Avrupa Parlamentosu'nun can sıkıcı kararı, Adana'daki terör saldırısı ve Suriye'deki şehitler, Merkez Bankası'nın Doların ateşi söndürmek niyetiyle aldığı söylenen 0.50 puanlık faiz artışı...
Üst üste gelen dertlere, 'teker teker gelin'diyecek halimiz yok...
Dertler gelecek ve bizler göğüs gereceğiz Cenab-ı Hakk'ın yardımıyla.
Türkiye olmanın gereği bu.
Beklendiği gibi oldu.
Avrupa Parlamentosu dünkü oturumunda AB ileTürkiyearasındaki müzakerelerin geçicibir süre dondurulması şeklinde bir tavsiye kararı aldı. Hukuki olarak herhangi bir anlamı olmasa da, Avrupa Konseyi ve üye ülkelerin referans alabilecekleri bir karar bu. Cumhurbaşkanımız RecepTayyip Erdoğan'ın da vurguladığıgibi, aslında Türkiye açısındankıymeti harbiyesi olmayan APkararının sebebi olarak da, FetullahçıTerör Örgütü'nün (FETÖ) 15Temmuz darbe girişimi sonrası ortayaçıkan OHAL ile ilgili uygulamalargösterilmiş. Üyelik müzakerelerininyeniden başlayabilmesi için de, OHALuygulamasının kaldırılması gerektiğibelirtilmiş.
Kararın komik sayılabilecek tarafı ise, metinde 'Avrupa Birliği ve AvrupaParlamentosu'nun darbe girişiminigüçlü bir şekilde kınadığı veTürkiye'nin sorumluları yargılamahakkının meşru olduğu' vurgusuna yer verilmesi.
Yani 'darbe girişimini kınıyor, sorumlularını yargılama hakkınıza saygı duyuyor ama doğruolanları yaptığınız için de sizicezalandırmaya çalışıyoruz' denilmek istenen bir Avrupa Parlamentosu kararı ile karşı karşıyayız.
Avrupa Birliği mensubu herhangibir ülkede 15 Temmuz benzeribir kalkışma yaşansa ve aynıbizde olduğu gibi neticelenseydi negibi tedbirlere başvurulurdu, tahminedebilmek güç. Yine bizde olduğu gibiuzunca bir sınır hattı ve içeriden terörtehdidi ile karşı karşıya kalsalardı,neler yapabileceklerini de bilemeyiz.
Bildiğimiz şey, Avrupalılarabütün bunları anlatıp empatiyapmalarını beklemenin anlamsızolduğu.
Talkın ve salkım...
Kasım 2015 ve Temmuz 2016'da yaşanan terör saldırıları sebebiyle Fransa'nın tam da bizdeki eskisıkıyönetim uygulamalarınıhatırlatacak şekilde olağanüstühalle idare edildiği malum.
Bunun AB içerisinde sorun teşkil etmek yerine desteklendiği de...
Ancak, Fransa'nın yaşadıkları ile mukayese edilmeyecek derecede büyük problemlerle boğuşan Türkiye'ninaldığı sıradan tedbirler bileadamların canını fena sıkıyor.
Türkiye'nin mücadele etmekte olduğu terör örgütlerine yardım ve yataklık etmekten kaçınmıyor Avrupalılar.
Bir yandan da terörle ilgilimevzuatımızı ellerinden geldiğiölçüde yumuşatmak derdindeler.
15 Temmuz öncesi zaten alışkın olduğumuz bu uygulamalarına, belli ki artık FETÖ ile mücadele konusunu da eklemiş durumdalar. Meselenin dönüp dolaşıp geldiği yer aynı. Önemli olan, Türkiye'nin mümkün olduğukadar zayıf ve kırılgan bir biçimdetutularak, kendisinden istenenleri yapacak bir hale getirilmesi. PKK,DHKP-C ve FETÖ gibi terörörgütlerinin Türkiye'ye boyuneğdiremeyeceğini onlar da biliyorlar aslında. Ancak, terör olaylarının Türkiye'nin yürüyüşünü zayıflatmasını umuyorlar en azından. 15 Temmuz'un neticesiniadeta nefeslerini tutarakbekleyip, sonunda üzgün birşekilde devletimizin yanındayer aldıklarını unutmamak gerek.
15 Temmuz başarılı olsaydı bütün batılıların memnun olacaklardı yani.
Avrupa'nın 'aleme verir talkını,kendi yutar salkımı' usulü ileçalıştığını biliyorduk zaten. Umarıziçimizdeki yandaşları da anlarlar artık...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.