Dünya ekonomisinin önde gelen ülkelerinin tümünün yapısal sorunları var.
Üretim eksikliği, nitelikli istihdam eksikliği, piyasaların yeterince kurumsallaşamaması, hızla yaşlanan nüfusun sebep olduğu istihdam ve tüketici eksikliği, KOBİ'lerin küresel rekabete adaptasyonda zorlanmaları bir çırpıda sayabileceğimiz yapısal sorunlar. Sanmayın ki, busorunlar sadece ekonomialanını etkiliyor;onun da ötesinde,artık siyasetalanını da etkileyen,toplumsal huzuruda etkileyen başlıklarahızla dönüşmekteler.
ABD'de, Avrupa Birliği'nin pek çok ülkesinde derinleşen sosyoekonomik sorunların, 'aşırı sağcılaşma', 'islamofobi' gibi akımları temsil eden siyasi parti ve hareketlerin oy oranlarının artması gibi, toplumsal huzuru tehdit eden boyutları dikkatle takip ediliyor. Gelişmekte olan ülkelerise, kalkınmaları için yakalamakzorunda oldukları yüksekbüyüme oranlarını besleyecektasarruf ve üretimimkânlarının eksik kalmasınınsebep olduğu yapısalsorunlarla uğraşmaktalar.
Ekonomi biliminin sıklıkla çuvalladığı nokta da burada başlıyor. Çünkü, anglo-saksonbazlı iktisat doktrini'kapalı devre' ekonomilerüzerinden yürüdüğünden,küreselleşmenin bir parçasıolmuş önde gelen gelişmişve gelişmekte olanülkelerin ekonomik sorunlarınaçözüm noktasında tamanlamıyla bir tıkanma yaşanıyor.
'Enflasyon'u bir sonuç olarak ortaya çıkaran yapısal sorunlar, artık ekonomi-politik ve küresel meselelerle bağlantılı boyutlarıyla, merkez bankalarının çözebileceği noktayı aşmış durumda. 'Enflasyon'artık merkez bankalarınınpara politikasıaraçlarıyla çözülebilecekalanın dışınaçıktı. Merkez bankalarının 'anglo-sakson' anlayışı terk ederek, bu temel gerçeği, aynaya bakarak, kendilerine itiraf etmeleri gerekiyor. FED veya AvrupaMerkez Bankası'nın'bağımsızlığı' da,bu anlamda demode birkonudur. Merkez bankalarının 'araç bağımsızlığı' küreselleşmiş sorunlara etkin çözüm üretememektedir. Ülkeler arasındaki siyasive askeri çekişmeler nedeniyledalgalanan emtia fiyatlarınınve para akımlarınınolduğu bir dünyada, merkezbankacılığı da, ekonomiyönetimi de kabuk değiştirmekzorunda. Türkiye'ninOsmanlı'dan Cumhuriyet'e, entemel iki yapısal sorunu tasarrufve üretim açığı. Bu temel açığınsonucu karşımıza 'enflasyon've 'cari açık' sorunuolarak çıkmakta. Bu nedenle,Yeni Türkiye, yeni bir 'ekonomiyönetimi' anlayışını da gerektiriyor. Türkiye Ekonomisi'ninyapısal sorunlarının çözümüiçin, öncelikle, yeni birüretim ve büyüme modelineodaklanmalıyız. Tarım, sanayive ihracat odaklı yeni birmodel.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.