Uzun süre "panik atak"tan çeken biri geldiği son noktayı şöyle anlatmıştı...
"Çok yorucuydu ama heyecanlıydı. Hep bir telaş, hep kavga hali... Sürekliyüksek nabız, hep soluk soluğa... Sonrabir gün arkamdan koşan depresyon yetişti,beni yakaladı. Kılıcımı toprağa gömdüm. Artık kavga edecek gücüm bile kalmamıştı. Battaniyemin altına girdim ve çıkmadım. Bir hekim duruma el koyuncaya kadar sabahları uyanmak bile istemedim."
Endişe ve panik duygusuyla başlayan sürecin nasıl gelişip nasıl sonlandığı ancak bu kadar iyi dile getirilebilir!
Peki ben neden yazıma böyle başladım?
Yine bir "insanhali"ni konuşmak içinmi?
Hayır! Toplumsal /siyasal bir psikolojiyianlatmak istiyorum.
Bizi doğrudan ilgilendiren ve özelliklegeçtiğimiz hafta sonu bazı odakların biziiçine itmek istedikleri bir hal bu...
Neden?
İyi veya kötü niyetle... İkinci dalga geliyor, gevşemeyin,savaş yeni başlıyor ve benzeri laflarlatoplumda endişe ve panik duygusu kışkırtılıyorsaeğer, bilin ki bu sonunda bir tuzak olupçıkar.
Çünkü sonunda toplum yorulur, depresyon baskın çıkar. Oyunu kuranlar bunubilirler.
***
17/25 Aralık'ı, 15 Temmuz'u yapan örgüt ve onu kullanan küresel irade elbette pes etmeyecek. Elbette teyakkuzda olacağız.
Ben de durmadan bu uyarıda bulunuyorum, bulunacağım.
Fakat bir dakika!
Bunu gündelik hayatımızda bir "arıza"ya yol açmadan yapmak zorundayız.
Medya sorumlu davranmalı; olur olmaz söylentileri ve panik duygusunu yaygınlaştırmaktan kaçınmalı!
Çünkü esas olay "psikolojik savaş" alanında sürüyor.
Büyük ihtimal, bundan sonrasını finansalanında ve sosyal farklılıklar üzerindenoluşturulacak psikolojik harekâtlarla sürdürecekler.
O halde nasıl darbecilerin yeni hamlelerine karşı uyanık kalacaksak... Darbe veya kargaşa uyarısı yapıyormuşgibi davranıp korku yayanlara karşıda uyanık olmak zorundayız.
***
İki nokta önemli...
Sosyal farkları kaşıyan; mesela Alevilerin veya Kürtlerin sıkıntıları üzerine inşa edilen her söylentiye dikkatle ve sükûnetle yaklaşalım...
Şortlu kız, anıtkabirde çocuk parkı gibi haberlerin üzerine sağını solunu araştırıp sorgulamadan sazan gibi atlamayalım...
Ve şunu da unutmayalım... Sadece Türkiye değil, bütün dünyaözel bir dönemden geçiyor. Fetö'nünTürkiye'ye saldırısı aynı zamanda global krizinbir parçasıdır. Panik tuzaktırkapılmayın!
***
AYNA
Olgun bir adamı dost edinmek istiyorsanız, tenkit edin; basit bir adamı dost edinmek istiyorsanız, durmadan övün. ŞİRAZLI SADİ
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.