WhatsApp gruplarından birisinde "Şu an Göktürkuydumuzu, Besmele çekerekfırlatılışını izliyorum. Ağlıyorum..." yazmış M. H... Yazışma, "İnşallah kendisini de yaparız ve kendi imkanlarımızla fırlatırız" (A.D.), "Fransız Guyanası'ndan fırlatmak bana dokunuyor" (İ.U.), "Belki de ileride Konya'dan fırlatılacak" (M. B.) şeklinde devam ederken, F.T. Konuya son noktayı koymuş: "Sen ağlıyon M. Abi de, biz neyapıyoz abi?.. Biz de ağlıyozherhalde!.."
Bu grubunüyelerininyaşları 50'ninüzerinde. Hepsi de tahsilli olmalarıyanında, üreterek ve başka şekillerdeYeni Türkiye'ye katkıda bulunmuşve bulunmaya çalışan insanlar.
Gökyüzündeki 6. uydumuz Göktürk- 1'in fırlatılışı sırasında sevinç gözyaşı dökmeleri, bizim olana duyulan hasretleriyle ilgili. Yapılışındakikatkımız yüzde 20 bile olsa, obizim uydumuz çünkü. Bir ya da birkaç sonraki uydumuzu ve fırlatma sistemlerini kendimizin yapabilmesi ümidi ise dünyalara değer herhalde... Göktürk-2'den çok sonrafırlatıldığı halde yeni uydumuzunisminin neden Göktürk-1 olduğu,ilgi çekici bir konu. 2009'da anlaşmasıyapılan Göktürk-1 İsrail üzerindeiken fotoğraf alıp almaması tartışmasıyüzünden gecikince, donanım veyazılımı bize ait olan Göktürk-2 ondanönce fırlatıldı.
Sadece bu örnek bile kendi göbeğimizi kendimiz kesmemizin önemini gösterir nitelikte. Konunun bu kadarla da kalmadığını da, Cumhurbaşkanımızın şu sözleri özetliyor: "Kıbrıs Barış Harekatı'ndarastladığımız ilk askeri ambargolarterörle mücadelede de karşımızaçıktı. Şimdi bazı batılı ülkelerinsavunma ürünlerini satmamakararı aldığını görüyoruz. Türkiye savunma alanında dışabağımlılığını yarı yarıya azalttı. Yüzde 80'den yüzde 40'laragerileyen bu alandaki dışabağımlılığımız, inşaallah 2023'tedaha da azalacak."
Hazır ürün tuzağı...
Türkiye'nin dostlarından, müttefiklerinden yani bir manada 'kötükomşuları'ndan çektikleri üzerine, belki de ciltlerce kitap yazılabilir.
20 Temmuz 1974'te başlayan ve 14 Ağustos'ta birliklerimizin Lefkoşe'ye girmesi ile sonuçlanan Kıbrıs Barış Harekatı, unutulmaz ibretlerle dolu.
Batı'nın şımarttığı Yunanistan'ın soydaşlarımıza yönelik katliamları sebebiyle, Kıbrıs'a 1974'ten çok önce müdahale edilmesi gerekiyordu. Ancak, çıkarma gemilerimizin yokluğu vemüttefiklerimizin bize satmayışısebebiyle sürekli ertelenmekzorunda kalınmıştı.
1974 harekatı, müttefiklerimizin vermeyeceği netleştikten sonra ülkemizin bir şekilde imal ettiği çıkarma gemileri ile başlatıldı. Ve Kıbrıs Harekatı sonrası, ambargodenilen kavramla tanıştı Türkiye.
Hemen hepsi batı kaynaklı olan silah ve teçhizatlarımız için gereken en basit yedek parçalardan ve mühimmattan mahrum bırakıldık... Pakistan'a yönelik sevgimiz,Libya'ya ve o dönemki lideriMuammer Kaddafi'ye olansempatimiz biraz da o günlerleilgilidir... Pakistan ve Libya, ambargo ilekarşılaşan ülkemizin bazı ihtiyaçlarınıtereddütsüz karşılamışlardı. Hele LibyaLideri Muammer Kaddafi'ninTürkiye'ye gönderilecekmühimmatın nakliye uçağınayüklenmesine bizzat yardımcıolması, tarihin tozlu sahifeleri arasındakalıp unutulacak bir olay değildi...
Tabii ki ambargolar bu işin sadece bir tarafı. Meselenin geri kalanı ise hazır ürün tuzağı ile alakalı.
Detaylarına sonra eğilmek niyetiyle, Cumhurbaşkanımızın bu konudaki sözleri ile yazıyı bitirelim: "Uçak, araba, motorfabrikalarını kapatıp hazır ürünalma tuzağına bir daha kesinlikledüşmemeliyiz."Evet kötü komşu insanı gerçekten malsahibi yapıyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.