Enis Berberoğlu'nun aldığı ceza, devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin bir gazeteye servis edilmesi ile alakalı. Mahkumiyet kararı, yönetimindeki Cumhuriyet gazetesinde bu sırları hem de çarpıtılarak yayınlayan Can Dündar'ın bir beyanına dayandırılıyor.
Yani Berberoğlu'numahkum ettirenaçıklamayıyapan aslındaCan Dündar.
İlgi çekici olan bu açıklamanın mahkemede filan değil, sonra yayınlanan bir kitapta yapılmış olması.
Berberoğlu'- nun aldığı ceza ve hemen tutuklanması ile alakalı olarak ciddi gürültü koparılıyor olsa da, işin mahiyeti ve gerçekleşmebiçimi ile alakalı nedense ciddi birsuskunluk var gibi.
Kararın yanlış olduğunu düşünenler arasında, esas olarak yapılması gerekeni yapanlar, yani mahkeme kapılarını aşındıranlar var. Ancak esasgürültüyü, Kılıçdaroğlu AnkaraİstanbulKarayolu'nda koparmayaçalışılıyor... Söylemek gerekir ki, bütün bu olup bitenler oldukça tuhaf...
Tuhaflık, Berberoğlu'nun yaptığı iddia edilen işin onun tarafından yapılıp yapılmadığı konusundaki sessizlik.
Bu konuda söylenen en ciddi sözler, Berberoğlu'nun böyle bir insan olmadığı ya da yaptığının casusluk sayılamayacağı noktasından öteye geçmiyor.
Tabii ki bütün bu işlerin kotarılmasının temel sebebi, yani ülkemizi uluslararası alanda zor düşürme niyeti, yine de arada gündeme getiriliyor. MİT TIR'ları ile yapılanlar sebebiyle ülkemizyöneticilerinin uluslararasımahkemelerde yargılanacağımavalını tekrarlayıp duruyorbirileri. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin birileri tarafından belirlenmiş sınırlar dışında davranmaması gerektiğini söylüyorlar aslında. Ve bu haliyle de, MİTTIR'ları ile ilgili olayda casuslukyapıldığını itiraf etmiş olduklarını fark etmiyorlar bile.
Oysa eğer Berberoğlu o fiili işlemişse -ki mahkeme bu konudan emin gözüküyor-, bunun hukuk sistemimizdeki karşılığının aldığı ceza olduğu malum.
Eğer yapmadıysa da, bunun ispatlanması gerekiyor. Dolayısıyla Berberoğlu'nuhapisten kurtarmanın yolununAnkara'dan İstanbul'a hareketleyapılan bir yürüyüştengeçmediğinin çocuklar da farkında.
Casusluk şakaya gelmez...
Yürüyüş, Kılıçdaroğlu ve bazı CHP'lilerin son zamanlarda sıklıkla zikrettikleri insanları sokağa dökme arayışlarının bir uzantısı mı, bilmiyoruz.
Ancak, alelacele gündeme getirilişine bakılırsa, yürüyüşün temel sebebininBerberoğlu meselesi olmadığı, açık.
Bu durumda akla gelen başka ilgi çekici hususlar var. Mesela, hiç ummadığı halde 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Enis Berberoğlu'nun, CanDündar'a servis ettiği görüntülerikendisine vereni açıklamaihtimali...
Uzun yıllar gazetecilik yapmış bir isim olan Enis Berberoğlu'nun CanDündar'a verdiği söz konusu yasakbelgelerin yargı ya da emniyettekiFETÖ mensupları tarafındansağlandığı, kesin. Ancak bu kişilerin doğrudan Berberoğlu'na mı verdikleri yoksa başkasının mı aracılık ettiği, belirsiz. Belgelerin Ekrem Dumanlıtarafından Kılıçdaroğlu'na verildiğive onun da Berberoğlu üzerindenCan Dündar'a ulaştırdığı, konu ileilgili son iddia. Eğer böyle bir şey varsave ummadığı kadar ağır bir ceza alanBerberoğlu bunu açıklarsa, ortalığın iyicekarışacağı muhakkak.
Şimdi mesele, Berberoğlu'na zerre kadar fayda sağlamayacağı açık olan şu Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşişinin içinde başka bir iş olupolmadığında.
Kimileri, eninde sonunda kendisinin de mahkemeye çağrılacağını bilen Kılıçdaroğlu'nun, Adalet Yürüyüşübahanesiyle ön almaya çalıştığı kanaatinde çünkü.
Söz konusu casusluk olunca, işin şakaya gelir yanı olmadığının o da farkında belli ki...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.