Bilen bilir; isimlere girmeyi hiç sevmem.
Kişisel tartışmaları çok anlamsız bulurum.
Dünyanın kurgulandığı güç odakları varken, ülkemiz için inanılmaz senaryolar yazılıp çizilirken kalkıp içeride birini ismiyle anmayı hiç istemem. Ama burası Türkiye, bazen inanın çaresiz kalıyorsunuz.
Anlamakta ve anlatmakta zorlandığınız koca fotoğrafı küçük bir örnek inanılmaz şekilde özetliyor...
Gidin geçtiğimiz haftaya...
Devlet Bahçeli Bey'e karşı muhalif barikatı kuran 4 isim vardı. Başı Meral Akşener Hanım çekiyordu.
Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın Beyler de diğer etkili isimlerdi... Koray Aydın Bey, Meral Hanım'ın
LİDERLİK ADIMLARINI eleştirerek
"CEMAAT KENDİSİNİ DESTEKLİYOR. CEMAATÇİ Mİ DEĞİL Mİ BİLEMEM..." dedi. Yani aslında
"CEMAATÇİ" dedi ama bunu siyaseten böyle söyledi. Bu sözleri doğru okuyan Devlet Bey de "Orada sadece bir
ÜLKÜCÜ var, o da Koray Aydın..." diye bu açıklamayı satın aldı.
ANCAK! Koray Bey önceki gün yine sürpriz bir açıklama yaptı.
Meral Hanım'ı kastederek "Kimseyle bir husumetimiz, kavgamız olmaz.
Kimseyle bir yol ayrımımız olmaz" dedi.
İŞTE BENİM İTİRAZ ETTİĞİM NOKTA burası... Yıl 2016... İnsanlar cep'lerinden dünyayı izliyor, katılıyor ve hayatı paylaşıyor. Muazzam bir bilgi alışverişi var. Ve artık
ARŞİV cep'lerde... Kaçış yok. Bütün bunlar ortadayken bir siyasi çıkıyor,
DÜN ile
BUGÜNÜNÜ birbirinden ayırıyor.
Ve kimsenin de bunu anlamayacağını sanıyor. Bir haftada ne değişti de Meral Hanım'ın yanından Devlet Bey'in yanına, sonra Devlet Bey'in yanından Meral Hanım'ın yanına döndün!
Sanıyorum bu soru hakkımız!
Türkiye'nin kaderi bu!
Bırakın dünyayı, içeriyi anlayamayan siyasiler en büyük problem...
Açalım biraz...
Biliyorsunuz
FRANSA uyumuyor. Olayların ardı arkası kesilmiyor.
Şehirlerde huzur yok.
Yakında
AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI başlayacak. Başlar başlamasına da
sonunu getirebilirler mi bilemiyorum.
CIA asla ve kat'a
AVRUPA'NIN BİRLİĞİNİ ve
GÜCÜNÜ göstereceği
bir organizasyona sessiz kalmaz. Peki
Avrupa bunu önleyebilir mi? Keşke
önüne geçebilseler. Ama önleyemediler
şimdiye kadar.
Bundan sonrası için de umut yok...
Neyse...
Yıl 2014'tü... Hiç olmayan bir şey oldu.
TOTAL CEO'su
Christophe de Margerie ve beraberindeki 4 kişi görüşmeler için Moskova'ya gitti.
Margerie, Rusya'nın Fransa yanında kalmasını istiyordu. İstiyordu ama büyük bir
KÜRESEL oyunun karşısına çıktığını bilmiyordu. Toplantılar bittikten sonra CEO beraberindekilerle birlikte
VNUKOVA Havaalanı'na geldi. Falcon tipi jetlerine bindiler. Uçak hareket etti.
Tam hızını yakalamışken önünü çıkan
KAR KÜREME KAMYONUNA çarptı. Uçak infilak etti. Hepsi öldü!
ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ? İsimlerin bir önemi yoktu. Putin'in gücü yetmiyorken bir başkasının ne önemi olabilirdi! Oyunun bozulmasına izin verilmedi. Fransa ile Rusya yakınlaşamadı! Yani dağıtılmasına karar verilen iki gücün yan yana gelmesi istenmedi!
Bu olaydan bir süre sonra
GEORGE SOROS Fransız medyasına bir röportaj
verdi. Uzun ve çok anlamlı röportajda
Soros önemli bir noktanın altını
çiziyordu. Rothschildler'in
"Truva Atı" olan Soros şunları söylüyordu: " Eskiden
Avrupa'nın hasta adamı Osmanlı yani
Türkler'di. Şimdi ise Fransızlar. Fakat
bunu Fransızlara'a Philippe Martinez
dışında söyleyen tek kişi yok. Bir tek o
Fransa'nın hasta adam olduğunu biliyor.
Afrika'daki sömürgelerini kaybedeceğini görüyor. Başka kimse gerçeklerin farkında değil..."
Peki Philippe Martinez kimdi?
CGT isimli sendikanın başkanı.
Yani
FRANSA'yı karıştıran olaylarda başı çeken ve insanları sokağa taşıyan kuruluşun lideri... Çalışanların haklarını savunması gerekenler
PARANIN SAHİPLERİYLE birlikteydi. Bizdeki gibi
SOL yine
PARA'ya bağlıydı.
Tabii bizdeki gibi orada da bunu gören çok kişi yoktu!
