HÜRRİYET'İN köprü altında FETÖ'cü ile yaptığı röportaj hala konuşuluyor.
Madem öyle biz de oradan devam edelim. Adımlarımızı sıklaştırıp ilerleyelim... Ama en başa dönerek sona yürüyelim...
EMNİYET, İtalyan
HACKING TEAM ile anlaşıyor.
VİRÜS satın alıp hedefteki insanları
dinlemek, kaydetmek ve görüntü
almak için... Emniyet Genel
Müdürlüğü Bilişim Şubesi'nden
başını Emniyet Amiri Bilal Şen'in
çektiği bir grup işe soyunuyor. El
sürmeden
UZAKTAN DELİL YÜKLEYEREK operasyon yapmak
için... Toplamda 600 bin dolar gibi
bir ödeme yapılıyor. Polisler faturayı
SİNGAPUR üzerinden karşılamak
istiyor. Bilal Şen ve Hacking Team'in
CEO'su David Vincenzetti arasında uzun
süren e-posta trafiği oluyor. Emniyet
"Remote Control System"i satın
almak istediğini söylüyor. Polislerden
Kamil Akdağ da trafiğin içinde önemli
yer alıyor! Bu sistemin
KOD ADI ya da
KULLANMA KILAVUZUNUN İSMİ İSE GALİLEO...
Peki bu Galileo ne yapıyor?
Bilgisayarınıza yüklendiği an sistem tamamen bunların eline geçiyor. Sizi mikrofondan dinliyor, yazışmalarınızı izliyor, sizinle yazışanları takip ediyor ve kameradan
GÖRÜNTÜ alıyor!
Aynı şekilde İtalyanlar'ın verdiği bu sistemle
TELEFONLAR da mikrofon ve kameraya dönüşüyor. Hem hedefteki isim hem onun iletişim kurduğu herkes aynı potaya dolduruluyor...
Bu anlaşma yapıldıktan sonra İstanbul'da
DATALİNK ANALİZ LİMİTED isimli şirket kuruluyor. Sahipleri Sami Topal, Yusuf Coşkun. Bundan yaklaşık bir ay sonra ise
BASE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ isimli bir şirket daha kuruluyor. Bunlar hep anlaşmanın sonuçları tabii. Bu şirketin
YÜZDE 90 hissesi Atalay Candelen'e ait... Daha sonra
DATALİNK'i de
BASE'in sahibi olan Candelen alıyor...
GALİLEO geliyor, herkes görev için hazır yani!
Düğmeye basılıyor...
Atalay Candelen bu arada yanına bazı isimleri alıyor... İşte
BUNLARDAN BİRİ DE HÜRRİYET'İN MANŞET YAPTIĞI FETÖ'CÜ David Keynes...
Tabii asıl ismi bu değil...
ALPASLAN DEMİR! 1973,
GİRESUN doğumlu...
Anne ismi
HATİCE, baba ismi
SELAHATTİN... Ankara Siyasal'a gidiyor.
MALİYE BÖLÜMÜNE...
Ancak bir türlü mezun olamıyor.
FETÖ'cü pek çok kişi gibi bu bölümü bilerek, isteyerek seçiyor. Sonunda 2009'da okuldan atılıyor... Atalay Candelen ve onun da ortağı olan Faruk Bayındır'ların desteği ile
TARKİM'den yani
HANGARDAN çıkıyor ve
AMERİKA'ya gidiyor... Aslında kullanılan biri. Çok önemli bir isim değil.
Ama sistemin içinde! Emniyet, İtalyan ortağıyla harekete geçtikten sonra bu şirketlerin üzerindeki isimler görev alıyor.
Ve altlarındaki diğer isimler de...
Bunlar arasında
TİLKİ de var! Bu da bilinen bir
HACKER! Siber suçlarda tanınan
C.E. Bir de bu sistemin taşıdığı ve bir ara her yerde aranan M.O. var! O da bunların oyuncusu...
39 ülke gezen ve
HAZIM SESLİ'nin çok sevdiği
GÜNEY AFRİKA'da uzun süre kalan biri... Şimdi Brezilya'da olduğunu duydum. Bilemiyorum...
Acaba geçtiğimiz günlerde
MEHMET ALİ YALÇINDAĞ'ın maillerini patlatan
bunlar mıydı? Bilemiyorum ama
sormadan da edemiyorum!
Sonuçta o operasyondan sonra
YALÇINDAĞ GİTTİ!
Devam...
