CANLI YAYIN
Kenan Evren'in ardından iki gazete ilanı:
- Ahmet Kenan Evren'i (Topçu 1938-50) kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. İmza: Genelkurmay Başkanlığı.
- Kulübümüzün 5200 sicil numaralı üyesi Ahmet Kenan Evren vefat etmiştir. İmza: Fenerbahçe Spor Kulübü.
Tamam. Bu kadar. Budur.
"Ölünün ardından kötü konuşulmaz" demiş birisi...
Başka birisi de hemen cevabı yapıştırmış: "O zaman Ebu Cehil'in de, Hitler'in de, Stalin'in de arkasından kötü konuşulamaz!"
Peygamber efendimiz "ölülerinizi" diyor, "başkalarının ölülerini de" demiyor.
Bir arkadaşım da Kenan Evren'i şu vecizeyle uğurladı:
"Mezarına fluoresan koyun, ışıklar içinde yatsın!"
Bütün bunlar, bizim memlekette "obituary" geleneğinin olmamasından kaynaklanıyor... Ölen kişinin özelliklerini olumlu ve olumsuz yönleriyle kapsayan kısa yazılar... Bizde ya göklere çıkaracaksın (hep de "çınar devrilir" maşallah) ya yerin dibine sokacaksın.
Ercan Arıklı öldüğünde öyle bir yazı yazmayı denemiştim. Üstelik üzüntü içinde kaleme alınmış çok duygusal bir yazıydı... O zamanlar Zafer Mutlu'nun yönetiminde olan bir gazete hayvanlar gibi üstüme saldırdı.
Saldıranların şimdi kimisi toprak altında, kimisi evinin erkeği oldu, kimisi düşebileceği yere kadar düştü.
O günden sonra tövbe ettim, kimsenin arkasından yazmıyorum. Ama Evren "kimse" değildi tabii.
DİNLE KÜÇÜK ADAM
"Cumhurbaşkanı cinayet bile işlese dokunamazsınız" dedim ya, birisi "dikta istediğimi" sanmış... "Hangi kanuna, hangi mevzuata dayanarak işlem yapabilirsiniz?" demek istemiştim, anayasa bütün yasaların üstünde olduğuna göre... (Türkiye'de bir yazı yazılır, sonra "onu değil şunu dedim" diye bir yazı daha yazılır.)
Hadi sen de yazabiliyorsan hayali bir senaryo yaz, okuyalım: Masal bu ya, bir cumhurbaşkanı adam öldürüyor... Adı Kenan da olabilir, Süleyman da, Necdet de, hiç farketmez. İstersen Ekmeleddin olsun.
Onu kim nasıl tutukluyor? Hangi savcı nasıl soruşturuyor? Hangi mahkeme nasıl hüküm veriyor? Köşkten derdest edip mi götürüyorlar Celal Bayar gibi?
Şimdi gelin de Orson Welles'in o ünlü sözünü hatırlamayın: "Hayatım boyunca enerjimin ve yeteneklerimin ancak yüzde 2'sini kullanabildim, geri kalan yüzde 98 küçük insanlarla itişmekle geçti!"
- Ahmet Kenan Evren'i (Topçu 1938-50) kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. İmza: Genelkurmay Başkanlığı.
- Kulübümüzün 5200 sicil numaralı üyesi Ahmet Kenan Evren vefat etmiştir. İmza: Fenerbahçe Spor Kulübü.
Tamam. Bu kadar. Budur.
***
"Ölünün ardından kötü konuşulmaz" demiş birisi...
Başka birisi de hemen cevabı yapıştırmış: "O zaman Ebu Cehil'in de, Hitler'in de, Stalin'in de arkasından kötü konuşulamaz!"
Peygamber efendimiz "ölülerinizi" diyor, "başkalarının ölülerini de" demiyor.
***
Bir arkadaşım da Kenan Evren'i şu vecizeyle uğurladı:
"Mezarına fluoresan koyun, ışıklar içinde yatsın!"
***
Bütün bunlar, bizim memlekette "obituary" geleneğinin olmamasından kaynaklanıyor... Ölen kişinin özelliklerini olumlu ve olumsuz yönleriyle kapsayan kısa yazılar... Bizde ya göklere çıkaracaksın (hep de "çınar devrilir" maşallah) ya yerin dibine sokacaksın.
Ercan Arıklı öldüğünde öyle bir yazı yazmayı denemiştim. Üstelik üzüntü içinde kaleme alınmış çok duygusal bir yazıydı... O zamanlar Zafer Mutlu'nun yönetiminde olan bir gazete hayvanlar gibi üstüme saldırdı.
Saldıranların şimdi kimisi toprak altında, kimisi evinin erkeği oldu, kimisi düşebileceği yere kadar düştü.
O günden sonra tövbe ettim, kimsenin arkasından yazmıyorum. Ama Evren "kimse" değildi tabii.
DİNLE KÜÇÜK ADAM
"Cumhurbaşkanı cinayet bile işlese dokunamazsınız" dedim ya, birisi "dikta istediğimi" sanmış... "Hangi kanuna, hangi mevzuata dayanarak işlem yapabilirsiniz?" demek istemiştim, anayasa bütün yasaların üstünde olduğuna göre... (Türkiye'de bir yazı yazılır, sonra "onu değil şunu dedim" diye bir yazı daha yazılır.)
Hadi sen de yazabiliyorsan hayali bir senaryo yaz, okuyalım: Masal bu ya, bir cumhurbaşkanı adam öldürüyor... Adı Kenan da olabilir, Süleyman da, Necdet de, hiç farketmez. İstersen Ekmeleddin olsun.
Onu kim nasıl tutukluyor? Hangi savcı nasıl soruşturuyor? Hangi mahkeme nasıl hüküm veriyor? Köşkten derdest edip mi götürüyorlar Celal Bayar gibi?
Şimdi gelin de Orson Welles'in o ünlü sözünü hatırlamayın: "Hayatım boyunca enerjimin ve yeteneklerimin ancak yüzde 2'sini kullanabildim, geri kalan yüzde 98 küçük insanlarla itişmekle geçti!"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
