'Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli', insanları ilgilendiren bir söz. Ancak devletler söz konusu olduğunda bunun yerine 'nerden nereye' demek gerek herhalde. O zaman yaşananlara bakarak İraniçin: 'Nereden nereye!'diyebiliriz. 1979'da İslam İnkılabı yaptığı düşünülen İran'ın 2016 itibariyle geldiği yer hiç de hoş değil çünkü...
Tek bir örnek, İran'ın nerden nereye geldiğini anlayabilmek için yeterli: 1979'dansonraİran'ınbüyükelçilik ve konsolosluklarınınönlerine destek ziyaretleri içingidenlerin çocukları bugün aynıyerlere İran'ı protesto etmek içingidiyorlar...
1981 Şubatı'nda İran İslam Devrimi'nin yıldönümü kutlamaları için İran İstanbul Başkonsolosluğu'na gelen 209 'İslamcı' genç, burada 'Zincirler Kırılsın Ayasofya Açılsın' ve benzeri sloganlar attıkları için, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten gözaltına alınmışlardı.
Sonrasında 58 gün HasdalKışlası'nda ikamete mecburbırakılan 209 kişiden herhangibirisine; gün gelip çocuklarınınaynı yere, ama bu defa protestoiçin gidecekleri söylense, büyükihtimalle inanamazlardı...
Ancak, bu oldu ve vaktiyle İran'a destek için başkonsolosluğa gidenler gibi düşünenler, geçtiğimiz günlerde İran'ı protesto etmek için başkonsolosluk binası önünde toplandılar.
Sadece İstanbul'daki konsolosluk değil, Ankara'daki Büyükelçilik binasının önünde de benzer tablolar yaşandı. Müslüman gençler,Suriye'de yaşanan gelişmelerdeİslam kardeşliğini değil, Şiiliğiönemsediğini gösteren İran'ıprotesto ettiler.
Halep'te dar bir alana sıkışan sivillerin içinde bulundukları ölüm çemberinden çıkabilmeleri için Türkiye ve Rusya'nın önderliğinde sağlanan ateşkese rağmen, rejim güçlerive İran destekli Şii milislerinsivilleri taşıyan konvoya saldırıdabulunması, zaten kırılgan olanİran'ın itibarini yerle bir etmeye yetti.
Ümmet maslahatı değil...
İran 'da Şubat 1979'da yaşananın bir İslam Devrimi mi olduğu, yoksa bu ülkenin mezhebi yapısı dolayısıyla aslında bir Şii devrimi ile mi karşı karşıya olunduğu, yıllardır tartışılan bir husus. O tarihlerde Türkiye başta olmak üzere birçok bölge ülkesinde taraftar bulmuştu İran İslam Devrimi.
Ancak zaman geçtikçe, İslam'dan çokİslam'ın Şiii yorumunu önceleyenİran gerçeği ortaya çıktı ve bu daciddi kırılmalara sebebiyet verdi.
İran'la ilgili ilk büyük şok, 1982 Şubat Ayı'ndaki Hama Katliamı sonrasında yaşanmıştı. Hama'da 40.000civarında insanı acımasızcakatleden Suriye rejimi ve döneminSuriye Devlet Başkanı HafızEsad'a arka çıkan İran, büyük itibar kaybı yaşamıştı.
Sonradan İran'ın gerçek yüzünün sorgulanmasını gerektiren birçok gelişme ortaya çıktı. Bunlardan bazılarına iyi niyetli yorumlar getirebilmek mümkün olsa da, Suriye'deki gelişmeler, İran'ın meselelere İslam değil Şiilik noktai nazarından baktığını açıkça ortaya koydu.
Halep'te daracık bir alana sıkıştırılan on binlerce sivile yönelik katliamlara imza atan Şii Milisler, Ümmetinmaslahatı yerine kendi çıkarlarınıesas alan ve bütün adımlarını buna göre atan İran gerçeğinin en acımasız taraflarından birisi...
Belki de bardağı taşıran damla vazifesi gören bu olay sonrasında, vaktiyle İran İslam İnkılabı'nadestek niyetiyle elçilik vekonsoloslukların önüne gidenlerinevlatları, bu defa İran'ı protestoiçin oralardaydılar...
Evet ne diyorduk: İran; nerdeeennereye!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.