Emniyet, İtalyan ortağı ve kurulan şirketler işe koyuluyor... Ancak içeride hedef alınan kişilerin bilgileri, fotoğrafları, görüntüleri, yazışmaları, iletişim bilgileri önce
İTALYA MERKEZE gidiyor sonra
EMNİYET'e dönüyor. Buradan yani
İTALYA'dan bir kolun CIA'ya uzandığı, diğer iki kolun ise
İNGİLTERE ile SİNGAPUR'a gittiği iddialar arasında. Yani
EMNİYET sayesinde bu ülkenin vatandaşlarını herkes izliyor.
Bu oluşumun içinde elbette günlerdir yazdığım isimler de var! Faruk Bayındır ve ortağı Avukat Halil İbrahim Koca...
Atalay Candelen de yanlarında...
Bu sistem tamamen kurulduktan sonra bir ara
TAVAN yapıyor...
Hedefteki her isme
BERKİN ELVAN. DOC DOSYASI İLE SALDIRIYORLAR... İşte kendilerine gönderilen bu dosyayı
"TIK"layanların bilgisayar ve telefonları anında ele geçiriliyor. Kimsenin bundan kaçışı yok. Berkin
ELVAN o dönem herkesin ilgilendiği bir konu olduğu için de açmayan yok gibi! Yani saldıranlar asla ve kat'a
"HAYIR" diyemeyeceğimiz metodlarla geliyordu...
Geldiklerinde bütün bilgileri alıp gidiyorlardı...
Köprü altında
HÜRRİYET'e konuşan ve sözde FETÖ'yü aklayan
ALPASLAN DEMİR de bunların desteğiyle buradan gidiyor ve
PORTLAND COMMUNTY COLLEGE'da eğitimine devam ediyordu!
Oregon'da oturuyordu!
Aslında kimseye bir şey anlatacak hali de gücü de yoktu. Ama
HÜRRİYET'e konuşuyordu! Belki de çok şey bilmiyordu! Bilemem. Ama
GÜRCAN BALIK ile Ankara Siyasal'dan arkadaştılar! Hani
"BÜYÜKELÇİ olabilsin" diye büyük kolaylık gösterilen isimle... İşte bu Alpaslan Demir herkesi aramasına rağmen kimse onu ciddiye almıyordu! Ancak olmayacak bir şey oluyor ve
HÜRRİYET ciddiye alıyor, hatta kalkıp oralara kadar gidiyordu! O konuşuyor, gazete manşet yapıyordu!
Yapıyordu ama adamın söylediğinden çıkan en önemli sonuç
"15 TEMMUZ'UN ARKASINDA FETÖ YOK"tu!
Bunu söyletmek için oralara gitmelerine gerek yoktu! Bir telefonla bunu söyleyecek çok isim vardı. Ama belli ki Brooklyn Köprüsü altında
ENSEDEN FOTOĞRAF almak istemişlerdi.
İNANDIRICI OLACAK YA!
Ama olmadı... David Keynes ile görüştüler ama gerçekte bunun kim olduğunu bilmiyorlardı!
YA DA BİLİYORLARDI! Bilerek gidilmişti!
Operasyon için! David diyerek herkesi inandıracaklarını sanmış olabilirler... Kuvvetle muhtemel... Ama işte oraya gidip buldukları, gerçek kimliğini gizledikleri isim
ALPASLAN DEMİR! Bu da fotoğrafı! Enseden poz verse de biz yüzünü merak ettik! Bulduk, sizinle de paylaştık...
ALPASLAN DEMİR (DAVID KEYNES)
Yani
HÜRRİYET'in yapamadığını yaptık. Çok zor değil inanın... Eğer operasyon yapmak gibi bir niyetiniz yoksa gerçekten çok zorlanmazsınız!
HACKING TEAM ile Emniyet'in yazışmalarına girmek istemiyorum!
Ahmet Koçak ile Mostapha Maanna iletişimine de uzak kalmayı tercih ediyorum!
ŞİMDİLİK!
Size boşuna günlerdir
HANGAR yazmıyorum... Bildiklerim, yazdıklarım,
bir de yazamadıklarım var. Ama siz
de biliyorsunuz ki
ADIM ADIM gider sonunda hepsini yazarım.
Ortada kocaman bir
AĞ var. Çok önemli kişiler bu
AĞ'ın içinde...
Sadece uçaktan, sadece uçuştan söz etmiyorum...
PARALEL DEVLETİN ÖNEMLİ KARARGAHLARINDAN BİRİNDEN SÖZ EDİYORUM...
Daha neler çıkacak bir bilseniz!
Şimdilik küçük küçük adımlarla gidelim... Hiç tahmin etmediğiniz mahallede
HÜRİYET çıkıyor karşınıza...
Dedim ya acaba bu ekip mi
MEHMET ALİ YALÇINDAĞ'ı maillerden götürdü!
Eğer böyle ise bunlara bu emri kim verdi?
DÜŞÜNÜN BAKALIM!
Benim bir fikrim yok!