Cumhuriyet tarihimizde tam üç "partili cumhurbaşkanı" vardır: Atatürk, İnönü ve Bayar.
Özal, Demirel, Sezer, Gül ve Erdoğan'ın "partisiz" olduklarını kabul edersek yani...
Ama partili cumhurbaşkanlığı "çok kötü birşeymiş", öyle diyorlar.
Öyle ya, iki sene önce diğer adaylardan Ekmeleddin İhsanoğlu ya da Selahattin Demirtaş kazansaydı asla partili olmayacaktı!
Kılıçdaroğlu'nun istediği gibi "geriye" dönsek de meclis onu cumhurbaşkanı seçse bu memnunlukla kabul edilebilir, çünkü Kılıçdaroğlu artık partili sayılmayacak!
CHP amigosu gazetecilerin kafaları bu kadar ve böyle çalışıyor.
İmdi... Bunlar, yani başkanlık sistemine ve de partili başkana karşı çıkanlar çok merak ediyorlarmış, soruları varmış: "Hem devletinbaşı hem de partisinin başıolan cumhurbaşkanı, partibaşkanı olarak partisini, cumhurbaşkanısıfatıyla da Türkmilletini mi temsil edecek?"
Biz de soralım: Atatürk olsun, İnönü olsun, Bayar olsun, hem parti başkanı olarak partilerini, hem de cumhurbaşkanı sıfatıyla Türk milletini temsil etmiyorlar mıydı?
Atatürk, Türk milletinin temsilcisi değildi demek mi istiyorsun a densiz? Lafının nereye gittiğinin farkında mısın?
Hem parti kurucusu ve genel başkanı işte, hem de valilerden büyükelçilere, onları bırak mebus adaylarına kadar her türlü atamayı yapıyor... İnönü keza...
Kafanız kurcalanıyor ama sözkonusu parti "sizin parti" olursa aklınıza hiçbir soru gelmiyor ne hikmetse!
Soruyorlar:
"Cumhurbaşkanının siyasikimliği olacaksa, öteki siyasiparti liderleriyle eşit mi olacak?"
CHP genel başkanı KemalAtatürk ile TerakkiperverCumhuriyet Fırkası genel başkanıKazım Karabekir ya da SerbestFırka genel başkanıFethi Okyar ne kadareşitse, o kadar eşitolsunlar mı?
Ya da Bayar, İnönü ile ne kadar eşitse...
Efendim, eşit değiller miydi?
Cumhuriyet rejiminde herkes eşit değil miydi yahu? İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle değil miydik? Yoksa herkes eşitti de bazıları azıcık daha mı eşitti?
Merak ediyorlar: "Başbakandahil siyasetçileri yuhalamaksuç değil... Ama cumhurbaşkanıfarklı... Çünküdevleti temsil ediyor... Cumhurbaşkanını yuhalamakdevleti yuhalamak anlamınagelir... Bu ayırım nasıl yapılacak?"
Ne yani, otuzlu yıllardaAtatürk'ü yuhalama hakkı niçinyoktu diye mi hayıflanıyorsun amünasebetsiz?
Böyle bir hak olmayacak. Ayırım yapılmayacak, yuhalayan kendini kodeste bulacak. Ayrıca, başbakanı yuhalama hakkın şimdi de yok, onu da bil.
Soruyorlar: "İllerde cumhurbaşkanını vali, parti başkanını da o partinin il başkanı temsil ediyor... Cumhurbaşkanı partili olursa illerde onu kim temsil edecek?"
Bunun kolayı var. Partiyle devleti sizin vaktiyle yaptığınız gibi içiçe geçirirsin, vali aynı zamanda il başkanı da olur (üstelik bir de Kızılay başkanı!), mesele kalmaz.
Literatürde buna faşizm diyorlar ama zarar yok: Sizinkiler yaparsa iyidir herhalde.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.