Parçalarla uğraşmaktan büyük oyunu görmeye çoğu zaman fırsatımız olmadı!
Kimin neden geldiğini ve ne götürmek istediğini anlayamadık!
EKOLLERİ çok iyi öğrenemediğimiz için de yanlışlara düştük! Yanlışa sığınıp doğru sonuç almaya çalıştık!
Tabii mümkün değildi! Türkiye haftalardır
FAİZ LOBİSİNİ ve bunların içerideki gücünü tartışıyor! Elbette ekonominin kendi dengeleri vardı! Elbette ekonominin kendi özel çarkları vardı! Elbette ekonominin hesap edilmesi gereken riskleri vardı!
Ama bütün bunların dışında bir de
DEVLETİN KENDİ PARASINA hükmetmesi, bir zorunluluktu!
Görüyorsunuz birkaç gün önce 2.55 seviyesine düşen dolar bir anda 2.70'i gördü!
NEDEN?
KİM NE YAPMAK İSTİYORDU?
DIŞARIDA bir güç
FAİZ İNDİRİMİ toplantılarından önce faizin inemeyeceğini Türkiye'ye anlatıyordu!
Nasıl? Doları zıplatarak! Bize "Siz kendinizi fazla abartmayın!
Kararı veren biziz! Para olmadan da bir adım atamazsınız! İzin verdiğimiz kadar büyüksünüz!" demek istiyordu! Bizim
PARAMIZA onlar hükmetmek istiyordu!
Peki
PARA bizimse niçin kontrol edemiyorduk?
Değil mi? Neden?
İngiltere ya da İngiliz Milletler Topluluğu hakkında çok şey bilmeyiz! Mesela, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Barbados, Bahama adaları, Belize, Grenada, Papua Yeni Gine, ve
TUVALU gibi onlarca ülke bu sisteme dahildi!
Özellikle
GİZLİ ÜYELERDEN söz eden çok akıllı bazı kişiler vardır!
Türkiye burada nerede duruyordu bilmiyorum!
Devam... İngiliz Milletler Topluluğu
GENEL VALİLER aracılığıyla Londra'ya bağlanırdı! O ülkedeki her şeyin Buckingham Sarayı tarafından kontrol edilmesi ve bilinmesi demektir bu! Özellikle de
FİNANS... Parayı takip etmekte kimse ellerine su dökemezdi! Kimin ne kadar parası olduğunu herkesten daha iyi bilirlerdi!
SİSTEM onların patentini taşırdı! Dünyanın hemen her yerindeki
PARA AKIŞI hakkında bilgileri vardı!
Bankalar arası iletişim de ne hikmetse Londra özel bir yere sahipti!
İngiltere'nin Kraliçesi II. Elizabeth de her dönemdeki haline, yani 8 yaşındaki, 14 yaşındaki, 18 yaşındaki, 30, 40, 60 yaşındaki
HALLERİNİ PARA ile ölümsüzleştirirdi!
Kraliçe Elizabeth'in dünya üzerinde 25 ülkenin parasında
FOTOĞRAFI vardır!
Görünen, kayıtlı olan bu kadardı! Zaten para seninse gerisi boştur! 25 ülkede 100'e yakın
BANKNOTTA Kraliçe vardı!
Bu konuda çok hassastır! Bunu da banknot uzmanı
Peter Symes'ten öğreniyorduk!
İngiliz Milletler Topluluğu'nun dünyadaki dağılımına baktığınızda bir
HAÇ işareti görürsünüz! Kanada, Avustralya, Malezya ve Güney Afrika'yı gözünüzün önüne getirin!
Haksız mıyım! Kraliçe ve adamları sadece
PARA ile hareket etmezdi!
PARAYI kimseye bırakmamak, temel ilkeleridir! Bir de
PARAYA el uzatanların ellerini kırmak için uyguladıkları değişik metodları vardı!
Türkiye en çok bu
EKOLDEN çekti!
Mesela
Mayer Amschel Rothschild daha 1740'larda "Bana bir ülkenin parasının kontrolünü verin, o ülkenin yasalarını, kimin yaptığı umurumda olmaz..." diyordu!
Peki Kraliçe ve adamları
PARADAN başka ne kullanırdı!
Hemen Mersin'e dönelim...
Türkiye Cumhuriyeti devleti
ENERJİ sorununa bir çare bulmak adına kendi topraklarında düğmeye bastı!
AKKUYU Nükleer Enerji Santrali'ni hayata geçirmek istedi!
