Bazıları bugünün olayları üzerinden kavga ederken, dünya siyasetine ve ekonomisine yön verenler ise yarın neler olacağını anlayabilmek için harıl harıl kitap karıştırıyorlar. Örneğin Jaron Lanier'in "Gerçekleve Sanal GerçekleKarşılaşmalar"ı, Kevin Kelley'nin "Geleceğimizişekillendirecek12 TeknolojikGüç"ü, Gideon Rachman'ın "Asya'nınYükselişi veObama'danTrump'a Amerika'nın İnişi" bu kitaplardan bazıları.
Gençler için öğütler
Dünyanın en büyük şirketlerinin vebankalarının üst yöneticilerine göre,yarının dünyasına yön vermeyi amaçlayangençlerin dijital teknolojilere hâkimolacak eğitimi almaları gerekiyor. Ayrıcayapay zekânın kurumlara ne tür katkılaryapacağını görenlerin önü açık olacakmış.
Yeni düzen de eskidi
Siyasette ise dünya düzeninin değişkenliğinidoğru gözlemleyenler için,gelecek ümit vaat ediyormuş. Düşününki Sovyetler'in çöküp dağılması sonrasındaBaba Bush'un ilan ettiği "YeniDünya Düzeni" bile artık geridekaldı. Oysa bazılarına göre bu düzen"Tarihin sonu" değil miydi? Bunlaragöre "Demokrasi" ve "Serbest PazarEkonomisi" artık yeryüzünün rakipsizideolojik değerleriydi. Bunların uygulayıcısıise hem askeri hem de ekonomikgücü ile "Tek süper devlet" ABD olacaktı.
Yeni kutuplaşmalar
Yeni Dünya Düzeni belki ElKaide'nin ABD'yi vurması, belkiÇin'in ekonomik dirilişi, belki Putin'inRusya'da başa geçmesi ile sona erdi. En son Yeni Dünya Düzeni'nde ise hem siyasi, hem de ekonomik açıdan yeni kutuplaşmalar var. Adeta ilan edilmemiş bir yeni Soğuk Savaş ve global ölçekte de vekalet savaşları yaşanmakta. Arap Baharı ertesinde Ortadoğu'da yaşanan kaos ise, demokrasinin yenilgisini ifade ediyor.
Üç temel değişim
Mesela Henry Kissinger'e göre enyeni dünya düzeni, üç devrim niteliğindekideğişimin üzerinde gelişiyor. Birincideğişim Avrupa'nın geleneksel devletlersistemini terk etmesidir. İkinci değişimköktenci İslam'ın tarihsel egemenlikkavramına karşı savaş ilan etmesidir. Üçüncü değişim de uluslararası ilişkilerde ağırlık merkezinin Atlantik'ten Pasifik'e kaymasıdır.
Türkiye'nin yeri
Bütün bu olgular arasındaTürkiye'nin dünyadaki yeni yerininsaptanması gibi bir sorunsal da var. ABD'nin Irak'ı işgalinin yarattığı trajik tablo, Suriye'de sürekli değişen dengeler ve Türkiye'yi Güney sınırımızdaki istikrarsızlıktan kaynaklanan terörizmin vurmasına karşı klasik müttefiklerimizin seyirci kalması, bizi de yeni arayışlara yönlendirmekte. Özellikle başta Almanya olmak üzere Avrupalı müttefiklerimizin Türkiye'deki her yasadışı eyleme destek vermesi, "Avrupalılaşmak" kavramını lekelemedi mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.