Gezi Olayları, 17-25 Aralık, barikatlı, çukurlu öz yönetim saçmalıkları, terör saldırıları ve 15 Temmuz... Başta bazı Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere batılı ülkelerle aramızda soğuk rüzgarların başlıca sebebi, yaşadığımız olaylarla ilgili tavırları...
Herhangi bir batı ülkesinde yaşanan bir terör olayı alabildiğine büyütürken, bizde onlarca cana mal olan terör saldırılarını adeta görmemeye çalışıyorlar. Bu kadarla kalsalar, iyi. Ülkemizin terörle mücadelekonusundaki adımlarınıitibarsızlaştırmakiçin de, ellerinden geleni, hattadaha fazlasını yapıyorlar.
Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere yöneticilerimizin Avrupalılar'ın anlamsız tavırlar üzerine söyledikleri her kelime, içimizden birilerinin hop oturup hop kalkmalarına sebep oluyor.
Avrupalılar tarafından sarf edilen çok daha acı sözler karşısında dilsiz kesilen bu kesim mensupları, yöneticilerimizin açıklamalarınınbizi Avrupa'dan koparmasındankorkuyorlar belli ki.
Kendi hallerine kaldıklarında, yaşananları yok sayarak ölçüsüz bir şekilde yöneticilerimizin tavırlarını yerden yere vuruyor bu kesim mensupları. Karşılarına çıkıp aklın sesini dillendiren birisi olduğunda ise yelkenleri suya indirip, kendimizi anlatmakonusunda yeterli olmadığımızdan dem vurmaya başlıyorlar.
Kendimizi anlatma konusunda yeterli olup olmadığımız, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir husus. Bu konuda yapılacak çok şey olduğu, malum. Ancak probleminkendimizi yeterinceanlatamıyor olmamızdan çok,muhataplarımızın bizi anlamayayanaşmamaları ile alakalıolduğu da çok açık.
Hadi Gezi Olayları'nı ve 17-25 Aralık'ı es geçtik diyelim, ama canlı yayında bütün dünyanınizlediği bir darbe girişimi olan15 Temmuz'un neresi eksikanlatılabilir ki?..
Uçaklar, helikopterler ve tanklarla milletin üzerine yürüyen katiller güruhunun, milletimiz tarafından çıplak ellerle nasıl alt edildiğini görmeyen kalmadı...
İşlerine geldiği gibi...
Darbe girişiminin neticeye ulaşmasını beklediklerini ve başarısız olduğu iyice netleştiğinde mesaj göndermeye başladıklarını, nasıl unutabiliriz?.. Avrupa'dan gelenmesajların çoğunda girişiminbaşarısız olmasından duyduklarıüzüntünün açıkseçik okunabildiğini, hele... Avrupa ile ilişkilerimizinönemli olduğu konusunda kimseninitirazı yok. Ama bu ilişkinin tek taraflıbir mecburiyet şeklinde yürümesininsakilliği de ortada. Avrupa ülkeleri,hemen her haliyle kendilerineteslim olan bir Türkiye istiyorlarbelli ki... Onlara kendimizi yeteri kadaranlatamadığımızı ve sıkıntıların busebeple doğduğunu düşünenler,konuyu tekrar gözden geçirmekzorundalar.
İstanbul'daki son terörsaldırısı olayı ile ilgili haber,yorum ve açıklamalar daAvrupa'nın ülkemizebakışındaki sakatlığı ortayakoyuyor. 'Saldırıdan duyulanüzüntüye' odaklanmış mesajlarınçoğunda terörden ve terör örgütündenbahsedilmemesi, tesadüften çokbilinçli bir tercihin eseri belli ki.
Haber ve yorumların ülkemizin güvensiz olduğu intibaı verecek şekilde yayınlanması zaten sıradan bir durum. Değinmek bile anlamsız...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.