ERGÜN DİLER

Yarın bir sürpriz gelişme olmazsa AMERİKALI dostumun aktardığı inanılmaz detayları sizlerle paylaşacağım. Öyle böyle değil... İsim isim...
Adres adres... Bizim hiç bilmediklerimiz! Hiç görmediklerimiz! Hiç anlamadıklarımız!
Ve özellikle Kemal Derviş Bey ile ilgili hiçbir yerde duyamayacağınız, okuyamayacağınız notlar...
Akıl alır gibi değil... Bir de NEVADA'da PKKlılar'ın eğitildiği çok ama çok özel yer... İngilizce hem de... Neler neler...
Hep diyorum ya; Dünya küçük bir köy! Başımıza gelenler bilin ki bir yerlerde yapılan planların sonucu...
SERMAYE ve PARA sınır tanımadan dolaştığı için kapımıza dayandı.
Buraları bize vermek istemiyorlar. Bu sisteme çalışan çok kurum ve kişi var.
Muhafazakarından SOL'cusuna kadar...
İdeolojik olarak farklı ama siyasi hedef olarak aynı istikametteler... Bizim anlamadığımız da buydu! Laiklik karşıtı bir cemaatle, laikliğe toz kondurmayan bir medya grubunun yanyana gelmesi ya da Türkçülüğü savunan bir yapının Kürtçülüğü elden bırakmayanlarla omuzomuza durması...
Neyse... Gelin bugün kısa kısa gidelim...
Yunanistan krizde. Herkes bir şeyler söylüyor! Ama durum yazıldığı çizildiği gibi değil. Dönelim LİBYA operasyonuna... Kaddafi'nin sonunu getiren saldırılara... Avrupa'da uzunca bir zamandır ülkeler kendi politikalarını sürdürüyordu! Eğer BİRLİK olsaydı bu ayrılık gerçekleşmezdi. Kaddafi için Fransa Amerika'nın yanına geçerken, Almanya Rusya'nın yanında yer alıyordu! Amerika'nın rakip olarak gördüğü AVRUPA BİRLİĞİ içinden bir el ABD'ye uzanıyordu! Bu kendi içlerinde SAĞLAM olmadıklarının göstergesiydi! Yunanistan da bunun sonucuydu! EURO'nun yıkılması için atılması gereken bir adımdı! Atıldı!
Avrupa Birliği'nin dağılması için bir adımdı, o da atıldı... Bir de Ortadoğu'da kaybederlerse Almanya ve Fransa dışında hiçbiri ayakta kalamazdı!
Onlar da tarih kitaplarında "Keşke Türkiye'yi içimize alsaydık!" diye yazacaktı!
Bekleyelim bakalım...
HDP, sınır ihlalleri, IŞİD, Esad, Özgür Suriye Ordusu gibi pek çok şey hayatımızın bir parçası... Kesilen kafalar, "Müslüman'ı" vahşi göstermek için çırpınanlar, çatışmalar, Kürtler'e yapılan saldırılar, onların verdikleri karşılıklar, sınırdan koridorla Akdeniz'e ulaşma gayretleri ve KANDİL'den aralıksız gelen açıklamalar...
Amerikan toprağı olan KANDİL'den kimin ne söylediğinin hiçbir önemi yok! Olmadı da! Önceki gün biri çıkıp "Türkiye'yi savaş alanına çeviririz" diye konuştu. Aynı isim bir süre önce şunları söylüyordu: "ABD bölgeyi yeniden şekillendirmek için Kürtleri kurban etti..." Amerika, Avrupa Birliği'ni dağıtmak için Rusya ile elinden geleni yapıyordu! Bunu yaparlarken de Kürtler'in Türk kardeşlerinin yanında olacağını hesap ediyorlardı! Yani Kürtler'in yeri belliydi!
Ancak Kemal Derviş ve ekibi "Bir adada tutsak olan biriyle barış olmaz" diyerek ÖCALAN'ı Kürtler'in liderliğinden tasfiyeye kalkıştı! Bu operasyon Demirtaş üzerinden tam gaz sürüyordu. Aydın Doğan, malum yapı, Avrupa ve arkasındaki BARONLAR, Kürt meselesinin ABD-Rusya -Türkiye'nin istediği gibi çözülmesini istemiyordu.
Çünkü aksi halde AVRUPA büyük sıkıntı içine düşecek. Ne hammadde alacak ne de yaptığını satacak bir yer bulabilecekti. FAİZLE gelen para da gidecek, parayla kontrol ettikleri ülkeler ellerinden çıkacaktı... Avrupa'yı ayakta tutan ARKA BAHÇE uçup gidecekti. Müslüman coğrafya ile talihi kötü KARA AFRİKA BEYAZLAR için çalışmayacaktı. Bu YIKIM demekti...
