Devrimin ayak sesleri

Hatırlayacaksınız, Dersim'in, pardon Tunceli'nin Ovacık diye bir yerinde belediye seçimini Türkiye Komünist Partisi kazanmış, ülkemizin ilk ve tek komünist belediyesini oluşturmuştu. Neredeyse bir yılı dolacak...
TKP'yi yerel iktidara getiren seçmenler arasında yapılan bir ankette de, büyük çoğunluğun hayatında Karl Marx ismini hiç duymamış olduğu ortaya çıkmıştı.
Türkiye haritasında Ovacık'ın yerini ha deyince gösteremeyen İstanbullu bazı "daaevrimci" arkadaşlar da, "izlenmesi gereken ilginç bir deney" demişlerdi hani.
Belki üşendiklerinden, belki haybecilik etmekten yorulduklarından, izlemediler. Biz konuyu takip ettik ve ara ara sorduk: Ovacık'ta seçimden bu yana ne gibi komünistlikler yapılmıştır?
Üretim araçları mı kamulaştırılmıştır? Tarla, mezra, pulluk, traktör, biçerdöver, tohumluk vs.
Üretim araçlarına evvelce sahip olanlar tutuklanmış, kamplara mı gönderilmişlerdir? Öldürülenler de olmuş mudur?
Ovacık belediyesi halka ucuz konut, bedava eğitim falan mı sağlamıştır?
Ovacık'taki banka şubelerinde mevcut hesaplara el mi konmuştur?
Diğer partilerin ilçe örgütleri kapatılmış, yöneticileri tutuklanmış mıdır?
Basına ve televizyona sansür konmuş mudur, örneğin "Ankara'daki iktidar" yanlısı gazeteler ilçeye sokulmamakta mıdır?
Halka "seyahat kısıtlaması" getirilmiş midir, Ovacıklı vatandaş diyelim Ankara'ya gitmek için "iç pasaport" almakta mıdır?
İş değiştirme özgürlüğü tarihe mi karışmıştır? İşçi Memo, Munzur Suyu'ndan çıkıp Mercan Suyu'nda işe girmek için izin almakla yükümlü müdür?
Grev hakkı ortadan kaldırılmış mıdır?
Bütün bunlar yapılmadıysa bunun neresi komünistliktir ve de Ovacık'a "Türkiye'deki Küba" demeye utanmıyor musunuz?
Ama bütün söylediklerimizi geri alalım, çünkü Ovacık'tan on ay sonra ilk "somut" haber geldi. İlçede büyük bir adım atılmış:
"Ovacık belediyesi, bu sene ilçeyi beyaza bürüyen karı temizlemek için kepçeye para vermek zorunda kalmamış!"
Postalcı basında yuvalanmış daaevrimci arkadaşlar böyle yazıyorlar.
Belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu yoldaş, eskiden "karı kaldırmak için kullanılan kepçelerin 10-15 bin liraya kiralandığını" hatırlatmış ve "bu sene bir vatandaşın kepçesini belediyeye bedava verdiğini, bir diğer vatandaşın ise 3 bin liraya kiraladığını" iftiharla belirtmiş. Bu haber oluyor.
Maçoğlu yoldaş aynı zamanda Syriza Partisi'nin Yunanistan'daki seçim zaferini büyük bir sevinçle karşıladıklarını da söylemiş ve "şımarmayacaklarını" da özellikle belirtmiş.
Devrimci mücadelenin bayrağı Ovacık'tan kepçeyle yükseliyor, devrimin ayak sesleri oralardan geliyor. Fakat bu daha ziyade karda yürürken çıkardıkları "kart kırt" sesine benziyor.
Aslında "Pulur" adında bir Ermeni köyü olan ve "Ermeni'den arındırılmış" Ovacık'tan şimdi "1915 yılında sergiledikleri marifetler" konusunda da bir açıklama bekleriz.