Kürt meselesinde çözüm sürecini siyaset zemininden çıkartıp, çatışmaya dönüştüren Kandil'in 20 Temmuz 2015 saldırısıydı. Bu saldırıyla "devrimci halksavaşı" başlatan Kandil,tüm gücüyle FETÖve DEAŞ'ın da içindebulunduğu Türkiyekarşıtı küresel cephedeyer aldı.
HDP ise o andan itibaren "Türkiyelileşmesiyaseti"ni bırakıp, siyasetle elde ettiği tüm kazanımları Kandil ve küresel güçlerin vaatleri uğruna heba etti.
Kısaca Kandil ve HDP hattı önünde duran siyaset yolunu değil şiddeti seçerek tarihi bir hata yaptı. Şu anki tablo ağırlıkla bu hatanın sonucu.
7 Haziran'dan sonra HDP, PKK'nın elinde oyuncağa döndü. Eğer HDP'deki makul siyasi kadrolar Kandil'e direnebilseydi bugün bambaşka bir tabloyu konuşurduk. Ancak onların şiddeti yeğlemesi, siyaset yolunun kapandığı anlamına da gelmiyor. Bu yolun açık olduğunu sadece Kürt halkı şiddete prim vermeyerek değil, devlet de açıklamalarıyla gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir süre önce altını çizdiği şu tespiti önemli: "Siyasetle ne yapmak istiyorsanızgelin yapın."
Tüm kuşatmalara, negatif propagandalararağmen Türkiye, bu açılımı sürdürdüğügibi Türk-Kürt ittifakını işaret eden ve bölgedekiKürt sosyolojisine seslenecek yenipencereler de açıyordu. Yoğun gündemdepek fark edilmedi ama Irak Kürdistanı'ndayayımlanan Rudav gazetesi bir süre önceönemli bir haber geçti. Haberde Türkiye'ninErbil Başkonsolosu Mehmet Akif İnamşöyle diyordu:
"Irak Kürdistan BölgeselYönetimi'nin (IKBY) 14 ülkede temsilciliğivar. Türkiye'de temsilciliği yok. Yerine parti temsilcileri görev yapıyor. Bölgenin Türkiye'de de temsilcilikaçması konusu bir süredir gündemde. Bu konuya olumlu yaklaşıyoruz."
Bu Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oluşturmaya çalıştığı "Yeninormal"in bir sonucu. Parti olarak KDP ve YNK'nin temsilcilikleri vardı ama "bölgeseldevlet"in yoktu. İlk kez önümüzdeki ocakta devlet temsilciliğinin açılacağı söyleniyor.
Bir süre önce Türkiye'ye gelen IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani'yle bu konunun da ele alındığı belirtiliyor. Böylece IKBY, 15'inci temsilciliğini Türkiye'de açmış olacak.
Bu adım, sadece Irak Kürtleriyle değil, tüm Kürt sosyolojisiyle Türkiye'nin nasıl bir ilişki kuracağının ve birlikte hareket etme kararının önemine işaret ediyor.
Bu yaklaşım ve ittifak Kandil'i çaresiz bırakırken, arkasındaki küresel güçleri de öfkelendiriyor. Son saldırıların bir nedeni de bu olsa gerek.
ÇOCUKLAR ÜŞÜMESİN
Güneydoğu'yu kan gölüne çeviren PKK'nın çukur siyaseti etkisiz kılındı ama yol açtığı derin yaralar ve yıkım kolay kapanacak gibi değil. Devlet kurumları yardım yapıyor ama yetmiyor. Kışla birlikte durum daha da vahim. Özellikle okul çağındaki çocukların ciddi giyim sorunu var. Özellikle de Şırnak'ta. Star yazarı İlhami Işık bu sorunu çözmek için anlamlı bir kampanya başlattı: "Çocuklar Üşümesin..."
Kampanyaya Deniz Feneri, MÜSİAD, Uluslararası Kalkınma ve Demokrasi Derneği (UKDEM) ve bölgedeki çok sayıda sivil toplum örgütü katılıyor. Ama sadece onlar değil, Metro Turizm'in patronu Galip Öztürk gibi çok sayıda işadamı da var. Kampanyanın Şırnak'la sınırlı kalmaması için daha da büyümesi gerekiyor. Siz de "ÇocuklarÜşümesin" diyor ve o insanlara dokunmak istiyorsanız bir ucundan tutun derim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.