Dolandırıcılar yaratıcılıkta sınır tanımıyorlar, gazetelerdeki "PKK'nınyerini FETÖ aldı" yorumlarını kendilerine göre değerlendirmişler.
Artık yaşlı ve "tevekkel" kadıncağızlara telefon edip "banka hesabını PKKele geçirdi, paranı çek bize getir" demiyorlar. "Banka hesabını FETÖele geçirdi" diyorlar... Günün modası ya... "Trend" bu...
Bir banka hesabı bir örgütün eline nasıl geçebilir? Merkez bilgisayarına mı girmişler? Şubeyi mi soymuşlar? Kadının hesap cüzdanını mı çalmışlar?
Yalnız bankadaki para değil göz koydukları, evdeki "ziynet eşyalarını" da sattırıyorlar.
Burma bileziğini hurda fiyatına elden çıkar, onun parasını da üstüne ekle getir...
"Diyelim ki doğru,küpemi bileziğimi bu işeneden karıştırıyorsunuz?"sorusu sorulamıyor!
Buna şimdi akıllara seza bir çeşitleme de eklenmiş:
"FETÖ'cüler evini satmayaçalışıyorlar, evini kendinsat, parasını bize getir!"
Satsam bile niçin size getireyimhemşerim? Çıt çıt yerim.
Ayrıca tapusu bende, benim imzam olmadan kim nasıl alır nasıl satar?
Bunu diyemiyor kadıncağız, satıyor, parasını götürüp kuzu kuzu teslim ediyor.
Üstelik dört buçuk milyonluk müstakil villa apar topar iki buçuğa gitmiş!...
Zekâ pek parlak değil, bunun üstüne hem örgüt korkusu hem polis korkusu ekleniyor, "otoriteye saygı" da tüy dikiyor.
Demek ki bu dolandırıcılık haberleri sık aralıklarla yayınlanıyor ama bu hanımlara "işlemiyor"... Ya da ne gazete okudukları var ne de televizyonda dizilerden başka bir şey seyrettikleri.
"Müstahaktır" diyelim mi?
Demeyelim. "Fetullah'ın terini sildiğikâğıt peçeteyi alıp yutanların,boklu donunu kutsal emanet niyetinesaklayanların, bilmemneresininkılını muska yapıp taşıyanların yaşadığıakıldışı bir ortamda bu tür olaylarda doğal sayılmalı" deyip geçelim.
Ya da hayal kuralım: Zırr telefon...
"Köşe yazarıyım, evini sat parasınıbana getir. Bilezikler kalsın, bizimhanım takmaz."Yutturabilir miyim acaba?
"Polisim" falan demedim ki...
"Bana para getir" dedim, ne varmış bunda?
Hani bir tarihte Amerika'da bir uyanık gazetelere ilan vermişti: "Bir dolar gönderin,sürprizleri bekleyin."
Bir süre sonra gazetede bir ilan daha çıkmış: "Sürpriz! Sayenizde milyoneroldum, hepinize teşekkürler!"
Tek tesellimiz, dolandırıcılık olaylarında "profesör sayısının" azalması. Dolandırıcı kurbanı birtakım çok zeki Atatürkçü profesörlere ve CHP seçmeni emekli memurlara artık "gurbetçiler" eklendi. Dolandırıcılar halka iniyorlar!
Ama "15 Temmuz halkına" inemezler.
Kısa bacaklı ve kıllı adamlar, çokbilmişlerden çok daha akıllıdırlar.
Onlara ne evlerini sattırabilirler ne de darbe dayatabilirler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.