İnsan önce donup kalıyor...
İçinden "ne bu?" diye soruyor; tv şakası mı, parodi mi, ne?
Ama ekranda bazıları gerçekten konusunda "uzman" sayılacak kimseler var. Oturmuşlar, müthiş bir rahatlık içinde nükleersavaş tehlikesinin tırmandığından söz ediyorlar.
Hele bazıları ağızlarında akide şekeri yuvarlar gibi konuyu tatlandırarak anlatıyor ki, akıl almaz. Sadece bizim tv'lerde mi? Hayır!
Obama'nın geçen bahar yaptığı "Rusya'yakarşı nükleer savaştaAvrupa'nın elini güçlendireceğiz" açıklamasından sonra Batı tv'lerinde de durum böyle. Alman, İngiliz, Fransız kanallarında nükleer saldırıların nasıl, ne zaman, ne şekilde yapılacağı konuşuluyor.
Yahu çocukluğumdan beri "artık tek bir nükleerbomba bile karşılıklı zincirlemesaldırılarla topyekûnkıyamete yol açar" denir.
Ne yani, uyutulduk mu?
Yalan mıydı yoksa?
Niye Hollywood "insanlığınartan nüfusununbüyük felaketler yoluylaazaltıldığı" hikâyeleri filmyapmaya başladı?
***
Bilmiyorum, siz de üçüncüdünya savaşının açıkihtimal haline geldiğinisavunan yazılar okurken;nükleer savaşı tartışanyorumcuları ekranda izlerkenbenimle aynı duygulara kapılıyormusunuz?
Garip bir şey!
Geçen gün çeşitli Amerikan kaynaklarından 2016 yılına ait haberleri taradım.
Açık söylüyorum.
Hemen hepsinde konu alttan alta şöyle ele alınıyor:
Eğer Rusya, Çin, K.Kore ve diğerleri ABD ve NATO'nun kafasını çok kızdırırsa, "taktiknükleer silahlarla" hizaya getirilirler.
E hani taktik nükleer silah kullanımı parlak bir yalandan ibaretti?
Öyle bir durumda diğer nükleer güçlerin elleri armut toplamaz deniyordu, palavra mıydı?
Dahası var...
Nükleer dengeye dayanan Soğuk Savaş döneminde ABD nükleer silah üretimi ve iyileştirilmesi programı için her yıl 35 milyar dolar harcarmış. Soğuk Savaş sonrasıbu rakam her yıl içinyaklaşık 55 Milyar dolaraçıkmış.
Haydi bakalım, çıkın işin içinden!
Ama meraklısı için söyleyeyim.
Bazı uzmanlar "nükleer saldırıya uğrayanlar uzaklardaki sevdiklerine belki sonbir sms atabilecek vakte sahip olabilecek" diyorlar.
***
Bir iş çevriliyor ama ne?..
Aklıma hep Gorbaçov'un Sovyetler çağını kapatırken ettiği o laflar geliyor: "ABD 1980'lerin başında bizi nükleer saldırıyla tehdit ettiğinde Polonya'daki füze rampalarımızıtest etmeye karar verdik. Yüzde yetmişi toprakaltından kalkamadı. O zaman kesinkes anladım ki, Sovyet sistemi de füze rampalarımız gibi paslanmış!"
Velhasıl...
Çok pis bir dünyadayız ve o dünyada ülkece onurumuzla ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.