28 Şubat 1997 günü yapılan Milli Güvenlik Kurulutoplantısının 10 saatten fazlasürmesi, bir şeylerindeğiştiğinin ya dadeğişeceğinin işaretiydi.
İsmini hep duysak da, birkaç maddelik rutin açıklamaları sebebiyle önemini hep gözden kaçırdığımız bir yapıydı MGK.
Aslında tavsiye niteliğinde kararlar alabilen bir danışma organı olsa da, kendisinianayasayabir vesayetodağı olarakyerleştirenlerin istediği fonksiyonuicra etmeye başlayacaktı MGK, anlaşılan... Ve öyle de oldu...
Bahsi geçen günün tarihiyle anılan ve aslında ondan önce başlayıp, tertipçileri'bin yıl sürecek' deseler de bir kaçyıl sonra tarihe gömülen bir süreçti28 Şubat. İnsanımızın hemen tamamına acılar ve sıkıntılar getiren karabasan gibi bir süreç.
Sürecin aktörleri ideolojik bahaneler bulup bunların ardına saklansalar da, mesele Türkiye'nin kendi ayaklarıüzerinde durma çabalarınınengellenmeye çalışılmasındanibaretti.
İnancına değer atfeden ve inandığı gibi yaşamaya gayret edenlere ülke dar hale getirilirken, konuyu uzaktan izleyen milletimizin zenginlikleri çalınıyor,insanımızın cepleri boşaltılıyordu.
Süreç sona erdiğinde ülke ekonomisinin duvara toslaması bundandı.
Dışarıdan ve içeriden güç birliği yapan birileri, ülkeyi hizaya çekmek için atraksiyonlar yaparken, içerideki rantiyeciler, yaptıklarının bedeli olarak ülkenin varlıklarını mümkün olduğunca kendi kasalarına aktarmışlar yani faturayı peşin tahsil etmişlerdi. Modernlik, çağdaşlık,Atatürkçülük... gibi parlakbahanelerin cilası dökülüp gerçeklerortaya çıktığında, bütün ülkeadeta şok yaşamıştı. Yaşananlarınideoloji ile herhangi bir alası yoktuçünkü. Oluşturulan karambolde kasadeğiştiren servetler sonucu bir sürü bankabatmış; çok laik, çok Atatürkçü, çokmodern 28 Şubatçı güruhun asıldertlerinin ekonomik olduğu netolarak ortaya çıkmıştı.
Ekonomiyi, eğitimi, sağlığı ve başka bir sürü sahayı sinsice vuran ve ülkenin ufkunu karartmayı amaçlayan 28 Şubat,halen konuşuluyor ve belli ki dahauzun süre konuşulacak da.
'Siz burada olmayacaksınız!'
27 Şubat Pazar günü Manisa'da Türkiye Dil ve Edebiyat Derneğive En Politik internet sitesi tarafından düzenlenen '28 Şubat'tan15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖihaneti' konulu panelde, 28 şubat'te neler yaşandığı üzerine yapılan konuşmalar, sürecin değişik açılardan değerlendirilmesiydi ve belli ki dikkat çekti.
Paneli tertipleyen Doç. Dr. SelçukÖzdağ, Manisa Valisi MustafaHakan Güvençer ve Başbakanyardımcısı Prof. Dr. NumanKurtulmuş'un yaptığı konuşmalardansonra iki tur olarak yapılan panel, 28Şubat'ın, 15 Temmuz'un gerçek manadaanlaşılması açısından doyurucu bilgilerledoluydu.
Serdar Arseven'in yönetimindeki ilk turda konuşan Prof. Dr. SevgiKurtulmuş'un anlattıkları göz yaşları içerisinde dinlenildi. Sevgi Hanım, görevden alındığı gün akşamı Prof. Nur Serter'e hitaben söylediğini belirttiği: "Birgün biz yine burada olacağız, ama ozaman siz olmayacaksınız" şeklindeki sözler, yoğun bir alkış tufanı ile karşılandı.
İlk turun diğer konuşmacıları HasanCelal Güzel, Salim Uslu ve Prof. Dr. Seyid Mehmet Şen'in anlattıkları da 28 Şubat'ın ne olduğu ve 15 Temmuz'a nasıl gelindiği hususunda doyurucu bilgiler içeriyordu.
Artık gazetemiz yazarlarından olan Erkan Tan'ın renkli yönetimdeki ikinci turda D. Mehmet Doğan, LeylaŞahin Usta, Kerime Yıldız'la beraber, süreçle ilgili olarak bilgilendirmeye çalıştık Manisalıları.
Öyle anlaşılıyor ki, gerek Erbakan Hoca'nın vefat yıldönümü ve gerekse 28 Şubat'ı değerlendirmek üzere yapılan benzeri toplantılar, referandumda hayır denilmesi için çalışanların işlerini iyice zorlaştıracak...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.