15 Temmuz birilerinin milletimize baş eğdirmek üzere giriştikleri çabanın zirve noktasıydı... Gezi Olayları ve 17-25Aralık gibi, MİT TIR'larınayönelik operasyonlar da15 Temmuz'a giden yoladöşenen taşlardı belli ki...
Gezi'yi ve 17-25 Aralık'ı alkışlayan, o gece lider olma şansını teptiği için midir bilinmez, 15 Temmuz'usürekliitibarsızlaştırmayaçalışanana muhalefetpartisi lideri,MİT TIR'larıkonusundada,'muhalif'...
O TIR'ların devlet sırrı sayılan görüntülerini servis ettiği için mahkum edilen milletvekilinin serbest bırakılmasını istiyor...
Muhalefet denilen olgunun, hayatımızın gerçeklerinden ve dahi demokrasi dediğimiz sistemin olmazsa olmazlarından birisi olduğuna itirazımız yok. Ama her şeyin fazlası nasıl zararlı ise,muhalefetin de fazlası zararlı galiba.
Muhalefet ediyoruz diyenlerin, muhalefet olarak takdim etmeye çalıştıkları tavır ve davranışların gerçekte muhalefet mi, yoksa başkabir şey mi olduğu da tartışmalı bir konu.
'Muhalifim' diyor birisi ve mesela devletin istediği gibi çalışmayan kurum ve kuruluşlarını tanımadığını söylüyor.
Oysa hoşlanmadığı şeylerle ilgili ne yapılması gerektiği ve bunların nasıl yapılacağı açık.
Ne ise tezlerin, bunları halka anlatır, ikna ederek onların desteğini alıp iş başına gelir ve hoşlanmadığın kuralları değiştirirsin... Mesele bu kadar basit aslında. Ancak halkın desteği ileiktidara gelmek uzun bir süreçve güya muhalif olanların daacelesi var. Aceleleri olduğu için kestirmeden gitmeye çalışıyor ve bu arada kural filan da tanımıyorlar...
Mesela, Enis Berberoğlu'nun ceza almasına sebep olan fiilini muhalif olmanın bir uzantısı olarak görüyor birileri. Dahası bizim de öyle değerlendirmemiz gerektiğini söylüyorlar.
İHANETİN KILIFI...
Enis Berberoğlu muhalif olabilir, öyledir de. Ancak Enis Berberoğlubu memleketin bir vatandaşıdır veher vatandaş gibi kurallara uymakzorundadır. Ben muhalifim diye, devlet sırrı sayılan birtakım görüntüleri birilerine vermeye kalktığında da ceza alır.
'Muhaliflik' ihanet için makul bir kılıf değildir çünkü...
Bir milletvekili olan Berberoğlu'nun yapması gereken şey, yanlış olduğunu düşündüğü hususlarla ilgili TBMM'de bazı adımlar atmaktı oysa. Devletinistihbarat teşkilatının Suriye'dekikardeşlerimize yardım yapmasınınyanlış olduğunu düşünüyorsa, mevcut kanunları çiğnemek yerine bu hususta TBMM'de adımlar atabilirdi mesela.
Berberoğlu, Türkiye olarak Suriye'de bazı adımlar atmamızın yanlış olduğunu, oradaki olayları izleyip sonucuna katlanmamız gerektiğini ileri sürüp, TBMM'de iktidara mani olmak için gayret gösterebilirdi.
Ya da daha ileri gidip, MİT'in kanunla belirlenmiş yetkilerini tartışmaya açabilirdi Berberoğlu. Devletin istihbaratteşkilatına gizli operasyon yetkisiveren kanunların değişmesi için çalışırdı yani.
İçinizden 'Berberoğlu muhalif, deli değil' dediğinizi duyar gibi oluyorum, haklısınız. Berberoğlu, TBMM'debu türden girişimlerde bulunmadı,deli değildi çünkü... Söylemeyip, ima etmekle yetindi. Ama yapacağını da yaptı.
Muhalifti ya...
Hukuk yollarına başvurmadı Berberoğlu, çünkü bu konuda söyleyeceği her sözün büyük tepkiyle karşılaşacağını biliyordu. Bunun yerine, devlet sırrı olan görüntüleri birine verip yayınlanmasını sağladı. Malum, muhalifti kendisi. Kanunların suç saydığı fiilleriişleyip, suç işlemiyor muhalefetediyordum diyene, dünyanınherhangi bir ülkesinde delimuamelesi yapılır. Bizde isesalıverilmeleri gerektiğini söylüyor birileri.
Adalet adına, hem de...
Ne diyorduk?.. Her şeyin olduğu gibi muhalefetin aşırısı da zararlı...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.