Kim ne derse desin iç siyasi gündemi MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Başkanlık sistemi" açılımı belirledi. Hatta, dış çevrelerin de ilgisi yeniden başkanlık tartışmalarına odaklandı. Sn Bahçeli'nin "Türkiye'de fiili bir durumvar, bunun adını koyalım, son kararımillet versin" şeklinde özetlenebilecek hamlesi, 2017 yılına ilişkin bir dizi senaryoyu ve planı da kökten sarstı.
Öncelikle şunu belirtelim. Devlet Bey, "başkanlık sisteminekarşı" pozisyonunu koruyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistem yaklaşımında da ısrar ediyor. Ancak, "ikna olabileceğişartlar" altında,başkanlık teklifinin milletintakdir ve tercihine sunulmasınada kapı aralıyor.
***
Peki, "MHP lideri taktikhamle mi yapıyor?"Yani, "şartlı destek vereceğim" dediktensonra, ilk turda topa girmeyip, AK Partigrubunun blok olarak hareket edip etmeyeceğinimi görmek istiyor? Bir bakıma, AKParti'de fire olup olmayacağına göre diğerhamlelerini mi düşünüyor?
Eldeki veriler ve Sn Bahçeli'nin gerek parti yöneticileri gerekse Sn Başbakan'la gerçekleştirdiği görüşmeler, çizgisinin net olacağını gösteriyor. Devlet Bey, -rakip deolsalar- iktidar partisini yarı yolda bırakacağı, ilk kavşaktan döneceği, sandığın milletin önüne getirilmesinden vazgeçeceği izlenimi uyandırmıyor! An itibariyle ve zorlu güvenlik şartları altında Türkiye'nin de 7 Ağustos Yenikapı Ruhu'nu, güncel siyasi konsolidasyona dönüştürmesi gerekiyor.
***
Bu noktada özel görüşmelerdeki hava da önemli. Tabii devlet sorumluluğu altındaki isimler arasında geçtiği için bu tür görüşmelere ilişkin yorum yazmanın riskleri söz konusu. Bu ihtimali dikkate alarak ama sağlam kaynaklara dayanarak devam edecek olursak. MHP liderinin, "kırmızı çizgilerinin"karşılanması halinde, bugünkü fiili durumudaha açık hukuki temele kavuşturacak,fakat mevcuttan daha ileri gitmeyecek birformüle sıcak bakacağı anlaşılıyor. Kırmızıçizgi demişken... Üniter devlet yapısınınkorunması, vatandaşlığın tanımının değişmemesi,resmi dilin esnetilmemesi ile özerkliğeyeşil ışık yakmayacak kuvvetli vurgulardanbahsediyoruz. Bu durumda bir bakıma"Cumhurbaşkanlığı sistemi" diyebileceğimizbir model olgunlaşmakta. Kuşkusuz,güçler ayrılığı, parlamentonun yasama vedenetim yetkisinin güçlendirilmesi, hesapverilebilirlik, devlette fren-denge mekanizmalarınınkurulması gibi hassas konularındüzenlenmesi de beklentiler dahilinde.
***
AK Parti, MHP'nin kaygılarını gideren, geçiş hükümlerinin iyi tanzim edildiği bir metin ortaya koyabilirse, "Başkanlık referandumu" 2017 baharına yetişebilir. Geçiş hükümleri derken, Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ın, 2017-2019 yılları arasında "Başkan olarak tam yetki kullanabilmesini" sağlayacak maddelerin gerekliliğine dikkati çekiyoruz. Bugünü, dünden farklı kılacak yön de bu olacak. Eğer başkanlık sistemini AK Parti dile getirseydi hem "istemezük korosu" sahne alacak hem de "tek adamlık" kampanyası hız kazanacaktı. Kaldı ki MHP lideri "Başkanlığakarşıyız ama Meclis'te tıkaç olmayız"tavrı sergiledi diye işitmediği hakaretkalmadı. Üstelik o yenilir yutulur olmayanlafların sahipleri de kendilerini demokratsayıyorlar. Demokrasiden zerrece nasiplenmişolsalar, "Egemenliğin kayıtsız şartsızsahibi olan milletten kaçmazlar."Samimiyseler "Nasıl bir başkanlık?"sorusuna cevap ararlar. Son bir kulis bilgisi...
MHP liderinin, partisinde fire beklentisinin 2-3 olduğu, bu vesile ile onları tasfiye edeceği de konuşuluyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.