Beklenen oldu: Geçtiğimiz günlerde partisine üye olan Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan artık AK PartiGenel Başkanı. AK Parti iktidarları döneminde sürekli olarak değişimler yaşayan Türkiye'yi belli ki bundan sonra da önemli değişiklikler bekliyor.
2019'a kadar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyum için yapılacak mevzuat değişiklikleri, konunun sadece bir tarafı.
Birçok yorumcu tarafından İkinciErdoğanDönemi olarak adlandırılan önümüzdeki süreç, sadece yeni hükümet sistemine uyumla ilgili teknik çalışmalardan ibaret olmayacak belli ki. ParlamenterSistem döneminde halledilmesikolay olmayan birçok probleminçözülmesine yönelik adımlarınatılacağı muhakkak. Çünkü bundan sonrasına verilen isimlerden birisi de YeniAtılım Dönemi.
2002'den 2017'ye ekonomik olarak üç misli büyümüş Türkiye'nin hedefleri malum. Bunlardan mesela bürokratikmekanizmaların gerek. Bunun için ekonomik konularda çok daha sağlam adımlar atılması, beklenen değişikliklerin başlıcalarından. Vaktiyle toplu iğne bileüretemeyen bir ülkenin, şimdilerdesavunma sanayi başta olmaküzere birçok sahada kendi kendineyetebilecek seviyeye gelmek üzereolması, bilinçli teşviklerle çok daha ilerimerhalelere ulaşılabileceğinin göstergesi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle ilgili süreçte çok vurgulanmış olmasa da, bundan sonrasınınbelirleyici esaslarından birisi debütün sahalarda bürokrasininalabildiğine azalacak olması. Başlı başına bu özellik bile, bundan sonraki yürüyüşün artık 'sıçrama' şeklinde olabileceğine işaret ediyor. Her ne kadar azaltılmış olsa da, eski alışkanlıklarını belli ölçüde sürdüren bürokratik mekanizmaların söz sahibi olduğu günler geride kalacak yani.
Eğitim konusu, yeni dönemde belki de en acil olarak üzerine gidilecek konulardan birisi. Bütçeden milli eğitime ayrılan en büyük pay şüphesiz bundan sonra da sürecek.
Ama eğitim sisteminde çok dahabaşarıları olunabilmesi için radikaldeğişikliklere de imza atılacak. Cumhurbaşkanımız,geçtiğimiz gün Külliye'degençlere yaptığı konuşma sırasında buhususta bazı ipuçları da verdi zaten.
HANGİ ÖZGÜRLÜK!..
Yeni döneme yönelik en önemli beklentilerden birisi de, son dönemlerde sıklıkla vurgu yapılan özgürlükler konusu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle beraber, bu sahada bazı adımlar atılması gerektiği kanaatinin herhalde karşılığı da olacaktır. Ancak bubeklentinin gerçekte ifade ve basınözgürlüğü mü yoksa hakaret veihanet özgürlüğü mü olduğunu iyi tespit etmek gerek.
Medyası, aydınları, STK'ları ile muhalefetlerini alabildiğine çirkin bir seviyeye taşımış olan bazı çevrelerin ifade ve basın özgürlüğünden anladıkları, sıradan insanlarınkinden oldukça farklı.
Bunların özgürlükten anladıkları,düpedüz sövme ve devlet sırrımesabesindeki bilgileri rahatlıklayayınlayabilme özgürlüğü.
Herhangi bir ülkede kesinlikle akıldan bile geçirilemeyecek şeyleri yapabilme özgürlüğü isteyenlerin hedefi, mevcut yapıyı sarsabilmek ve belki kıyısından köşesinden iktidara ortak olabilmek.
Sonrası da, ülkeyi birilerine teslim etmek... Uluslararası birtakım mihraklarındesteği ile hareket eden buçevrelerin maksatlarına ulaşmalarıhalinde yaşanabilecekleri tahminetmek ise zor değil. Hele de, güya üçbeşağaç için yola çıktıkları Gezi Olaylarısırasındaki talepler hatırlanırsa... İkinci Erdoğan Dönemi ya daİkinci Atılım Dönemi... Adı neolursa olsun, Yeni Dönem ülkemizve milletimiz için oldukça hayırlıgelişmelere gebe inşallah.
Yeni döneme hazır olup olmadığımız önemli bir mesele. Özellikle de müzmin AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan muhaliflerinin akıllarını başlarına toplamalarında fayda var...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.