Ne günlere kaldık! Mezhep nedir, Şia nedir,Sünnilik nedir diye sorsansaatlerce boş boş bakacak insanlarTürkiye'nin Irak'ta "mezhepçi politikalar"yürüttüğünü iddia ediyor.
Dün Cumhuriyet gazetesine baktım ki, ne göreyim...
Patlıcan ve biber kızartmasını ilk kez New York'ta yiyip beğenecek kadar buralara uzak bir köşe yazarı İranlı karanlık işler komutanı KasımSüleymani'yi övüyordu.
Eski ve yeni bazı CHP milletvekillerine gelince, Bağdat'ın gerçekte güllük gülistanlık bir şehir olduğunu ima eden tvitler atmaktan hiç sıkılmıyorlar.
Böylesine pervasız bir yalancılıklakarşı karşıyayız.
O yüzden ısrar ediyorum...
Bazı şeyleri anlamak için film şeridini işgal günlerinin hemen sonrasına kadar geriye sarmak gerekiyor.
***
Mesela...
Gelin, kritik bir tarihe geri dönelim. 2004 Nisan'ındaki ilk Fellucedirenişine...
Felluce, Sünnilerin hâkim olduğu ve yenik düşen Baas'çıların gizlendiği şehirdir.
Dört Blackwater güvenlik görevlisinin öldürülmesini bahane ederek ABD güçlerine şehre girme emri verilir. 4 Nisan gecesi "yüksek ateş gücü"ne sahip ikibin asker şehri kuşatır ve hava desteğiyle harekât başlar. Çok değil, iki gün sonra, yani 6Nisan'da ABD güçlerinin kurmay merkeziFelluce'nin tam anlamıyla denetimaltına alınamayacağını kabullenir.
Bu uzun bir savaş olacaktır.
İşte tam burada durup şuna dikkatinizi çekerim... Sünni Felluce direnişini, Şii liderMukteda El Sadr'a bağlı MehdiOrdusu da bütün gücüyle desteklemeyebaşlar ve ABD'ye ait hedeflereciddi saldırılar düzenler.
İşler işgalciler için sarpa sarmıştır.
***
Peki sonra ne olur?
Orası hikâyenin bize "unutturulan" kısmıdır.
İşgalciler savaşta ısrar etmek yerine Şiiler ve Sünni kesimler arasına "sosyal/kültürel dinamitler" yerleştirmeye başlarlar.
Olay şudur: Farklar, eğer derinayrılıklara dönüşürse işgalcilerin elirahatlayacaktır.
Aynı anda Şii ve Sünni camilerine terör saldırıları başlar.
Devreye Şii- Sünni direniş cephesini nefretle karşılayan Irak El- Kaideside girer.
Sonuçta birkaç ay içinde geri dönüşsüz dağılma süreci başlatılmış, işin rengi değişivermiştir.
Kasımda 2. Felluce direnişi başladığında Şiiler artık "seyirci"dir.
Şiiler daha sonra bu tavırları nedeniyle "ödüllendirilecek" ve ülkenin yönetimi onlara geçecektir.
Bir köşe yazısının boyutları ayrıntılara girmeye izin vermiyor.
Fakat eminim, neden dünkü yazımda "Irak bir deney laboratuvarı gibikullanıldı" dediğimi anlamışsınızdır.
Perşembeye devam edeceğim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.