ERGÜN DİLER

Anonsunu yaptığım gibi bugün BEYAZ SARAY ve çevresinde ne konuşulduğunu aktaracağım.
Çok dostumuz arayıp mesaj gönderdi! Çok kişi "Yazdıklarınız ortada ama yazamadıklarınız var mı?" diye soruyor! Zamanın ruhu diye bir şey vardır ve ben buna çok inanırım. Zamanından önce konuşmak ve yazmak risktir! Ben de bazı isim ve kurumları yazamıyorum!
Zaten amacım anlatmak istediğimin ÇEKİRDEĞİNİ ortaya koyabilmek! Denklemin çözümüne yardımcı olabilmek ve oyuncuları sunabilmek! Bütün çabam bu! Bu bölge bize okullarda okutulan bilgilerin değil saklanan ilişkilerin üzerinde duruyor! Türkiye de buna dahil! Amacım anlamak ve aktarmak! Tabii bu kolay olmuyor! Emek, güç ve moral istiyor!
Türkiye'de gazetecilerin gazetecilerle uğraştığı, partililerin partililere saldırdığı, insanların birbirlerine küfürler savurduğu bir denklemin dışında kalarak yazmak hiç kolay değil! Sınırlı ve yetersizler hep sorundur! Her şeye rağmen yürümek zorundayız! Başka çaremiz de yok!
Düşmanlıkları, ön yargıları bir kenara bırakarak idrak etmek durumundayız! Neyse... Konumuza dönelim... İnanılması çok güç ilişkiler ağına yolculuk için hazırlıklarımızı tamamlayalım. "Bilgi yüktür!" derler de inanmazdım! Bir kısmını sizlere aktaracağım. Birlikte yürüyeceğiz. Şaşırsak da, merak etsek de, başımıza ağrılar girse de... 7 Haziran öncesi Beyaz Saray ve etrafından gerçekten hiç bilmediğimiz hareketlilik var!
Neler mi?
Haydi başlayalım... Amerikalı dostumuz başka hiçbir yerde bulamayacağınız çok şey anlattı! Keyfini çıkarın! Umarım yanıltmam! Dün Selahattin Demirtaş ve Graham Fuller ilişkisinden söz ettik! Bugün de buradan başlayalım... Bakalım kimler kimler ortaya çıkacak! Hemen tempoyu yükseltelim...
Graham'ı tanıyorsunuz? Bizi ilgilendiren bölümlerden söz eder misiniz?
Çok var! Ama Pensilvanya'dan başlamak en iyi tercih sanırım...
Evet!
Boston bombacıları vardı!
İki Çeçen genç! Tamerlan ve Cevher Tsarnayev! Bir de bunların amcaları var!
Graham'ın "ANKARA" ismini verdiği kızıyla evli olan!
Biliyorum!
Tamam! Bilmediklerine geliyorum...
Bu iki kardeşi Tamerlan ile Cevher'i Amerika'ya FULLER getirdi! Bu gençler Amerika'ya ayak basar basmaz çiftliğe götürüldü!
Hangi çiftliğe?
Pensilvanya'ya! Bir ay orada kaldılar!
Sadece bu iki kardeş değil üstelik! 100 kadar genç oraya gönderildi! Orada yapının BİR NUMARASI olan zat ile de görüşüldü! Amerika'ya hazırlık evresi orada tamamlandı... İki kardeş kesinlikle bombacı değildi! Yıllar sonra gerçek ortaya çıkar! Ancak şimdi oyun böyle kuruldu!
Getirilen 100 kadar gencin tamamına yakını bu gibi işlerde kullanıldı! Belki de hepsi!
Oyun içinde oyun yani?
Tabii ki! Geçenlerde George Friedman'ın yardımcısı Fred Burton yanıma geldi! Yemekteydim! Ve doğrudan Türkiye'yi nasıl bir kulvara sokmak gerektiğinden söz etti! 'Türkiye'nin BÜYÜK olmasını engellemek için kendi içlerindeki kavgayı büyütmek şart' dedi...
Yani birileri sizi durdurmak için çok ciddi uğraş veriyor! Haberin olsun!
MİT TIRları son dönemde yine gündemde! Ne dersiniz?
İstihbarat biriminizin parlayan yıldızının hafif kararması gerekiyordu! TIR operasyonunun en önemli amacı, Türk halkının istihbarat birimine olan güveninin azaltılmasıydı. Bunda da başarılı oldular!
Çok da zorlanmadan hem de!
Başkanlık seçimlerinde yine SOROS ismi öne çıktı! Etkisini anlatır mısın?
Gel ben sana başka bir şey anlatayım... Brezilya'da, Almanya'da, Türkiye'de, Bosna'da, Hong Kong'daki ayaklanmaların maddi gücünden Soros sorumludur! Bunların dışında başka şeyler anlatayım! Ki sizin için de çok önemli!
Merak ettim!
Rus Boris Nemtsov! Şubat ayında öldürüldü. Bu suikastın arkasında da Soros ve vakıfları var. Türkiye'de de birçok işadamı tıpkı Nemtsov gibi SOROS'a çok yakındı! Nemtsov suikast günü evinden çıkarken Soros'u aradı! Başına gelecekleri bilmiyordu! Soros bir dostunun ölümüyle Rusya'da HALK AYAKLANMASI bekliyordu! (Ben de bunu bir ara yazmıştım! "Bahar'da Rusya karışacak" diye...)
Yani dostunun ölüm fermanını onayladı!
Elbette! Ne sandın! Daha ilginç bir şey söylemek istiyorum!
Bundan daha ilginç öyle mi?
