Ey laik, seküler, (ve ne demekse artık) aydınlanmacı Kemalist kardeşim... Bilime inanıyorum demekle olmuyor. Görüyorsun...
İşte sonunda olmayacak şeylere inanmak,acayip tabular inşa etmek zorundakalıyorsun!
Üzgünüm ama önce bilim, bilim deyip durduğun şeyin ne olduğunu öğrenmen gerekiyor.
O da kuşaklar boyu okulda hazır ola geçerek, durmadan "ant içerek", yetişkinlik çağına gelince de şarlatan yaşam koçlarının "kuantum" diye anlattıkları şeyi gerçekten "parçacıklarfiziği"nin ta kendisi sanarak gerçekleşmiyor.
Zaten kendine karşı dürüst olsan...
Başka hesapların olmasa...
İtiraf edeceksin ki, gerçekte böyle bir niyetin yok!
Mesela "dünya aya, biz yaya" diye diye 90 yılı tükettin de bir gün olsun astronominin kapısını çaldın mı? Hayır!
Çünkü astroloji kadar heyecanlı değil.
Çünkü her normal insan gibi içindeki "inanma arzusu"nu bastıramıyorsun.
Fakat bilim inanmak için yok!
Bilim, bilmek için var.
***
Gördüm ki, Anıtkabir'in kafeteryasınınyanına çocuk parkının kurulmasınaçok bozuldun.
Sandın ki...
Memleket ahalisini bir saygısızlığa isyan ettiğine inandıracaksın!
Oysa emin ol, bunu da senin çocukluğun saydılar.
Sandın ki, bazı siyasi mahfillere mesaj göndereceksin. Hani bak biz de isyan ederiz, tepki koyarız, hafife almayın, vesaire mesajı.
Yahu 15 Temmuz'da tankların üzerine yürüyenlere böyle bir mesaj göndermek istediysen, hiçbir şeyi anlamamışsın demektir. Tank, tanktır. O insanlarFetö'cünün tankı, ulusalcının tankı,Nato'cunun tankı diye ayırmaz. Milliiradeyi ezecek her tankı durdururlar.
Yani bil diye söylüyorum, kardeşim...
Nihayetinde, onlar da sana gülüp geçtiler!
***
Esas derdim, bir iki siyasi laf sokuşturmak değil elbette.
Öteden beri altını çizmeye çalıştığım bir zihniyeti vurgulamak istiyorum.
Olmuyor böyle!
Sen demode "aydınlanma" teorilerini tekrar uyandırmaya çalıştıkça, kendi için kararıyor!
Birbirinden garip "kutsallıklar" yaratıyorsun.
Diyelim ki, o plastik parkın MustafaKemal'in ruhuna veya mimari dokuya saygısızlıkolduğunu düşündün...
O zaman...
Ne diye "Çocuklar buraya kaydıraktakaymaya değil, ATA'larını öğrenmeyegelsin" gibi hem çocuk ruhundan, hemde Mustafa Kemal'in "hayata bakışı"ndanhabersiz, nerdeyse faşizan hoyratlıkta laflarediyorsun.
Fark et artık şu tuhaflıklarını, ha!
NOT DEFTERİ İnsanlar niye telefon denilen aleti bu kadar sık kullanıyor? Çünkü yakın olmaktan da, yalnız kalmaktan da korkuyorlar. C.PALAHNIUK (Words of Wisdom)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.