Devam...
Amerikan Özel Kuvvetleri geçtiğimiz hafta
RAKKA'ya YPG üniformaları giyerek saldırdı. Amerikalılar KÜRT olmuştu. YPG ile birlikte yani PKK'nın diğer bir kolu ile birlikte bölgede operasyona imza atmıştı. Peki bunu dünyaya kim duyuruyordu?
EVET!
FRANSIZ HABER AJANSI...
İki ülke arasındaki kavga her yerde devam ediyordu... Avrupa Futbol Şampiyonası'nda da tavan yapacaktı!
Bekleyin!
Demek ki bizim hiç konuşmadığımız büyük bir kavga vardı. Bu kavganın şimdilerde
AMERİKA ayağına oluşturan
PARANIN SAHİPLERİ bize de farklı bakıyordu. Fransa ABD-YPG ittifakını duyururken aslında Ankara'ya
"Bize gelin. Dostlarınızın ne yaptığı ortada. Onlara neden güveniyorsunuz!" diyordu... Fotoğrafı çeken Delil Souleiman'a da bu nedenle ödül veriliyordu!
Fransa bununla da yetinmiyordu!
Google'ın Paris'teki ofisine operasyon düzenliyordu. Son 20 yılın en büyük baskınında 100'ün üzerinde polis ve 20 maliye uzmanı rol alıyordu.
Operasyonun nedeni kara para aklama ve vergi kaçırmaydı!
Parayı alıp
NEVADA'ya götürenler Avrupa'nın dağılmasında
ROL alıyordu.
Bu para sahipleri Amerika'da 50'den fazla noktada miting yapan
TRUMP'ı da çok fazla sevmiyordu. Özellikle Trump'ın yaptığı bütün mitingler olaylı bir şekilde sona eriyordu. Geçtiğimiz hafta Trump buna dayanamadı ve kürsüden şunları söyledi:
"Bak BEYAZ SAÇLI. Ne yaptığını ve ne yapmak istediğini biliyorum. Elini yakamdan çek. Rahat bırak..." Sizce
BEYAZ SAÇLI kim olabilirdi? Kim
ABD BAŞKAN ADAYLARINDAN birinin önünü kesebilirdi? Düşünün bakalım...
Yeni enerji trafiği ve Ruslar'ın avantajları
PARA SAHİPLERİ tarafından budanmak isteniyor.
Zaten aralarında 100 yıllık bir
KAN DAVASI var.
TOTAL CEO'sunun
ölmesi Rusya'ya olan bakışın net kanıtı!
Moskova'yı küçük bir devletin başkenti yapmak istiyorlar. Avrupa ile koca Rusya'yı sınırlamak istiyorlar. Rusya'yı ekonomi ile yıkmak çok zordur. İdeoloji ve din en önemli faktördür. Bunun için de muhtemelen Koray Bey anlamasa da
YENİ MHP ile geleceklerdi.
Meral Hanım geçtiğimiz gün ne dedi:
"Amerika'da bir savcı her şeyi ortaya döküyor..." Oysa bilmediğimiz bir şey yoktu.
Ama Meral Hanım bir yere yaslanmak durumundaydı. Ve o nokta, kabul etsek de etmesek de çok güçlüydü.
Rusya'nın ve belki Avrupa'nın içlerinin karışması için
TÜRKLÜĞÜN yükselmesi gerekiyordu.
KÜRESEL TÜRKÇÜLÜK arzulanıyordu!
Bu nedenle MHP'ye yani Devlet Bey'e itirazı olanlar içeriden değildi.
Devlet Bey'in çizgisine karşı gelenler ve bunu değiştirmek isteyenler
PARANIN SAHİPLERİYDİ.
Brezilya'da
DİLMA'yı götürenler şimdi Devlet Bey'i indireceklerdi. İndirmek için geleceklerdi. Koray Bey'in de yalpalaması bu nedenleydi.
YARGITAY KARARINDAN sonra geri gelmesi başka bir şey değildi. Oysa
SİYASETE SOYUNAN İNSANLARIN en azından küçük de olsa öngörüleri olmalıydı. Siyaset vebaldi. 78 milyonun sorumluluğuydu. Görüyorum ki bizde bazıları bunu umursamıyor!
İstesem bütün para trafiğini yazarım.
Hangi siyasinin nereden beslendiğini tek tek detaylandırırım. Ama gerek yok.
Önemli olan
KAVGANIN ne olduğunu anlamamız. Kavgayı anlarsak, büyük anlaşmayı da Türkiye'nin geleceğini de bölgeyi de çözeriz. Siyaset bu değil mi zaten! Olayı bir cemaat penceresine sığdırmak hiç anlamadığımızı gösterir!
Bunu yapmayın. Ortada bambaşka oyuncular ve güç var... Ve hedefleri var.
Bunu bilirsek her şeyi aşarız.
Ama bilmezsek Koray Bey gibi dönüp dururuz...
Gerek yok! Akıllı olalım yeter!
Bizi ve geleceğimizi ilgilendiren her şeyin kökeni dışarıdadır! Sakın içeriden anlamaya çalışmayın.
Anlamazsınız çünkü!
NOT: Koray Bey'i hiç tanımam. Amacım Koray Bey'i eleştirmek değil. Siyasi sisteme onun ismi üzerinden farklı açıdan bakmaktı! Umarım anlayışla karşılar...