Şimdi KÜRTLER içinde İKİ KANAT var! Biri AVRUPA ile diğeri ise ABDRUSYA-TÜRKİYE ile devam etmek isteyen... Kürtler özgürleşmek için BARONLARDAN uzak durmalı! Aydın Doğan Bey ve arkadaşları KÜRTLER'i ne kadar savunabilir bir düşünsünler... "Türkiye Türkler'indir ifadesini HÜRRİYET'ten kimse atamaz" diyenler nasıl bu kadar size yakın oldu?
Düşünün bakalım! Bir saz çalma ile olacak iş mi?
Hakan Fidan yine gündeme geldi...
GES (Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı) üzerinden yine hedef yapılmaya çalışıldı. Zaten MİT'in başına gelip dünya medyası tarafından imha edilmek istenen tek isimdi. Göreve gelmeden saldırılar başladı. Hiç kesilmedi. Şimdi yine gaz verdiler. Her yakıştırmayı yaptılar ama "Türkiye için çırpınan biri" demediler, diyemediler...
Fidan geldiği günden beri hedef alındı!
Hep açıktan saldırıya uğradı. Kimse gidip konuyu CUMHURBAŞKANI'na, BAŞBAKAN'a ya da MGK'ya getirmedi! Neden? Çünkü amaç ve niyet iyi değildi! Hem Fidan hem de kendisini o göreve getiren ERDOĞAN hedefti!
İkisinin gitmesi isteniyordu! Şimdi de öyle! Suriye krizinin üzerinden bu tekrar HORTLADI! İçeriden çözmek istiyorlar!
Dikkat!
Oylamayı dün birlikte izledik! Meclis Başkanlığı için vekiller renklerini belli etti! Üzerinde yorum yapılacak çok şey yok! Ama ilk tur için bu böyle...
Uzun zamandır izlediğim bir nokta var! Bakalım bu OY'lamada bu ortaya çıkacak mı? MHP'ye ŞANTAJ kasetleriyle gelenleri unutmadım!
İğrenç bir kumpasla partiye girildi.
10 isim gitmek zorunda kaldı. Son gün o sloganı yazmak istemiyorum ama Devlet Bey resmen tehdit edildi. İSTİHBARAT operasyonlarında yani böyle durumlarda ya o hareketin lideri ya da izlediği politika değişirdi!
Değişmek zorunda kalırdı! Mesela Deniz Baykal! Hem kendisi gitti hem partisi...
Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP bambaşka bir parti oldu! Çünkü belli bir süre sonra her kesimi kapsayacak bir harekete dönüşmesi isteniyordu. Öyle de oldu ve olacak! Ama Devlet Bey ayakta kalmayı başardı! Hem koalisyon hem de Meclis Başkanlığı seçimlerine biraz bu gözle bakıyorum! Sözlere çok itibar eden biri değilim. AKSİYON önemli! Bakalım MHP ne yapacak!
Siz merak etmiyor musunuz?
BARONLAR daha önce yazdığım gibi İSLAMİYET'in içinde büyümeyi çok iyi biliyordu! İyi adam seçiyorlardı!
Daha önce bunu defalarca yaptılar!
Ortadoğu'da sınırları çizerken kendi adamları tarafından DİN desteği almayı hiç ihmal etmediler! Rusya'yı da YEŞİL KUŞAKLA çevrelediler!
Çünkü Rusya'yı şimdi olduğu gibi faizle, dövizle, ambargo ile yıkamazdın! Sadece İSLAM'ın gücüyle içeride çözülme başlatabilirdin! Bunu denediler! Bizde de günü geldiğinde kullanmak üzere bir yapıyı besleyip büyüttüler! SOL'a, SAĞ'a ve muhafazakarlara aynı KART dağıtıldı!
Görünüşte hepsi farklıydı. Gerçekte ise BARONLAR tek tek her birini yönetiyordu! Amaç Türkiye'nin yönetimine talip olacak her hamleyi önceden BÜYÜTÜLMÜŞ HÜCRE ile biçmekti! Türkiye bunu yaşıyor!
Yarın yazarım inşallah ama BARONLAR muazzam bir ittifak yapmış halde. Saldıracaklar. Bu kez çok akıllıca! Yanlarında ve içlerinde kimler yok ki! Erdoğan'a en yakın olmuş isimler bile orada! Bakınız! Bunlar ILIMLI İSLAMLA yani seçtikleri yapılarla gideceklerini düşündüler. Olmadı! Oyun bozuldu! Yeni oyun planlarında hiç MÜSLÜMAN yok! IŞİD zaten bunu bağıra çağıra ilan ediyor! Bu akıl, ülkeyi değişen (!) CHP'ye zorluyor! Kemal Kılıçdaroğlu Bey niçin DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINI istiyor sizce?
Bir düşünün bakalım!