Ne hikmetse yine birilerini rahatsız etti! Oysa santral bu sınırlar içinde kurulacaktı! Yabancı ülkelerle bir ilgisi yoktu!
Belçika'da 7, Çek Cumhuriyeti'nde 6, Finlandiya'da 4, Slovakya'da 4, İsveç'te 10, Ukrayna'da 15 adet
NÜKLEER SANTRAL vardı! Çin'de 26, Rusya'da 34, Hindistan'da 34, ABD'de 99, Fransa'da 59, Güney Kore'de ise 24 adet olduğuna girmeyeceğim bile!Ama konu Türkiye olunca birileri inanılmaz rahatsız oluyordu!
Türkiye tek bir tane yapmak istediği zaman bile birileri ortalığa çıkıyor ve felaketten söz ediyordu!
Elbette her şeyde olduğu gibi bunda da
RİSK vardı! Ama rakamlar başkalarının bu riski çok daha fazla aldığını ortaya koyuyordu!
Peki neden
GREENPEACE ile irtibatlı birileri ortaya çıkıyor ve bize
"DUR!" diyordu!
Düşünmemiz gereken nokta burasıydı!
YEŞİL BARIŞ adı altında faaliyet gösteren bu yapı
KANADA'da kurulmuştu! Merkezi de
AMSTERDAM'daydı! 300 milyon Euro gibi bütçeleri 3000 kadar da çalışanı vardı!
Bir de yaptıklarıyla yanlarına çektikleri gönüllüler...
Peki bu
GREENPEACE nerede kurulmuştu?
Yok! Hemen Kanada demeyin!
Çünkü gerçek başkaydı!
Bu çevreci örgüt,
EXETER ÜNİVERSİTESİ'inde kurulmuştu!
Bu üniversitedeki Greenpeace Bilim Laboratuarı, çalışmaları yönlendirirdi! Bu örgüt de, üniversite de İngiliz İstihbarat Örgütü MI6'in arka bahçesiydi! Bu bilinen bir
'SIR'dı!
Bu çevreci örgüt hiçbir devletten, şirketten ve partilerden bağış kabul etmezdi! Peki parayı kim yağdırıyordu o zaman?
Bilmiyoruz!
Örgütün
MOTTOSU şiddetsiz doğrudan eylem, bilimsellik, bağımsızlık ve tabiata saygıydı!
Buna kimsenin diyecek bir şeyi yoktu!
Ama kendi ilkelerindeki gibi
BİLİMSELLİKLE çelişmemeleri gerekiyordu!
Çünkü doğdukları yer
EXETER Üniversitesi, hayata adım attıkları yer ise
KANADA yani Kraliçe'nin topraklarıydı...
Bu nedenle
İNGİLTERE içindeki 16 nükleer santral için tek söz etmeyip, Mersin'de olay çıkarmaya çalışırsan kimseyi inandıramazdın! 3 milyona yakın gönüllü insan sana destek de verse birileri çıkıp gerçeği söylerdi!
FAİZ, PARA, FİNANS, ENERJİ kontrolsüz kaldığında bir ülke durdurulamazdı! İngilizler hedef ülkelerde asla ve kat'a bunu o ülkeye bırakmadılar!
Örnek çok!
Ama bizi, bizim ülkemiz ilgilendiriyor!
OSMANLI'yı yıkan adamlar şeytani bir zekaya sahip!
Kurdukları yeni sistemin yaşaması için enerji ile parayı bize bırakmaya niyetleri yoktu! Aslında ülkede yaşanan kavga da buydu! Osmanlı'yı yıkarken tek bir petrol kuyusu bile düşmedi! Topraklarının üçte ikisini kaybeden bir ülke bu kadar şanssız olabilir miydi?
Eğer oyunu kuran
İNGİLİZSE olurdu!
Biraz daha yüklenin! Onların sistemi çökmek üzere!
Bir omuz daha...
NOT: Doların artışı 7 Haziran sonrası için uyarı!
"Başkanlık falan gelmez! Oturun oturduğunuz yerde! Yoksa 2001 öncesine dönersiniz!" mesajı veriyorlar! Yavaş yavaş piyasayı zehirlemeye çalışıyorlar!
Ve kendi adamlarını yücelterek, güven kaybını hissettirmek istiyorlar!
Hala bizdeki değişimi anlamadılar!
Alışkanlık gerçekten kötü! Anlaşılan, anlamayacaklar!