Bıkmadan, usanmadan yazacağım...
Sizler de çevrenizi bıkmadan usanmadan dikkatli olmaya çağırmalı, uyarmalısınız.
Bizi parçalamak, yıkmak isteyenler... Farklılıklarınüzerinden vurmayaçalışacaklarbizi... Misafiri düşman;yabancıyıajan göstermeyeçalışarak içimizdeçatışma üretecekler.
Nitekim buna çalışıyorlar.
Sanıyorum ki..
Ve ne yazık ki, saati kurdular.
Bunun işaretlerini Suriyelilere yönelik kışkırtmalarda gözlemliyoruz.
***
Bir ülkede ana muhalefetlideri her fırsattaSuriyelileri düşman hedefgibi gösteriyorsa...
En son Karadeniz gezisinde aklı sıra fındık üreticisini etkilemek için kalkıp hiç sıkılmadan "Suriyeli birinci sınıf vatandaş, Karadenizli üretici ikinci sınıf vatandaş oldu, bunun hesabını sormayacak mı?" dediyse... Durup düşüneceksin. Düşünmek zorundayız.
Suriyeli cinayetleri sürekli artıyorsa...
Neredeyse her hafta bir il veya ilçede ipe sapa gelmez bir gerekçeyle halk Suriyeli mültecilere karşı kışkırtılıyor, polis ve jandarma onları durdurmakta zorluk çekiyorsa...
Özellikle de kendiniCHP'li olarak tanımlayansıradan insanlar "neyapıyoruz biz, neye aletoluyoruz?" diye kendilerinesormalılar.
Tezgâh açık çünkü...
Düşman gündelik sıkıntıları ve huzursuzlukları kullanarak insanlığımızı,kardeşliğimizi,merhametimiziyenilgimizkılmaya çalışıyor.
***
Bu noktada devletin üzerine düşen çok görev var.
Hâlâ bir mülteciler bakanlığı oluşturmadığımızı düşünüyorum da, şaşırıyorum.
Topluma düşen görevlere gelince...
Geçmişte epey konuştuk bunları. Yine konuşuruz.
Ama dikkatlerden kaçan bir nokta var ki, çok önemli.
Ne o nokta?
Kimler?
Sayayım... Lumpenler, masumgörünüşlü gençlik çeteleri,bir mahallede veya çevredeoluşan krizi fırsata çevirmekisteyen gruplar, işsizlikveya benzeri nedenlerle kırgınlıkyaşayan kesimler, vd.
Dünya egemenleri bir ülkeyi iç çatışmalarla huzursuz etmek istediklerinde bu "malzeme"yi cepheye sürer. Çoluğumuzun çocuğumuzun;akrabamızın, arkadaşımızınbu provokasyonörgütlenmelerine dahil olmamalarıiçin elimizden ne geliyorsa,yapmalıyız.
Suriyeliler konusu kaşınıyor, kaşınacak.
Kaşımak için uzanan elleri kırmaz veya en azından oradan uzaklaştırmazsak, sonra çok üzülür, fena pişman oluruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.