ENGİN ARDIÇ

Hadi gözünüz aydın, HDP iktidara gelirse "eş cumhurbaşkanlığı" olacakmış!
Vallahi ister misiniz Beştepe'de Erdoğan, Çankaya'da Demirtaş, Kışlık Saray'da Kerenski, Smolni'de Sovyetler ve Lenin... Şair demiş ya.
Ama Çankaya "Türk milliyetçilerinin" olduğuna göre şöyle Ankara'nın Yenimahalle ilçesinin Varlık mevkiinde falan bir köşk?
Ya da hiç Ankara'ya uğramadan, şöyle Kasr-ı Kanco gibilerden bir şato?
Akın İpek'in Fethullah için yaptığı ama boş kalan İncek Sarayı da düşünülebilir belki, maksat işe yarasın...
Sayın Demirtaş elbette böyle şeyler kastetmiyor, istediği, cumhurbaşkanlığında Figen Hanım'ın kalçasının da sığacağı bir koltuk.
Aynı sistemde "eş başbakanlık", "eş bakanlık", "eş muhtarlık" gibi yenilikler de bulunacakmış.
Abdullah Öcalan "üst başkan", Mustafa Karayılan ile Cemil Bayık eş cumhurbaşkanları, Selahattin ile Figen de eş başbakanlar mesela, ne dersiniz?
Bunu hayata geçireceklermiş. Öyle kararnamayle falan olmayacağına göre, yeni bir anayasa yapacaklar.
Eh, HDP meclise 400 kişiyle girerse vallahi de yaparlar. Referandumda da umum AKP ve MHP seçmeni bunların sistemine bayıla bayıla evet der herhalde, olur biter.
Başka neler var HDP'nin seçim bildirgesinde?
Bölge meclisleri kuruyorlar. Bütün bölgeler TBMM'ye uyacaklar ama sonra ne hikmetse bölgelerden bir tek bölge "Ankara meclisini takmam" diyecek.
Canı istemeyen askere gitmeyecek...
Oy verme yaşı 16, seçilme yaşı 18...
Hani "kim ne verirse iki mislini veriyorum" zihniyetindeki politikacılar aramızda olsalardı, bunlarla "oy verme yaşı 8, seçilme yaşı 9" gibi bir vaat yarışına da girebilirlerdi...
Başka? Adalet Bakanlığı da "özerk" hale getiriliyor. Adalet Bakanı hükümeti iplemeyecek, başbakana "sen bana karışamazsın" diyecek. Ama o bakandan bir değil iki tane var.
Utanmayın utanmayın, açık konuşun: "Sizin etnik grubunuzdan her bakanın yanına bizim etnik gruptan bir de ilave bakan" deyin. Eşitlik olsun.
Başka? Emekliye iki bin lira, öğrenciye iki yüz lira, her eve 10 metreküp bedava su, 180 kilovat bedava elektrik.
Kürt milliyetçiliğine koşulmuş Cihangir ahmaklarının içlerini "işte solculuk da yapılıyor ya canım" diye rahatlatacak "gel gel" zokası.
Büyük yatırımlarda da karar oranın dar bölgesine bırakılıyor. Örneğin, İstanbul'a üçüncü köprü ve üçüncü havaalanı yapılsın mı yapılmasın mı, Beykoz ve Terkos sakinleri karar verecekler. (Evet çıkınca pek şaşılacak ve havaya bakarak ıslık çalınacak.)
Kusura bakmayınız, aslında bu yazıyı boşuna yazdım.
Çünkü, "bu sefer gene barajı geçebilir mi" diye tartışılan HDP'nin üstelik bir de seçimi kazanması hiçbir şekilde ama hiçbir şekilde sözkonusu olamayacağından, bu saçmalıkların hiçbirisi de gündeme gelemeyecek.
Günlerden pazar ya, "eeeyle yazdım ki gülesiğiz!"