Fenerbahçe'nin Portekizlisi Nani diyor ki;
"Şampiyonluğu Başakşehir maçında kaybetmedik. Sezon başından beri takım olamadık..." Fenerbahçe'nin
hocası Pereira vatandaşı Nani'ye
cevap veriyor;
"Sen önce sahada nasıl performans gösterdiğine ve istatistiklerine bak... Daha fazla sorumluluk almadın. Bir yıldız gibi oynamadın..."
Bu tartışma günümüz futbolunda
artık teknik direktörlerin
ne kadar önemli olduğunu bize
belgeliyor.. Çünkü teknik adamlık
bir takıma "Antrenman yaptırmak.. Kondisyon yüklemek.. Yeni sistem öğretmek.." gibi kuralları çoktan aştı..
Öncelikle teknik adam, "Kriz nasıl yönetilir?" bilecek.. Takım içinde bütünlüğü sağlayacak. Farklı karakterlere sahip oyuncu grubunu "Ekip ruhu" içinde harmanlayacak. Futbolcusunu kamuoyunun önüne atmayacak, sorunları kendi içinde çözecek beceride olup medyaya malzeme olmayacak.. En önemlisi yerli ya da yabancı teknik adam YILDIZLARLA geçinmesini bilecek. Ve; krizlerin nedeni değil sorunları çözen kişi olacak.
GÜNEŞ'İN ADALETİ
Şampiyonluk yarışında;
Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki en büyük ayrıntı iki teknik adam Şenol Güneş ile Pereira'nın futbolcuları yönetip yönetememe farkıdır.. Şenol
hoca yerli oyuncularla yabancı
oyuncular arasında "Birimiz
hepimiz, hepimiz Beşiktaş için"
anlamına gelen sevgi köprüsünü
başarıyla kurdu. Hiçbir oyuncuya
taviz vermedi ama hiç kimsenin
hakkını da yemedi. Adaletli
oldu. Şenol Hoca'nın oyuncularına
yaklaşımında "Söylemler
ile eylemler" konusunda güven
sarsıcı hiçbir davranışı olmadı.
Gomez, Sosa, Querasma'ya nasıl davrandıysa, Oğuzhan'a, Olcay'a, Gökhan Töre'ye de aynı davranışı sergiledi. Beşiktaş
yarışırken geriye düştü, öne geçti
ama oyuncular Şenol Hoca'nın
davranışları konusunda asla
özgüven sendromu yaşamadı. Şenol Güneş engin tecrübesiyle Beşiktaş'ta krizlerin nedeni olmadı ama çözümlerin baş mimarıydı. Beşiktaşlı oyuncular şampiyonluk yarışında, "Şenol Hoca'nın takımı" anlayışıyla mücadele etti.
ETKİSİZ PEREİRA
Fenerbahçe yönetimi maaşları ve bonservis bedelleri dahil 70 milyon Euro'ya tam 11 yeni futbolcu aldı.. Kim bunlar?
Van Persie, Nani, Kjaer, Souza, Fernandao, Volkan Şen, Şener, Ozan Tufan, Ba, Markovic, kaleci Fabiano.. Bu isimlere baktığımda karşımıza tam bir yıldızlar topluluğu çıkıyor.. Yine bu oyuncuların yerli-yabancı 7 ismi ülkelerinin milli takımlarında oynuyor..
Maalesef Pereira, F.Bahçe'yi Nani'nin geç de olsa vurguladığı "Takım" yapamadı. Takım içinde
yaşanan krizlere Pereira çözüm
üretemediği gibi hem yıldızlarla
geçinemedi hem de krizlerin
baş mimarı oldu. Oyuncu grubu
zaman geldi Pereira'yı saha içinde
"Şamar oğlanı" yaptı. Yıldızlara
söz geçiremeyen Pereira bu ezikliğini
medyaya karşı "Delikanlı"
bir tavır sergileyerek gidermeye
çalıştı. Tarihin en ünlü ABD'li
basketbolcusu Michael Jordan'ın
ünlü sözünü hatırlatayım:
"Yıldızlarla maç kazanırsınız.. Takım olursanız ise şampiyonluk kupasını kaldırırsınız.."