Çaresizlik denilen şey bu olsa gerek. Sadece bizler değil,dünya genelindeki yaklaşık ikimilyar Müslüman, İsrail'inkardeşlerimize karşıyaptıklarını duyuyor,izliyoruz... Ama büyük bir çaresizlik içindeyiz ve elimizden lanet okuma dışında bir şey gelmiyor...
İsrail, varlığının şartları gereği her zaman yaptığını, bundan sonra da fırsat buldukça yapmaya devam edeceğini yapıyor.
Kudüs başta olmak üzere, işgali altındaki Batı Şeria ve abluka altına aldığı Gazze'de yaşayan Müslümanlar'a kelimenin tam manasıyla zulmediyor...
Mescid-i Aksa'da 1969'dan beri ilk defa bir Cuma namazı kılınmasına mani olması, girişleri kontrol etmek üzere önce sabit, sonra el x-ray cihazları kullanma kararı, çevrede namaz kılanlara alçakça müdahale ederek Müslümanlar'ı öldürmesi, yaralaması... İsrail'invarmaya çalıştığı nihai hedefin aramerhaleleri bunlar...
Hasbelkader elinde bulundurduğuve sürekli olarak da genişletmeyeçalıştığı toprakların aslındakendisinin olmadığının ve oralarıbir şekilde kaybedeceğinin farkındaİsrail. İslam dünyasının bağrınasaplanmış paslı bir bıçak olduğunun vebunun yanında yapageldikleri sebebiyledört bir tarafının düşmanlarla doluolduğunun farkında olduğu gibi...
Topraklarına el koyduğu Filistinliler'in 7'sinden 77'sine birgün o topraklara dönme ideali ileyaşadıklarını ve bu idealin, Filistin'de ya da Filistin dışında doğan her Filistinli çocuğun ilk kazandığı özellik olduğunu da biliyor İsrail. Bu sebeple kendisini hiç bir zaman emniyette hissetmediği gibi, vatandaşlarının öyle hissetmelerine de müsaade etmiyor.
İnsan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü gibi parlak lafların arkasına sığınarak melanetlerini sürdürüyor İsrail.
Ve dünyanın seyretmek zorunda oluşu yanında; yaptıkları, yapmaya devamettikleri ve gelecekte yapacaklarıkonusunda hassas olması gerekenMüslümanlar'ın akıllarının başkayerlerde oluşuna güveniyor şimdilik.
Yaklaşık iki milyar Müslüman'ın Filistin gerçeğini layıkıyla öğrenmesi ve hele de yönetimlerini bu konuda teşvik etmeleri durumunda neler olabileceğini de iyi biliyor İsrail. Bu sebeple de, Müslümanlar'ın akıllarının hepbaşka yerlerde olabilmesi içinelinden geleni ardına koymuyor.
Bu çabasında gönüllü ve gönülsüz ortaklarından da büyük destekler alıyor...
BATI 'ÜÇ MAYMUN'U OYNUYOR...
İsrail'in insan hakları, inançlara saygı, demokrasi ve benzeri değerler açısından kabul edilmesi mümkün olmayan davranışlarına, evrensel kavramlarınihlali açısından son derece hassasgözüken Batılı ülkeler her nedenseses çıkarmıyor. Çıkaramıyorlar daha doğrusu.
Bu, sadece ilgili kişilerinpaçalarında çamur olması ile alakalıbir durum da değil. O küçücük terördevletinin, gerektiğinde başvurabileceği okadar çok mekanizma var ki, doğru olanısöylemeye cesaret edebilecek durumdaolanlar da, başlarına gelebilecek şeylerdençekiniyorlar...
Üye 200'e yakın ülkenin güya eşit oy hakkına sahip olduğu BirleşmişMilletler'in çoğu üyesi, olup bitenleresıcak bakmıyor olsalar da, ellerikolları bağlı adeta...
BM'nin icra organı Güvenlik Konseyi, arada bir heyheylenmeye kalkışsa da, 5 patrondan birisi olan ABD, muhakkakİsrail hamiliğine soyunuyor...
Adeta ete kemiğe bürünmüş büyük bir çaresizlik yaşıyoruz... Türkiye ve birkaç İslam ülkesi dışında sesi çıkan da yok...
Çare tek... O da, yaklaşık iki milyarMüslüman'ın neler olup bittiğinigörmesi, anlaması ve gereğininyapılması konusunda istekli olması...
Ancak, İslam ülkeleri aslındabirbirleriyle uğraşmak zorundabırakıldıklarını anlamadıkça, İsrailmelanetlerini sürdürecek gibi...
Cenab-ı Hakk yardımcımız olsun...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.