİSK GEREKİR
Aykut Kocaman, hayatı boyunca hep sabırla hareket eden bir insandır. Antrenörlüğünde de öyle. Hedef gösterdiği Ekim ayıydı ama o da beklemiyordu Avrupa'da Vardar gibi bir takıma elenmeyi- ki ben de fena yanıldım.Fenerbahçe 4-5 atar rövanşıalır diye düşünüyordum. 20 bin kombine satılmış taraftar maça gelecek derken yine kararsız bir taraftar grubu oluştu. Bu taraftarı geri getirmek, camianın tekrar ayağa kalkması için çok kritik cümleler kullanmak, "4 maç kazanılır,takım toparlar" demek istemiyorum. Kötü ve şanssız başlangıcı biraz daha şansa çevirmek için belki uzun vadede eksi olarak dönebilir ama risk gerekir. Avrupa'dan elenince Finansal Fair Play kalktı. Aldıkları oyunculara bonservis ödeyebilecekler. Yani Başakşehir'le oynanacak 4. hafta maçına 4 ya da 5 yeni yıldız oyuncu ile çıkması gerek. Bu taraftarın yenidenheyecanlanması, Aziz Yıldırım ileAykut Kocaman'ın bu riski alıp taraftarınyeniden gönlüne girmesi gerek.herkes baskı altındaİki ihtimal var… Ya dediğim gibi yıldız isimler gelecek ya da Türk futbol tarihinin bana göre en büyük başkanı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe tarihininen önemli oyuncusu ve teknik direktörüolan Aykut Kocaman ayrılmak zorundakalacak. Takımı yöneten ve kulübü yönetenler üzerinde büyük baskı var. Fenerbahçe sadece basketbol takımı ile -ki o da güzel bir olay ama- yetinmeyecektir. 4-5 tane gelip bekleyecek değil, oynayacak oyuncu şart. Düzelmeihtimalinin zor görünmesinin enbüyük sebebi, sadece rakiplerine göreoyuncu yetersizliği değil. Fenerbahçelioyuncuların maçlara büyük baskıaltında çıkmaları, başarı getirme ihtimalini zayıflatıyor. Muhtemelen 9. haftayakadar maçlar güç geçecek. Kadro yenilenmezse geçen sene Nisan'ı göremeyen Fenerbahçe bu sene Ocak'ı da göremeyebilir. Benim bu söylediklerimFenerbahçelilerin, belki yönetimin veteknik direktörün moralini bozabilirancak gerçek olan bu.
-------
Mutfağa bile göndermiyorlar!
Oyunun sonunda iki isyan vardı dikkat çekici.. Çıkan Tolga, "Niye çıkıyorum, daha çok atardım" diyor, Yasin pas vermeyince, Rodrigues arzusundan, hırsından çıldırıyor. Sivas takımına haksızlık yapmayalım. Karşısında kim olsa sindirirdi Galatasaray... Zaman zaman kontrataklar da buldular fakat şu var, insanlar 0-0'dayken bile maçı Galatasaray'ın kazanacağını düşünüyor. Eveleme geveleme yok. Dün basın toplantısında Vardar'ın hocasının analizi çok önemliydi. Yana yana oynamak yok. Bu oyun formatı Tolga'yı öne çıkardı. Penaltı yok, frikik yok, 4 golü var. 0-0 gitse Selçuk atardı penaltıyı ama Gomis'e verdiler 2-0 diye. Büyük kulüpler nasıl başlarsa, öyle giderler. Galatasaray bu yılın seyirci rekorunu kırmıştır. Tudor, Dursun Bey ve bu takım, taraftarı stada getirdi. Avrupa kupalarından elenmiş bir takımın taraftarı olarak üstelik... Müthiş bir coşku, istek var çünkü.
Galatasaray'da 11 değişmiyor, haftaya nasıl çıkacağını biliyoruz. Kulübe de iyi denecek düzeyde. Daha Feghouli gelecek. Freni boşalmış kamyon demek doğru... Geçen sene iyi oynayan var mıydı? Parçalı bulutlu Podolski belki. Bu sene ise kötü oynayan bulamazsın.
Emre'yle konuşurken bana Sevilla maçında direkten dönen frikiğiyle ilgili bir tespit yaptı: "Farklı bir top olmuş olsa dönerdi. Topun başına geçtiğimde kaleci benim vuracağımı düşünerek iki uzun oyuncuyu barajın benim tarafıma koydu. Ben de Visca'yı çağırdım, yer değiştirdiklerinde ben vurdum." İşte bu zekadır, tecrübedir. Ne kadar basit bir detay ama çok önemli. Bu detayları yakalayabilecek birçok oyuncu var Galatasaray'da. Mesela Belhanda... Çok iyi oynamasa dahi 2'ye 1 yapıp işi çözebilir. Ya da Ndiaye... Tribünleri ayağa kaldırır, heyecanlandırır. Linnes kontrataklarda çabuk gelebilir. Sol bek almaktan vazgeçmesinler ama, uzun maraton var.
Çok tempolu, önemli bir maç oldu. Bir mutfağa gidip iki lokma alayım dedirtmediler. Geçen sene 5 kere yemeğe çık, sıkıntı olmazdı! Coşkusunda sıkıntı olmaz bundan sonra Galatasaray'ın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.