Türkiye'deki patronların yanında çalışan ve önemli koltuklarda oturan çok kişi Soros'a doğrudan bağlıdır! Patronların attığı adımlar rapor edilir ve iletilir! Son dönemde bunda büyük artış var! Sanırım Rusya'daki gibi sizde de ÖNEMLİ VE SES GETİRECEK bir SUİKAST planlıyorlar! Rusya'da niye tutmadığını incelediler! Eğer yaparlarsa Türkiye'deki ses getirecek bir eylem olacak! Seçimden önce olur mu bilmem! Ama kafalarında var! Patron ya da kamuoyunun bildiği, tanıdığı önemli bir isim!
Gerçekten mi?
Tabii ki! Hatta önemli bir iki patronun ŞOFÖRÜ ile temas kuruldu! Vazgeçildi ama ne yapacakları belli olmaz! Bir cinayet ve arkasından kontrol ettikleri medya ile sokağı karıştırırlar! Şunu iyi bil; sizin patronlar yanlarında çalıştırdıkları insanları tanımıyor! Ama bunlar tanıyor!
Şaşırttınız beni yine?
Devam edeyim o zaman! Hükümetin önemli isimlerinden birinin Amerika'daki ilişkileri çok iyidir! Burada pekçok söz verdiği bilinen bir SIR! Washington onun çizginin ne tarafında olduğunu anlamaya çalışıyor! GEL GİT'leri var! Amerika'nın verdiği hiçbir desteği kullanmadı! Bu sıkıntı meydana getirdi! Eğer kendisinden umut kesildiyse yakında ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜŞME KAYITLARI SIZAR! Kesinlikle fatura ödetilir! Bunu unutma!
Çünkü yeterli birikim fazlasıyla var! Ne duyarsınız bilmem! Sızıntı başladı mı ortalık karışır!
İlgilendiğim bir konuya gelelim! CHP ve Benenson?
CHP'yi Benenson'a teslim ettiler!
Türkiye de senin gibi biliyor! Ama gerçek bu değil!
Nasıl yani?
Benenson'u CHP'ye getiren kişi Kemal Derviş'tir! Ama Derviş'in asıl planı CHP değil HDP'ydi!
Ne diyorsunuz siz?
Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir süre sonra Washington'a geldi! Derviş'in danışmanları, Demirtaş'ı Benenson'un ekibiyle tanıştırdı.
Neden?
Demirtaş'ın oylarını nasıl yükselteceği kendisine bir bir anlatıldı! Çünkü hedef Demirtaş ve partisinin MECLİS'e girmesiydi! Onlar girerse Türkiye için büyük sıkıntı olacaktı! Olayın ciddiyeti anlatıldı. Meclis'e girmek için de KÜRTLER'in oyu şarttı!
Eeee?
10 Eylül tarihinde David Petraeus, ABD'nin emrini IŞİD üzerinden hayata geçirdi. 3 gün sonra IŞİD, Kobani'ye saldırdı. 13 Eylül'de Demirtaş'a Washington daveti geldi. Demirtaş, Kobani saldırısının ne anlama geldiğini hala bilmiyordu. IŞİD'in özel birimi, Kobani'ye ağır hasarlar verdi.
IŞİD, Kobani'yi ele geçirirken birkaç gün sonra Demirtaş ABD'ye geldi.
Washington'daki görüşmelerden sonra Türkiye'ye dönen Demirtaş, Benenson'un hazırlanan projesini hayata geçirdi.
Çünkü AK Parti'ye verilen Kürt oyları, geri alınmalıydı. Demirtaş Türkiye'ye döndükten sonra, Türk hükümetinin IŞİD'e silah gönderdiğini ve o silahların Kürtler'i öldürdüğünü anlattı.
Gerçekten mi? Böyle mi oldu?
6-7 Ekim olaylarında Türk hükümeti zorda kaldı! Benenson ve ABD'nin Türkiye'deki temsilciliklerinde çalışanlar, Kürt nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde bu algıyı güçlü bir şekilde oluşturmaya başladı. IŞİD'in Kobani operasyonunun tek amacı Demirtaş'ın Meclis'e girmesiydi.
Ama bunu galiba geç anladınız!
Anlattıklarınız film gibi! Daha başka?
Film gibi mi! O zaman sana filmlerde olmayacak bir olay daha anlatayım!
İyice meraklandım şimdi! Bekliyorum!
Siz Süleyman Şah Türbesi'ni taşıdınız!
Taşımak zorunda kaldınız! Çünkü İKİNCİ BİR ÇUVAL OLAYI yaşanacaktı!
İnanılır gibi değil!
Tüm hazırlıklar yapılmıştı. Yine Petraeus'un öncülüğündeki birim, Suriye askerleri kılığında suyu geçip saldıracaktı.
Bu olay gerçekleştiği anda çok büyük bir karşılık verecek ve kendinizi savaşın içinde bulacaktınız! Ancak bu operasyon bilgisi sızdı! Türk tarafı kumpası gördü! Ve geri çekildi! Petraeus bunu öğrendiğinde çılgına döndü! Sızdıran kişiyi bulmak için bir düzine şüpheliyi İNFAZ ettirdi! Türk köstebek infaz edildi mi bilmiyorum! Ama sızdıran Türk'tü! Büyük bir olayın önüne geçildi!
İşte bugünlük bu kadar! Daha fazlasını yazmak belki ileriki zamanlarda mümkün olur! İnanın bu ülkenin kurtuluşu bir ve diri olmaktan geçiyor! İçeride ayrıştığımız zaman gelecek yok! Bu kesin! Parti falan düşünmeden devletin ve milletin yanında olmak gerekir! Yapacağımız bir hatayla 50 yılımız gider! Beni anladığınızı biliyorum! En büyük güç sizsiniz! Gücünüzü gösterin!