Şu "Bilişim Çağı" ve Globalleşme" gibi olgular hayatımıza girmeden önce, gelecekte neler olacağını tahmin etmek ne kadar kolaydı. Örneğin Soğuk Savaş yıllarında Amerika'nın da Sovyetler Birliği'nin de kime ne yapacaklarını kolayca tahmin edebilirdik.
Amerika kendisi ile tam uyum içinde olmayan müttefiklerinde askeri darbeler yaptırıp onları hizaya getirirdi. Sovyetler de Kızıl Ordu'yu gönderip Moskova'ya başkaldıran Demir Perde ülkelerindeki muhalifleri tutuklatırdı.
Büyük yanılgılar
Öngörülemeyen şeyler ise, teknolojininhayatımıza neler getireceğine ilişkin alanlardayer alırdı. Mesela İngiltere'nin ünlüRoyal Society'sinin Başkanı Lord Kelvin,1895'te yaptığı açıklamada "Radyonungeleceği yoktur" demiş... Bu Lord Kelvin"Havadan daha ağır uçan makineleryapmak imkânsız" da demiş mesela.
Radyo dergisi "Listener"in editörü ise "Benim ve sizin yaşam süremizdetelevizyon hiç önem kazanamayacaktır" diye yazmış 1936'da... Radyoda eğitim programlarını başlatan Mary Sommerville de 1948'de "Televizyonungeleceği yok, televizyon tavadaki biryağ parlaması gibidir" şeklinde görüşünü açıklamış.
Komplo teorileri
Siyasi müneccimlere gelince... MüstafiABD Başkanı Nixon 1971'de "Vietnamsavaşı muhtemelen Amerikan tarihininson savaşı olacaktır" kehanetiniseslendirmemiş miydi? Kendi geleceğinibile göremeyen Nixon, ABD'nin Irak veAfganistan'ı işgal edeceğini nasıl görebilirdiki?
Şimdi "Komplo teorileri" ve "Büyükakıl" üzerindeki çeşitlemelerle geleceğiöngörmeye çalışıyoruz. Ve bazı ülkelerinbahtsız insanları, başlarına gelecekleri buçeşitlemelerden çıkarsamaya çalışmaktalar. Bu açıdan bakınca bazı coğrafyaların insanlarının hayatları, kendilerini "Gelişmiş" olarak gören ülkelerdeki hayvanlar kadar değer taşımıyor.
Karamsar bir dana
Çiftlikteki danalardan biri üzgün ve bezginbir durumda, otların üzerine serilmiş,kara kara düşünmekteymiş. Bu dananınarkadaşı olan dana onun yanına gelip çökmüşve burnuyla arkadaşını dürtüp sormuş: - Nedir bu halin? Hasta mısın,başına kötü bir şey mi geldi?
Üzgün ve bezgin dana, durumunun nedenini arkadaşı danaya anlatmaya başlamış... - Bu insanlar bizi neden besliyormuşbiliyor musun? Belirli kiloyave yaşa gelince bizi keseceklermiş. Derimizi yüzeceklermiş. Kaburgalarımızdan pirzola, butlarımızdanbonfile yapacaklarmış. Beynimizi ve yüreğimizi bile çıkartıp,yiyeceklermiş.
Acı gerçekler
Bunları dinleyen dana gülmüş, arkadaşıdananın başını yalamış; - Sen ruh hastası olmuşsun. Kendini komplo teorilerine böyle kaptırırsan,aklını iyice yitirirsin, demiş.
Iraklı, Suriyeli, Libyalı insancıkların kaderlerini ve onlara "Gelişmişler"in gösterdikleri ilgiyi düşünürseniz, fıkradaki dananın ruh halini daha iyi anlamaz mısınız? NOT: Engin Ardıç'ın yazısında adı geçen aymaz kişi Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde görevliymiş.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.