Hollandalı ve Almanı fark etmiyor, her ne yapacaksa büyük bir hınçla yapıyor Avrupalı. Cumhurbaşkanlığı HükümetSistemi'ne geçince haddini iyiceaşacağını düşündükleri bir Türkiyeişlerine gelmiyor çünkü.
Bütün gelişmeleri takip eden Milletimiz, Avrupalıların bu kadar şiddetlekarşı oldukları şeyin, bizim lehimizeolduğunun çok iyi farkında... Avrupa ülkelerinin yaptıklarının neticelerini iyi tahmin eden içimizdeki uzantıları ise çok isteseler de gidişata müdahale edemiyorlar. Patron Avrupave patronun yanlış yaptığıdurumlarda da,'Patron daimahaklıdır;özellikle dehaksız olduğudurumlarda'anlayışı devreyegiriyor...
Son günlerde olup bitenleri özetlemekte fayda var: 16 Nisan'da ülkemizdeki Parlamenter Sistem'in yerine geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni oylamak üzere sandığa gideceğiz.
'Evet' taraftarları ve tabii ki 'Hayır' taraftarları, yurt içinde ve çok sayıdaseçmenimizin bulunduğu yurtdışındaki bazı merkezlerde propaganda çalışmaları yapıyorlar ve yapacaklar. Tıpkı bundan önceleri de olduğu gibi.
Ancak, bu tür çalışmalarla ilgili ciddi bir problemle karşı karşıyayız. Avrupa ülkeleri, referandumda'Hayır' denilmesini savunanlarınçalışmalarına 'Evet' derken; 'Evet'denilmesini savunanlara 'Hayır'diyorlar çünkü.
Bazı ülkeler, konuyla alakalı olarak seçim gibi kendi iç meselelerini bahane ediyorlar. Ancak, 'evet' yönünde propaganda yapacak olanlara müsaade etmeyip, 'hayır' diyenlerin yollarını açmaları, birçok Avrupa ülkesininesas derdinin Türkiye'dekireferandum olduğunu gösteriyor.
Avrupa ülkelerinin 'evet' yönlü propaganda yapacağı düşünülenlere, Avrupa'nın bütün değerlerini ayaklar altına alarak mani olmaya kalkışmaları, tuhaf. Ama, ilgili ülkelerin VenedikKonvansiyonu gibi uluslararasıanlaşmalara aykırı davranmayı bilegöze almış olmaları, çok daha tuhaf bir durum.
İÇİMİZDEKİ ŞAŞKINLAR...
Tam da 'Aleme verir talkını, kendi yutar salkımı' sözünde olduğu gibi her şey. Avrupa değerleri diyor, Viyana Anlaşması diyor, daha başka şeyler de deyip duruyor Avrupalılar... Ancak arzu etmedikleri gelişmeler yaşanırsa, dahaönce göklere çıkardıkları prensipleribilmezden geliyorlar...
Avrupalıların 'tüy diktikleri' konu ise, borazanlıklarını yapan medya kuruluşları vasıtasıyla bu değerleri Türkiye'ninçiğnediği yalanını yaymaya çalışmaları...
Bunun işaret ettiği temel gerçek şu:
Nerdeyse bütün Avrupa ülkeleri,Türkiye'de gerçekleşecek yönetimbiçimi değişikliğinden ciddi şekildeürküyorlar. Ve yine bu değişikliğingerçekleşmemesi için bu zamana kadaryaptıkları kafi gelmediği için, belli ki sonana kadar bu işi zorlamak niyetindeler. Vebunun için de çaresizce çırpınıyorlar.
Çaresizliklerinin derecesi o kadar yüksek ki, yaptıklarının tam daistediklerinin tersine sonuçlarüretecek olması bile onlarıdurduramıyor. Avrupalıların yaptıklarının, 'hayır' yerine 'evet'e destek manasına geldiğini farkında olan içimizdeki uzantıları da, ne yapacaklarını şaşırmış haldeler. Bir yandan Avrupa'nın yaptığı bütün yanlışların aslında doğru olduğunu savunuyor ama diğer yandanda bütün bu yaşananların iktidartarafından bir tür mağduriyetoluşturmak için tertip edildiğini ileri sürmeyi deniyorlar.
Cenab-ı Hakk'ın hikmeti, Türkiye'deki uzantılarına 'hayır' konusunda destek veren Avrupa ülkeleri, kendi topraklarında yapılacak 'evet' yanlısı toplantılaraakıl ve mantık sınırlarınızedeleyerek izin vermedikleri için,nihai olarak 'evet' oylarına katkısunmuş oluyorlar.
Avrupalıların içimizdeki uzantıları da, aleyhlerine konuşmak istemedikleri velinimetlerinin yaptığının ağırlığı altında eziliyor ve sadece saçmalayabiliyorlar...
Malum, 'Patron daima haklıdır'...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.