Maskeleri yırta yırta... Klişeleridevire devire... Yaldızları sökesöke ilerlemek diye birşey varsa, o da budur!
Türkiye'den ve CumhurbaşkanıErdoğan'dan söz ediyorum.
Uzun yıllara dayanan ve kendi kendini "aydın" ilan etmiş bir kesimin medya/ eğitim/ kültür yoluyla telkinlerine dayanan toplumsal hipnoz her ay, her hafta, her gün birer birer çözülüyor.
Kısa zamanda ne çok şey öğrendik, zihinlerimiz nasıl açıldı!
***
Mesela hemen her dönem "Kahrolsunemperyalizm" sloganıyla genç kuşaklarıngönlünü çalıp kanına girenlerin ekmek, destek,silah ve akıl kaynağının emperyalist devletlerolduğu konusunda şüphesi olan kaldımı?
Pentagon'un, Beyaz Saray'ın, paralı orduların önünde diz çökmüş ağlıyorlar.
Yaltaklanmalarının haddi hesabı yok, "Erdoğan'a kötü davranın!" diye nasıl yalvardıklarını gördük.
Avrupa'daki halleri de ibretlik.
Sekülerlik, sosyalistlik, anarşistlik; üzerlerine taktıkları rozetler, sarındıkları bayraklar, hepsi kocaman bir yalan olup çıktı. Fetöcülerle el ele vermişler, Hıristiyan Demokrat Merkel'in önünde el pençe divan haldeler.
***
Hele şu ezikliğini her şeye burun kıvıraraksaklamaya çalışan şımarık sosyalsınıf...
Kifayetsizler.
Hep öyleydiler.
Ama muhterisler de...
İstiyorlar ki... Bağımsız uluslararası politika izlenecekse, Erdoğan değil, onlar izlesin! ABD Başkanı sıcak davranacaksa, Erdoğan'a değil, onlara davransın! Batının itirazlarına aldırmadanRusya ile anlaşılacaksa, Erdoğan değil,onlar anlaşsın!
AB mi? En büyük korkuları o...
Ya Avrupa onları terk eder de Erdoğan'la iyi ilişkilere geri dönerse diye korkudan ölüyorlar.
Nasıl bir kompleks, nasıl eziklik, düşünün!
Bir de yukarıdakilere eklenen yeni kuşak "beyaz muhafazakârlar" var, malum.
Referandumun örtülü "hayırcı"ları...
Erdoğan'ın Trump'la görüşmesini yorumlayan yazılarına bakıyorum. İlişkiler kopmadı ve işler karışmadıdiye üzüntüden kahrolmanın eşiğindeler.
Rusya'yla, Çin'le, ABD'yle aynı hafta içinde güçlü biçimde müzakere edebilmeyi ilginçtir, onların da havsalası almıyor.
Olsun! Dert değil. Mühim olan milletin artık bunlarıgerçek yüzleriyle tanımış olmasıdır.
Bütün bu kesimlerin mızıldanmalarına aldırmayıp önümüzdeki yola bakacağımız günler de yakındır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.