ERGÜN DİLER

HERKES "Ne olacak?", "Kim, kiminle koalisyon yapacak?", "HDP, ile MHP nasıl yan yana gelecek?", "AK Parti, CHP ile bir arada olacak mı?", "CHP, AK Parti'siz yürür mü?" ya da "CHP, MHP ve HDP hükümeti kuracak mı?" sorularına cevap arıyor!
Aklımdayken hemen aktarayım... MERKEZ MEDYAYA bakın!
NTV dahil! Bir anda AK PARTİ, AKP oluverdi!
Maske düştü yani!...
Devam...
Dün ZAMAN Gazetesi'nde Çevik Bir'in sözleri vardı! Çevik Bir, 28 Şubat döneminde adından en çok söz ettiren askerdi! Garip ve normal olmayan bir tonda MÜSLÜMAN karşıtıydı! Bu karşıtlığını ileri götürdüğü için cemaatin peşine düştü! Yakın tarihimizde, en çok incelenmesi gereken dönemdir!
Çevik Bir, LAİKLİĞİ KORUMAK adına Fethullah Gülen'in peşine adam koydu. Nurettin Veren ile Gülen de günlerce taksi ile dolaştı! Yakalanmamak için sürekli yer değiştirdi! Aslında günlük düşündüğümüz için OLACAKLARI görmüyorduk! Iskalıyorduk! Çevik Paşa da, cemaat de göremedi!
Bu kovalamaca sonrası BANK ASYA ve kurucularından bazıları belki de hepsi Gülen ile birlikte Amerika'ya gitmek zorunda kaldı! Çevik Bir'in bilmediği görevi buydu! Türkiye'de MÜSLÜMAN ve MÜSLÜMAN sermaye diken üstündeyken, cemaat finans kurumunu geride bırakarak gitti!
Bir üst akıl, senaryoyu yazıyor birileri de oynuyordu! YEŞİL SERMAYE ya kaçıyor ya da biçiliyordu! Ama cemaatin ileri gelenlerinin gitmesine rağmen BANK ASYA'ya bir şey olmuyordu!
Bu kaçıştan bir süre önce de PRENS CHARLES'a ÖZEL DANIŞMANLIK YAPAN Zeki Badawi İstanbul'a geliyor ve FAİZSİZ BANKACILIĞI, SİGORTACILIĞI anlatıyordu! Toplantı aslında Türkiye'de değişen rotanın ilanıydı! Çok kişi görmüyordu! Badawi, kurduğu organizasyonla Müslüman ve İngiliz mahkemeleri için İslami konularda bir başvuru kaynağı olmuştu. Şeyh Badawi, aralarında Albaraka Türk ve İhlas Finans gibi Türk kurumların da bulunduğu bankalara ve finansal kurumlara danışmanlık yapıyordu!
Azerbaycan'dan Malezya'ya kadar! Badawi, ekonomik krizin ülkeyi sarstığı yıllarda, Malezya'ya el uzattı ve ülke uçtu! Bize de "Paradan 6 sıfır atın!" diyen ilk kişiydi!
Badawi, İstanbul'un önemini biliyor ve ısrarla "Burası hem Ortadoğu'nun hem de Türk cumhuriyetlerinin finans merkezi olur!" diyordu! Zaten bu coğrafyaya PRENS CHARLES adına damgasını vurmuştu!
İngiltere, ABD, Bahreyn, Malezya ve Suudi Arabistan eksenindeki MÜSLÜMAN DOLARLARA, Badawi hükmediyordu! Tabii aslan payını, İngilizler alıyordu! Bütün bunlar yaşanırken ülke darbelerle, terörle, ekonomik krizlerle durmadan değişiyordu! Terör nedeniyle KÜRTLER içinden çıkamadıkları AĞALIK sistemini bırakıp şehirlere göç ediyordu! Ordu, Kıbrıs Harekatı'nda yaşadığı DOSTSUZ KALMA sendromunu unutmuyordu!
Ve hızla değişiyordu!
Ekonomi ise özelleştirmelerle tavan yapıyor, muhafazakar dünya da FAİZ ile tanışıyordu! Müslüman denildiğinde artık SAKALI BIYIĞI ölçülü ve bakımlı olan insanlar anlaşılıyordu! Bir güç kendi eliyle MÜSLÜMANLARI bir kalıba sokuvermişti! Batı, nasıl görmek istiyorsa artık öyleydik! 1971 darbesine kadar Türkiye'deki MADENLERİN SAHİBİNİN KİM OLDUĞU BELLİ değildi! 1974'ten itibaren ÖZELLEŞTİRMELER başladı! İzin çıktı!
