16 Nisan öncesi 'hayır' cephesi tarafından anlatılan birçok yalan duymuştum. Ancak Kriter DergisiYayın Koordinatörü YusufÖzkır'dan dinlediğim kelimenin tam manasıyla müthiş!..
Yusuf Özkır'ın Antalya'da bir taksi şoföründen dinlediği şu: "Evet çıkarsa,Cumhurbaşkanımızınömrünün sonunakadar görevdekalacağı, vefatıdurumundaoğlunun yerinegeçeceği vebunun böyledevam edeceğisöylendibize. Şimdibakıyorumda seçimdenbahsediliyor, galiba kandırdılarbizi..." CHP'nin referandumun iptali için uğraşmalarının netice vermeyeceği kesin.
Ancak farz-ı muhal böyle bir şey olsa bile, söylenilen yalanlara bakılırsa, tekrar bir referandumda hayır oylarının dibe vuracağı da kesin.
İhmal sebebiyle sandık kurulumührü vurulmayan oyların sonuçlarıetkileyebilecek sayıda olmadığını,CHP'liler de biliyor aslında. Ama itirazedecek bir şey gerekiyordu, bu bahaneyesarıldılar.
Önce YSK'ya itiraz ettiler. Ardından Danıştay ve muhtemelen onu takiben de Anayasa Mahkemesi'ne gidecekler.
Bitmeyecek tabii. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de herhalde sıradadır. Sonra kim bilir, belki NATO ve BM de...
Anayasa'nın 79. Maddesi'ndeki "Yüksek Seçim Kurulununkararları aleyhine başka bir merciebaşvurulamaz" hükmünü de çok iyi biliyorlar oysa. YSK alanında 'Son Merci'dir ve bu 'Son Merci' kavramını da en iyi CHP'liler bilir. Vaktiyle sonmerci olan birçok kurumla tadındanyenmez işler kotarmışlardı, malum.
Kendileri açısından tadından yenmez, ama Milletimiz ve adalet-hakkaniyet kavramları konusunda hassas olanlar açısından oldukça acı işlerdi bunlar. Anayasa Mahkemesi tam daonların istediği gibi, aslında hukukdiliyle 'yok hükmünde', ama 'sonmerci' olduğu için de 'herkesinuyması zorunlu kararlar' alırdıeskiden. '411 elin kaosa kalktığı(!)'günlerde ya da 367 meselesinde olduğugibi. Eskiden HSYK'daki TSE standardıda, tam onların istediği şekilde çalışırdı.
Bizler de, bu işlerin böyle olması gerektiğini zannederdik, saf saf...
Dışa dönük ve atak!..
Meşhur 367 kararı öncesi, dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ınAYM'nin CHP'nin talebi yönündebir karar vermemesinin "Türkiye'yiçok tehlikeli bir çatışmayasürükleyeceği" tehdidi, unutulmazlar arasındadır, mesela.
Anayasa, kanunlar, tüzükler, yönetmelikler sıralaması eskiden de vardı ama CHP ve CHP'liler gibidüşünenler açısından önemli olan,hukuk değil netice idi o zamanlar.
Netice de genellikle tam da onların istediği gibi çıkardı, nedense.
Bugün karşılaştıkları ve problemolarak değerlendirme eğilimindeoldukları her neticenin yollarınıkendilerinin döşediklerini deunutuyorlar. YSK filigranlı, ilçe seçim kurulumühürlü ve dahi sandık kurullarınınkontrolü altında kullanılan oyların,kurul mührü olmasa da geçerliolacağına hükmetmişti YSK.
Referandum için de 'aynen devam' dedi.
Sandık kurullarında bulunan CHP'li üyelerin, durumu normal karşıladıkları için mühürsüz oylarla ilgili tutanak tutmadıkları da, malum.
Seçim kuralları gereği sandık kurulu,ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu veYSK sıralamasını izlemesi gerekenitiraz mekanizması yerine tepedenve toptan itiraz yolunu seçti CHPve diğerleri. Taleplerinin, YSK'ya'kendini ve kararlarını yok say'demek olduğunu bile bile.
Hülasa: Milletimiz CHP başta olmak üzere birilerinin hazmetmekte zorlandığı bir karar aldı 16 Nisan'da. CHP, netice alamayacağını bildiğihalde güya iptal için çalışıyor.
Dışa dönük ataklar bittiği anda iç hesaplaşmanın başlayacağı biliniyor çünkü...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.