Anayasa değişikliği ile ilgili kararı Cumhurbaşkanı'nın onaylamasının ardından referandum süreci başlayacak, malum. Tabii aynı zamanda başını CHP'nin çekeceğibaşka bir süreç daha başlayacak. Genel Başkanları 'İslam'a aykırı' dediği için Diyanet'e başvurup vurmayacaklarını bilmiyoruz CHP'lilerin. Ama, söz konusu değişikliğin iptali için AYM'nin kapısını çalacakları kesin gibi...
Tabii CHP'nin AYM'ye iptal müracaatı yaparken hangi bahaneleri kullanabileceğini, bu girişimi merakla bekleyenler de bilmiyor. Bazıları da, neticeyi iyi tahmin ettikleri için, 'AYM'ye sakın gitme!' uyarısında bulunuyorlar zaten.
Anayasa Mahkemesi, ilgili değişikliği ancak şekil bakımından denetleyebileceği için, herhangi bir problem gözükmüyor. Ancak karşıtlar, düşük bir ihtimal de olsa iptal kararı çıkabileceği rüyası görecekler o zamana kadar. Mahkemeden istemedikleri bir karar çıkması ile ilgili yorumları da hazır. 'Üyelerininçoğu Cumhurbaşkanı tarafındanbelirlendiği için AYM diye bir şeykalmadığı' iddiası bunlardan birisi.
AYM, istedikleri gibi karar almayacağı için canları sıkılanlar, ölçüsüz laflar etmeyi seviyorlar. Sınırlarını zorlamayı alışkanlıkhaline getirmiş olan eskiAYM'yi özleyenlere göre bukabul edilemez bir durum. Mesele,AYM'nin artık kendisine anayasatarafından çizilen sınırlar içerisindekalması ile alakalı. Kendi istediklerigibi karar almayacağını bildikleriAYM için söylediklerinin, 'Dahaönceki AYM üyeleri, kendileriniatayanların istedikleri kararları mıalıyorlardı?' sorusunu akla getirmeside, umurlarında bile değil.
Referandumun muhtemel neticeleri ile ilgili yorumlar da iç açıcı.
İnsanımızın anket şirketleri üzerinden yönlendirildiğini iddia ediyorlar mesela. Yönlendirmenin en alasınıaslında kendilerinin yapmayaçalıştıklarına hiç değinmeden tabii.
Ah, bu Millet!..
Her şeyi herkesten iyi bildiklerini zannedenler güruhunun, referandumda karşılaşacakları muhtemel olumlu netice konusundaki yaklaşımları da bildik: Halkın aydınlanmaya ihtiyacıvar onlara göre. İnsanımız onlarınistedikleri gibi değil, kendi istediği gibidavranıyor çünkü...
Bütün bunların yanında, işin gidebileceği yönü iyi bildikleri için referanduma kadar CHP'nin bütüngücünü halkı ikna etmeye vermesi gerektiği, karşıtların ortak kanaati.
Zurnanın zırt dediği yer de burası. CHP'nin, CumhurbaşkanlığıSistemi'ne geçiş konusunda halkıhayır demeye ikna edebilmesi içinneler söyleyebileceği konusundasöyleyebilecekleri bir şey yok çünkü...
Cumhurbaşkanlığı ile tek adam rejimine geçileceği, bir kişi için bu kadar yetkinin fazla olduğu gibisinden iddiaların tekrarlanacağını ve bunun alıcısı olmadığını biliyorlar. Ancak, söyleyebilecek başka bir şey de bulamıyorlar.
O eski güzel günlere, yani vesayet odakları ile el ele vererek ülke lehineolan güzel gelişmeleri rahatlıklaengelleyebildikleri günlere veda etmek çok zor geliyor... Hele değişikliğe aslında niçin karşı olduklarını söyleyerek, hayır denilmesini sağlama şansları olmadığının farkında olmak, çıldırtıyor bazılarını.
Milletimizin karşısına çıkıp: "Ülkeyivesayetten tümüyle kurtarıp,ilerleme yolunda ciddi mesafeleralmasını sağlayacak bir yönetimtarzı değişikliğini istemiyoruz"demenin delilik olduğunu bilecek kadarakıllılar çünkü...
Referandumda 'Hayır' denilmesini temin edebilmek için aslı astarı olmayan argümanlara sarılacakları aşikar. Neler uyduracaklarını da hep beraber göreceğiz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.