"Türkiye'de klasik anlamda parlamenter sistemin uygulandığı dönem 1909-1913, ondan sonra da 1961 Anayasası dönemidir... Süleyman Demirel'in, 'BuAnayasa ile memleket idareedilemez' dediği (...)1961Anayasası'nın uygulandığıdönemdeki hükümetistikrarsızlığı ve toplumsalkargaşa ikincidarbeyi başımızaaçmıştır...
12 Eylül Darbesi'nin belki de yegane sebebi 1961 Anayasası'nın zayıf yürütme, güçsüz hükümet ve bölünmüş Parlamento yapısıdır." Bu sözler Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe'ye ait.
Anayasa Profesörü olan Şükrü Karatepe, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili anayasa değişikliğini hazırlayan ekibin de üyesi.
SETA tarafından yayınlanan Kriter Dergisi'nin 11. Sayısındaki Şükrü Karatepe röportajında, Cumhurbaşkanlığı Sistemi enine-boyuna ele alınmış. Değişikliğe neden gerek duyulduğu,niçin şimdi gündeme geldiği, ısrarlıeleştirilerin ne kadar doğruyuyansıttığı gibi hususlarda kısa ve özbilgilerin yer aldığı bir röportaj bu.
Konu ile ilgili değişik çalışmaları bulunan Nebi Miş'in gerçekleştirdiği Şükrü Karatepe röportajı, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nianlatabilecek kadar anlamakisteyenler için biçilmiş kaftan.
Akademisyenliğinin yanında belediye başkanlığı tecrübesi de bulunan Şükrü Karatepe, konuya hem akademisyenlerin hem de meraklıların anlayabileceği şekilde yaklaşmanın yanında, verdiği örneklerle kavranılmasını kolaylaştırmış.
Karatepe'nin hem yaşananları ve hem de bunların arkasındaki zihniyeti ortaya koyan tespitleri, 'hayır' cephesininaslında tam olarak neyin peşindeolduğunu da ortaya koyuyor. Şu sözleri mesela: "Bizim cumhurbaşkanlığı seçimlerimiz her defasında bir krize neden olmuştur. Bunun adı devlet krizidir. Asker vesayet kurumu olarak omüesseseyi sürekli elinde tutmakistemiş, bu nedenle Meclis'e baskıyapmıştır... 1960'tan sonra buradaideolojik örtüşme amaçlanıyor. Kendiistedikleri bir askerin seçilebilmesi içinçoğu zaman kriz üretiyorlar..."
Geç bile kalındı...
Karatepe'nin 'Neden şimdi?' sorusuna verdiği cevap, manidar: "Hızlı gündemegetirildi' değerlendirmesine yanıtımıben 'Çok geç kaldı' şeklindeözetliyorum. 1982 Anayasası, 1986'dan itibaren tartışılıyor." "Bir generalin cumhurbaşkanıolacağını düşünerek, bir vesayetkurumu olarak çok yetkili, bütünsiyasi kurumlara yukarıdan bakan,istediği zaman bakanlar kurulunubaşkanlığında toplayıp kararalabilen bir cumhurbaşkanlığımakamı oluşturmuşsunuz. 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2014'te cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle zaten biz başkanlık sistemi yönünde adımlar atmaya başlamışız." Kuvvetler Ayrılığı konusunda şöyle diyor Karatepe: "Meclis eğeryürütme işine karışıyorsa, hükümetde kanun çıkarma işinde birinciderecede önemliyse ortada birkuvvetler ayrılığından söz etmekmümkün değil." Yeni Sistem'in mevcut bürokraside en az yüzde 50 azalma getireceğini vurgulayan Karatepe; evrak, bürokrasive kademelerin daha az olmasıylaişlemlerin kolaylaşacağını müjdeliyor.
Yargıyla ilgili itirazlara karşı da, 'birmeslek grubunun yöneticisinio meslek grubuna seçtirmenindünyanın en yanlış işi olduğunu'hatırlatıyor Karatepe.
Hayır cephesinin kendilerine uygunbuldukları şablonları süsleyipithamlar yönelttiğine dikkat çekenKaratepe, henüz detaylı bir incelemesonrası, yapılmış rasyonel ve teknikeleştiriler görmediğini söylüyor ve ekliyor: "Gerçek bilgiler halka sunulupbu ithamlar tek tek çökertildiğindetereddüt eden kesimlerin de "evet"edoğru yönleneceğini düşünüyorum."Özetlemeye çalıştık. Ama, sizröportajın tamamını bulup okuyun eniyisi...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.