Bir dostumun dediği gibi BOR MADENLERİNİN ÖZELLEŞTİRMESİYLE, PKK'nın bitişi aynı zaman dilimine denk geliyordu!
Yine aynı dostumun dediği gibi, Naim Süleymanoğlu'nun gelişiyle 250 yıllık BAŞARISIZLIK KOMPLEKSİNİ yeniyorduk! Davos'ta Erdoğan'ın "ONE MINUTE"ü ile de bu tavan yapıyordu! Artık dünya sahnesine dönmüş ve kendimiz olmuştuk! Hatta ODTÜ'nün karıştığı gün UZAYA imza atıyorduk!
Doğu'da YEŞİLLER, JİTEM'ler kol gezerken, silahlar susuverdi! Bir AKIL "OYUN BİTTİ" dedi! Kandil'de silahlı adamlar olsa da kurşun sesinin gelmeyeceğini en iyi onlar biliyordu!
Bir akıl bize bir şey söylüyor ve bambaşka bir yola girmemizi istiyordu! PARAYI yönetenler işin arkasındaydı!
1970'lerden itibaren her 10 yılda bir EKSEN değiştirerek yürüdük!
Darbelerle EKONOMİK değişimi, cemaatlerle DİNİ DEĞİŞİMİ, televizyonlar ve dizilerle KÜLTÜREL DEĞİŞİMİ, son dönemdeki davalarla ASKERİ DÖNÜŞÜMÜ, Erdoğan'la birlikte ise DIŞ POLİTİKA dönüşümünü gerçekleştirdik!
Bütün bu değişimler olurken, KÜRTLER ve MÜSLÜMAN KİMLİĞİNİ öne çıkararak yaşayanlar örselendi, ötelendi, acı çekti ve küstü!
Son 13 yıl, bu BARIŞIN sağlandığı alan oldu! Erdoğan tarihe geçecek işlere imza attı! Üzerine geldiği EKONOMİK SİSTEMİ devam ettirdi ama sonunda değiştirmek için düğmeye bastı! Badawi'yle başlayan İSLAMİ BANKACILIK rüzgarı, sonuçta sisteme karşı değildi! Reforme edilerek giden uyumlu bir modeldi!
Erdoğan ise bir MÜSLÜMAN olarak "Faize hayır!" diyordu! İngilizler'in ve bunların yönettiği ABD ve Ortadoğu'daki sistem, ERROR verdi!
1970'lerde hayata geçirilen sistem, Erdoğan yüzünden bitecek miydi!
AK Parti'nin içine de, CHP'ye de, MHP'ye de bu sitemin devamı yönünde karar alacak isimler yerleştirilmişti! ÜÇ PARTİNİN PARA politikaları aynıydı! İngilizler buna bakarken, bizler partilerin amblemlerine bakıyorduk! Ve öyle oy kullanıyorduk!
Finansal sistem, Erdoğan'dan korktu! Bu nedenle KOBANİ üzerinden Kürtler'i ayırdı! Amaç Erdoğan'a bir uyarı vermekti! Asla ve kat'a Erdoğan'sız bir TÜRKİYE düşünen yoktu! Sadece "Bizim kurduğumuz sistemi değiştir ama yıkma!" diyorlardı!
Bu nedenle de yani "Yıkım olmasın" diye de Kemal Derviş ısrarla "AK Parti-CHP koalisyonu şart!" diyordu! Zeki Badawi'nin KRAVATLISI olan Derviş, aslında KÜRESEL SERMAYE adına mesaj veriyordu! İsim vermek istemem ama AK Parti'de olduğu gibi muhalefette de İNGİLİZ DAMGASI vardı! Çok önemli isimler bunların arasındaydı!
Ama bizler bütün ilişkilerimizi DOSTLUK, ARKADAŞLIK, YAKINLIK, AKRABALIK ya da SINIF ARKADAŞLIĞI üzerinden götürürdük!
EN büyük yanlışımız buydu!
Adamın işine bakıp değerlendirme yapamıyorduk!
Dervişgiller'in, CHP ile koalisyon planı tutmayacak! Olsa da uzun sürmeyecek! Onlar uzun süreli KOALİSYON dönemi açsalar da bu DERVİŞLER'LE olmayacak!
Neden mi?
Çünkü ERDOĞAN'ın yerine alternatif olarak getirebilecekleri hiç kimseleri yok! ANLAŞACAKLAR! Mecburlar!
Koalisyon nasıl mı olur?
Ona da siz karar verin!
Benden söylemesi! Sesini duymasanız da Erdoğan'ın dediği olur!
Çünkü bu sistemin yenemediği tek isim o!
Bu da kendisine bu hakkı veriyor!
Bunu bir de biz anlasak!