BEKİR HAZAR

Yunanistan hem Avrupa'nın kıskacında hem de kucağında oturuyor.
700 milyar euroyu aşkın borcuna karşılık üretimi ve ihracatı olmayan bir ülke artık bağımsız değildir. Ülkeyi yönetenler, PARA'nın sahipleridir.
Yeni seçilen Çipras hükümeti meydanlarda "Bizi borçla teslim alanları kovacağız bu ülkeden" diye bas bas bağırarak seçimleri kazandı.
Seçilir seçilmez, Avrupa'da borçlu olduğu ülkeleri kapı kapı gezdi.
Onlara restler çekti, "Ödemeyeceğim borçları" dedi.
Hatta en çok alacaklı olan AB lideri Almanya'ya "1.Dünya savaşının mağlup ülkesi olarak bize savaş tazminatı borçlarınız var, önce sen onları öde" diye kafa tuttu.
Fakat kapalı kapılar ardında Çipras enseye öyle bir tokat yedi ki, Merkel'le görüştükten sonra kameralar karşısına çıkıp "Savaş tazminatı talebimiz yok, borcumuzu ödeyeceğiz" demek zorunda kaldı.
Evet bugün Yunanistan Avrupa'nın PARA ile satın alınmış kölesi ve uşağıdır.
Onun içindir cücük bir ülke yıllardır SAHİPLERİ tarafından Türkiye'nin üzerine salınmaktadır. Ve önüne gelenden enseye tokat yiyen bir ülke, 80 milyonluk Türkiye'nin hemen yanında Türkiye düşmanı terörist gruplara kucak açmaktadır.
Yunanistan'ın kurup, terörist eğittiği Lavrion kampı bugün savcıyı öldüren elleri de, emniyet müdürlüğümüze saldıran katilleri de koynuna alan yılan yuvasıdır. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Milli İstihbarat teşkilatımız defalarca Lavrion kampında çekilen fotoğrafları Yunan makamlarının önüne koymuştur. İşin en ilginç yanı, teröristlerin eğitildiği Lavrion kampının girişinde "Birleşmiş Milletler Kampı" tabelası, içeride terör örgütleri flamaları asılmıştır. Ve daha da ilginci, yine teröst kampının girişinde Batı'nın yardım ve tedavi kurumu "KIZILHAÇ"ın bayrakları dalgalanmaktadır. Girişinde bir tek Yunan Polisi'nin dahi olmadığı kampta tüm kontrolleri teröristler yapmaktadır. Türkiye'nin baskısı üzerine kampı kapatmak yerine bir kısmını Karafaki'ye taşımıştır Yunan İstihbaratı. Teröre yataklık yapan bir Avrupa ülkesi, cücük kadar aklıyla Türkiye'ye kafa tutmaktadır.
Savcımızı şehit eden katiller, adliyeden bir televizyona bağlanıp canlı yayın yapmıştır.
O televizyon, teröristleri eğiten Yunanistan'da yayın yapmaktadır. Türk polisinin yumuşama noktasına getirdiği teröristler, Yunanistan'dan gelen bir telefon üzerine tetiği çekip savcımızı katletmiştir. Cücük ülkenin göstere göstere sergilediği cesaret, onun perde arkasındaki asıl sahiplerinin uyguladığı "KÖLE" muamelesinden kaynaklanmaktadır.
Köleler sahipleri ne derse onu yapar.
Peki sahipler kimlerdir? Yunanistan'ın boynuna borç tasmasını takanlar kimse, onlardır. 3. Köprüye, Avrupa'nın en büyük havaalanına, Kanalİstanbul'a, HES'lere kim karşıysa onlardır. Yıllık 20 milyar dolar ciro sınırına dayanan THY ile ortak olmak isteyip reddedilenlerdir. Türkiye'nin enerji hatlarına inmesini istemeyenlerdir. Bağımsız Türkiye'nin konuşulmasına bile çıldıranlardır. "2.Kurtuluş savaşını başlattık" diyenleri indiremeyenlerdir. Teröristlere "Terörist" diyemeyip "Savaşçılar" diye haykıran yerli aydın görünümlü işbirlikçilerin yabancı PATRONLARI'dır. Evet bu ülkede bilinen ve gözle görülen GERÇEKLER vardır.
Gerçeklere rağmen cücük Yunanistan ve onun ardındaki SAHİPLERİ göremeyenler veya görmek istemeyenler az değildir bu ülkede. Bakın dün THY'de üst düzey bir yetkili ile yaptığımız muhabbeti aktarmıştım sizlere. Kapıdan içeri girer girmez "Keyifler nasıl" diye sorduğumda "Ne olsun, vaktimizin büyük bölümünü istihbarat örgütleri ile harcıyoruz" demişti o yetkili.
Bahsettiği istihbarat örgütlerinin başında da "Alman istihbaratı BND" geliyordu. Hani Yunanistan'ın "Borçlarımızı ödemeyeceğiz, Savaş tazminatı alacağız" diye kafa tutup ensesine tokat yedikten sonra önünde diz çöktüğü Almanya var ya... İşte o... Ve dahası...
Lavrion kampına İsrail'den İngiliz istihbaratına kadar bir çok Avrupa ülkesinden yağan PARA da istihbaratımız tarafından belgelenip Yunan makamların önüne konmuştur.
Ancak o belgeler, SAHİPLER tarafından yutulmuştur. Terörün suçlusunu Ankara'da arayıp, bu ülkeye yapılan saldırılar karşısında MİLLİ bir DURUŞ'un D'sini sergileyemeyen muhalefetimizi aydınlatayım dedim... Ama bizde "Dayan YORGO kurtarmaya geliyorum" diyen siyasiler vardır.
YORGO'ya acep kim iki laf edecektir? NOT; Cumartesi akşamı ahaber'de YAZBOZ'da
bombalar var. Türkiye sarsılacak!