İnsanın yaşı ilerledikçe hem zamanın akışı çok hızlanıyor, hem de gençliğinde ona çok önemli gelen şeyler artık hiç önemli olmamaya başlıyor... "Kızpeşinde koşmak" gibi!
Örneğin, berber kalfalarını çok ilgilendiren futbolcu transferi haberleri hiç umurumda değil. (Maç yok, spor sayfaları başka nasıl dolacak?)
Hangi mankenin ya da hangi dizi yıldızının kaçıncı kocasından ayrıldığından bana ne? Kadın değilim, "varoşta" da oturmuyorum, bakmam bile...
Gazetelerden haber cımbızlamak için çarşaf çarşaf gayrımenkul ve tur ilanlarından başını alabilmek gerekiyor.
Internet sitelerinde de, yukarıdan aşağıya giyotin bıçağı gibi inen ve çarçur haberleri sürekli aşağılara doğru iten reklamlardan sakınmaya çalışarak. (İneği yılan yuttu, mandanın kıçını kaplan ısırdı, Kemal Bey yürüdü, haberler de bunlar.)
Televizyonda yalnızca müzik kanallarını, daha doğrusu Digitürk radyolarını izliyorum artık (pardon, yeni ismi ne olmuştu?)
Hani o çoktan tadı kaçmış, eski pırıltısı kalmamış Mezzo'ya bile bakabilirim ara ara.
Al işte bir bayram daha...
Niçin heyecan duyamıyorum?
"Kime el öpmeye gitsem de harçlıkalsam" heyecanı yerini çoktan"torun torba nasıl olsa gelir, harçlıklarınıhazır edeyim" kaygısınabıraktı da ondan mı? Artık "giden" değil"gidilen" adam olduk.
Bu bayram da yüz küsur kişi Niyazi olacak.
Eskiden bu rakam iki yüz küsur kişiydi, Türkiye gelişiyor.
Bayram trafiği...
Ek seferler, tıkanan köprüler, kilometrelerce kuyruklar, havaalanı yoğunluğu falan filan... Bildik terane.
"Üçüncü havaalanına negerek var efendim?" diye siftinenahmaklar biraz daha eziyetçeksinler. Ama ne yazık kikurunun yanında yaş da sıkıntıyagiriyor.
Farkında mısınız, artık "eski Ramazanlar,Direklerarası, düettolarkantolar, kolalı da gömlekgiymiş kâtibim" edebiyatı yapan kalmadı, "eskibayramlar, kayık salıncak,haminnemin mendili" edebiyatı yapan da kalmadığı gibi... Bunları hiç bilmeyen, hiç de umursamayan yeni kuşaklar geldi.
Çünkü yirmi birinci yüzyılda yaşıyoruz, Türk basınının bir kısmı yirmincide kalmış olsa bile. (Sol da henüz on dokuzuncuda.)
Şimdi "laikler" Yunan adalarında, müminler kabir ve akraba ziyaretinde.
Bakın onu yokedemediler, ne bayram namazını ne bayram ziyaretini.
Onca baskı altında tutulan İslam, pozitivistlerden intikamını aldı.
Halk da bürokrasiden...
Bu satırlardan sızan bıkkınlığı, yaşlı bir adamın "yaşamışlığına" ve yorgunluğuna veriniz.
Ve de hiç üzülmeyiniz, memleket kötüye gitmiyor. Kemal Bey ve Bayan Angela aksini söyleseler bile. Onların işi o.
"Gündemden" bezdiniz, şimdi eğlenmeye bakınız.
Bayramınız mübarek olsun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.