Müzakere masasına oturup uzlaşmaya çalışacak politikacılar birbirlerini anlayacaklar mı?
Hiç sanmam!
Tavsiyem, boşuna kendilerini buna zorlamamaları.
Yapmaları gereken şey
kendilerini o masaya oturmaya zorlayan şartlara saygı duymaktır.
Bu önemlidir ve ötesi gereksizdir!
Önümüzdeki süreçte masaya sürülenleri bol bol konuşacağız.
Ama şundan eminim...
Tv kameraları karşısına geçip alabildiğine
sahte bir kucaklayıcılık havası içinde koalisyona nasıl mecbur olduğumuzu anlatanları çekmek çok zor olacak.
***
Malum, epey zamandır "
siyasi analiz manyağı" olduk.
Yeni analizlerde hâkim tavırlardan biri de
parti tabanlarının sosyolojisi üzerinden koalisyon hesabı yapmak...
Yalan yanlış yüzdeler hesaplanıyor,
MHP tabanının yüzde 60'ı
AK Parti tabanıyla aynı sosyolojiye sahipmiş; yok efendim,
CHP ile
HDP tabanları son yıllarda birbirine yakınlaşmış, vs.
Oysa
koalisyon taban değil, tavan işidir. Seçilmişler oturur, bu zor işi çözmeye çalışır.
Gerçek şu ki,
tabanda kimse koalisyon hesabı yapmaz, aklından bile geçirmez, üstelik içine de sindiremez. Taban için koalisyon
katlanılan bir şeydir, o kadar!
Hele
AK Parti'ye oy vermiş yaklaşık 19 milyon insanın hâlâ Esad'ın Suriye'siyle dost olmaktan ve yargıyı eski paralel haline döndürmekten söz eden muhalefetle tabanda koalisyon yapacağını sanan varsa...
Fena yanılıyor.
CHP'NİN "DİK DURMAK"TAN ANLADIĞI...
Geçen akşam ekran karşısına geçmiş koalisyon hakkında kim ne diyor diye bakarken...
NTV'de
Erdoğan Toprak'a rastladım.
CHP İstanbul milletvekili Toprak.
Genel Başkan yardımcılığı, Genel Başkan danışmanlığı yapmış bir sosyal bilimci.
Toprak, çok gecikmeden bir koalisyon hükümetiyle devam etmemiz gerektiğini anlatırken dış politikayı en önemli gerekçe olarak gösterdi.
Şöyle dedi; "Düşünebiliyor musunuz,
bizim Suriye kapısını kapatmamızla on bir ülkeyle ihracatımız durdu."
Sanırsınız ki, durup dururken kapattık kapıları.
Ha tabii bir de sanabilirsiniz ki, CHP'liler geçmişte Suriye kapısından ihracat yaptığımız ülkelerin meftunular! Oysa umurlarında değildir.
Toprak "
komşularımızla iyi geçinmemiz gerektiğini" de belirtti; Suriye'yle, İsrail'le, Mısır'la ilişkilerimizi düzeltmemiz gerektiğini söyledi.
Bildiğimiz şeyler. Fakat sözlerinin sonunda "
başımız dik durmalıyız" dedi ya, işte orada koptum.
Sisi'yle ilişki kurmaya "dik durmak" diyor adam!
CHP'lilere özgü bu tuhaflıkları başkaları da yutsun diye
Doğan medyası ve iş ortakları harıl harıl çalışıyorlar.
Bakalım, sonuç ne olacak?