Hayal kurduk, kırıldı.
İyi niyetli olalım dedik, suiistimal edildi.
Bir kez olsun içten olduklarına ve bizi "bizolarak" isteyip kabul ettiklerine inanmak istedik; aldatıldık.
Dünyaya vazettikleri değerlere uyacaklarını sandık, fena yanıldık.
Daha tatsız tarafı da şu ki... Basbayağıkendimizi kandırdık.
Anlamışsınızdır... Avrupa Birliği maceramızdan söz ediyorum...
2000'lerin başlarında köşemde yer alan AB'ye dair umut dolu cümlelerimi hatırladıkça içim sıkılıyor.
Durup düşünelim...
O yıllarda medya ve akademyada pıtrak gibi ortaya çıkan Brükseluzmanlarının tamamınayakınının Fetö'yledost olduklarının bugün aşikâr hale gelmesi ne kadar manidar.
Hele şu "KopenhagKriterleri" denen şeyemeftun halimiz...
Hepsinin asıl kriterisaklamak için şık birörtü olarak kullanıldığınınasıl gözden kaçırdık?
***
Peki niye aldandık?
Niye kendimizi aldattık?
Orası en az 150 yıllık hikâye! Siyaset, matbuatve maarif yoluyla zihnimiziince ince dokudular.
Ne için mi?
Kendi başımıza müreffeh ve demokrat olamayacağımıza; kolumuza girip bizi uygarlığa (!) doğru sürüklemezlerse, "barbar" kalacağımıza inandırmak için...
Dahası...
Buradaki işbirlikçilerine darbeler yaptırıp sonra da AB sopasıyla hizaya getirmeye çalıştılar: "AB'yegirin, darbemarbe kalmaz!" Öylesine alçakça bir sopahavuç stratejisiydi bu.
***
Kaç kuşak böyle yetişti.
Kahrolunacak şey...
Bu uğursuz müfredatın mezunları hâlâ utanmadan milletine "Anadoluçomarı" diye hakarete devam ediyor.
Oysa Avrupa gerçeği ara ara kulağımıza fısıldadı: "AB'li olmak içinAvrupalı olmak gerekir!"
Hatırlıyor musunuz?
Bizim belki krizden,darbeden, mafyadan,hukuksuzluktan kurtuluruzdiye AB hevesinekapıldığımız iki binlerinbaşında Fransa'nın eskiCumhurbaşkanlarındanValery GiscardD'Estaing ne demişti?
"Zaten başkentiniz bile Avrupa'da değil. AB'ye girmeniz Avrupa'nın sonu olur!"
***
Şimdi yalnız biz değil, Avrupa, ABD, Rusya, bütün dünya bir kavşak noktasında. Herkesin neyse oolmaya mecbur kalacağıbir dönem.
Zor bir dönem elbette. İtişmeli kakışmalı geçecek.
Çünkü "Evrenselbirey" deyiminin yaldızıçoktan döküldü.
Ama berraklıkta ferahlık vardır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.