BEKİR HAZAR

Duygularını değil zekasını kullanan ülkeler kazanıyor. Dünya akıl oyunlarında profesyonellerle amatörlerin çatışmasına tanık oluyor. Devamlı yumruk yiyenler ve ömrünü savunmayla geçirenler hep amatörler oluyor. Dünyayı yönetenler, ALGI operasyonları ile dövmek istedikleri amatör ülkelere karşı hep üstünlük kuruyor. Çünkü kurdukları PARA sistemine dahil ettikleri medya gücü ile muazzam bir ALGI ORDUSU'na sahipler.
Bakın mesela bizde medya özgürlüğü olmadığına dair sık sık kalem sallarlar bize. Adam örgüte katılmış, eline silah almış, suç işlemiş ama "Gazeteci" kimliği var diye "Vaay" diyorlar. "Türkiye'de düşünce özgürlüğü yok, basın özgür değil" diye fırtına koparıyorlar. Sosyal medyadan herkesin herkese hakaret yağdırdığı bu ülkede, hergün Cumhurbaşkanı'na en önde tam sayfa saldıran Sözcü gibi gazeteleri görmüyorlar bile. ABD'de, CNN'den, New York Times'tan "İsrail çocukları öldürüyor" yazdı diye atılan yılların sunucuları ve editörlerine asla gıklarını çıkarmıyorlar. Bakın önceki gün İsveç'te bir gazeteci terörist diye tutuklandı.
Suçu, Kuzey Irak'a gidip, IŞİD'den kaçan hıristiyanları milis gücü kurma yönünde eğitmek. Gazeteci olarak silahlı örgüt kurup eğitti diye adamı hapse atıyorlar.
Müslümanlar'ın Peygamberi'ne hakaret karikatürlerini yayınlayanlar için "Düşünce özgürlüğü" diyen BATI, geçtiğimiz hafta tutuklanan Fransız karikatürist Zeon'a sessiz kaldı. Sabahın köründe dört polis tarafından evinden alındı karikatürist Zeon. Onun suçu; "Elinde İsrail haritası şeklinde bıçakla Filistinli çocuğu öldüren katil"i anlatan bir karikatür çizmesiydi. Evet İsrail binlerce çocuğu öldürmüştü... Bu konuda tartışmasız KATİL'di. Yani düşünmeye bile gerek yoktu bu konuda. Ama karikatürist düşündü diye içeri attılar. Baronların yönettiği dünya medyası "Düşünce özgürlüğü'ne darbe" diyerek ayağa kalkmadı. Ayı takıldılar...
Kış uykusuna yattılar. Her yol Londra'dan başlıyor, New York'u dolanıyor ve sonunda Tel Aviv'e uzanıyordu. ABD Dışişleri bakanı Kerry geçtiğimiz hafta Mısır'a gitti.
Çok sayıda davetlinin olduğu bir ortamda, Kahire'nin göbeğinde "Hepimiz İsrail'in geleceği için çaba harcamalıyız" dedi. Salonda gülüşmeler olunca "Şeyy aslında Mısır'ın geleceği için" diyerek düzeltmek zorunda kaldı. Evet, yaptığı darbeye destek verdikleri SİSİ ile az önce yaptığı görüşmede "İsrail'in geleceğine harcanacak çaba"nın önemini darbecinin kafasına vura vura sokmuş olabilirdi. Ancak kalabalık davetlinin önünde bunu ağızdan kaçırmak da biraz angutluktu. Neyse olurdu böyle şeyler. Şimdi aynı Kerry ve Onun CIA başkanı bir başka diktatör ve KATİL Esad'la müzakere masasına oturabileceklerini söylüyor. Çıkarları için darbeciyi öpenler, tabii ki katilin de yanağını okşar. En başta da söylediğimiz gibi profesyoneller hep böyledir. Avrupa Birliği, Ukrayna'da Rusya'ya yanaşan iktidarı devirmek için kendini yırttı.
Şimdi Almanya liderliğinde topluca Rusya'ya veryansın edip, arkalarına aldıkları ABD ile yaptırımlar uyguluyorlar. Rusya'yı batırmaya çalışıyorlar. Bizim Anadolu Ajansı dün Ruslara ambargoda başı çeken ve Ukrayna'ya yüklüce PARA gömen Almanların bankasının kapısın çalmış. Deutsche Bank'nın Londra Merkezi'ndeki Stratejist Robin Winkler ile konuşmuş. Winker "Son dönemde İngiltere'ye ayda 1 MİLYAR sterlin kayıt dışı sermaye giriyor" diyor.
Ve altını çiziyor; "Bu para Rusya'dan geliyor. Rus sermayesi son aylarda leblebi çekirdek gibi Londra'dan emlak alıyor." Bingo... Tıpkı geçtiğimiz hafta yazdığımı gibi... IŞİD yaygarası yapıp, terör örgütüne bırakın bombayı bugüne kadar tek mermi bile atmayan İngiltere'nin, her türlü kaostan en fazla kazanan ülke olduğunu belirtmiştim bu ülkede. Hükümet olarak, ABD ve Avrupa'nın Rusya ile soğuk savaşını, film izler gibi sadece seyrediyorlar. Ve derken Rusya'dan PARA'yı götüren de onlar oluyor.
Geçtiğimiz hafta Londra Finans merkezinde çalışan bir Türk dostumla muhabbetimi de yazmıştım. "Londra'da her yerde gökdelenler, rezidanslar yükseliyor.
Emlakta büyük patlama yaşanıyor.
Ülkelerinde kaos olanlar, gelecek korkusuyla kaçabilecekleri güvenli ülke arıyorlar. Onlardan Londra emlak piyasasına milyarlarca dolar yağıyor" diyordu dostum. Sadece ayda 1 milyar Sterlin'in Rusya'dan aktığını düşünürseniz, Arap ülkelerinden akan parayı hesaplamaya aklımız yetmez. Aklını kullanan dünyayı soyuyor!!!