Ada vapuru yandan çarklı

Nasyonal-sosyalist bir gazeteci (ya da çalıştırdığı ve ürünlerini kendi imzasıyla yayınladığı aynı kafada çocuklardan biri)...
"Yunanistan'ın Ege'de Türkiye'ye ait 152 adaya el koymasına" karşı bir tepki olmamasına sinirlenmiş... Böyle zırvaları halk iplemeyince bozuluyorlar. Oysa biz tepki göstermiştik, demek ki okumuyorlar.
Tepkiden anladığı, kendi kendine gaz vereceksin, milli heyecanlara garkolacaksın, "adalarımı isterim" diye durduk yerde sorun çıkaracaksın, ellili yılların "ya taksim ya ölüm" mitingleri gibi olaylar yaratacaksın, eh, eşek değilsen oyunu da Doğu Perinçek'e vereceksin tabii! Ki, adaları geri alsın...
İnsan demek ki CHP amigoluğundan düşe düşe buralara kadar da inebiliyormuş... Bir adım sonrası neresidir? Tarlabaşı mı?
O partinin seçimde alacağı oy miktarı ve bunun oranı belli olunca, adalar konusunu kimin ne kadar ciddiye aldığı da görülecektir. Beş milyon oy bekliyorlar, yani barajı da aşıp meclise girmek istiyorlar, bakalım bu sefer kaçta kalacaklar?
Bu mesele şimdilik bize "adalar dışarıda kaldı" diye biten "Namık Kemal fıkrasını" hatırlatıyor, bilen bilmeyene anlatsın. Gene de nasyonal-sosyalistleri üzmeyelim. Onları sevindirelim. İlgi bekliyorlar, adalara modalara ilgi gösterelim.
Kendilerine bazı sorularımız olacak:
Bu adalar hangileridir? Listesini isteriz.
İçlerinde Rodos, Kos, Sakız, Midilli, hatta Mikonos ve Santorini gibi "para basan" turistik adalar da var mıdır?
Yoksa adı sanı belirsiz, Kardak benzeri birtakım çorak kayalıklar için mi ağızlar sulanıyor?
Yunanistan, antlaşmaları hiçe sayarak mı bu adalara el koymuştur? Ne zaman? Bizim niçin haberimiz olmamıştır?
Bu adaları oturup kim, ne zaman ve nasıl saymıştır? 152 olduğu nereden bilinmektedir?
Bu mesele durduk yerde nasıl birdenbire ortaya çıkmıştır? Bu adaları alma fikrini partiye üye yazılan hangi emekli paşamız Perinçek'in aklına sokmuştur?
Yetmişli yılllarda Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesini "haksız" bulmuş olan Perinçek'le şimdi adaları isteyen Perinçek aynı kişi midir?
"Barışçıl" yollardan dediğinize göre demek ki dellenip Yunanistan'a saldırmayacaksınız, peki onları nasıl geri almayı planlıyorsunuz?
"Paraya sıkışmış" Yunan hükümetine para mı teklif edeceksiniz? Kaç milyar dolar?
"Kapik işlemez" diyorsanız onları nasıl ikna edeceksiniz? Uluslararası mahkemelerde bağırıp çağırarak mı?
Hiç olmazsa komşularımızdan Yunanistan'la aramız iyi, onu da bozma fikrini size bir "üst akıl" mı verdi?
Atatürk'ün Selanik'teki evine gene bomba koyalım mı? Papazları gene sünnet edelim mi? Rum mallarını da yağmalarız ama memlekette Rum kalmadı...
Sırada Selanik, hatta Atina da var mı? Sonraki seçimde çıtayı yükseltir misiniz?