BEKİR HAZAR

Ortada bir toprak kaybı yok.
Osmanlı'nın kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah, Suriye topraklarında yatıyordu. Naaşı oradan alındı yine Suriye toprakları içinde bir yere nakledildi.
Ama birileri yırtınıyor "Toprak kaybettik" diye.
Televizyonlar, gazeteler Suriye içindeki yeni toprağı gösteriyor. Başbakanlık, Genelkurmay açıklıyor, haritalar göze sokuluyor. "Yok" diyor o SABİT KAFA. Hala "Toprak kaybettik" diye bağırıyor avaz avaz. SABİT KAFA'lılık dünyaya at gözlüğü ile bakmaktır.
İnsanların yaşlarının ilerlemesi ile baş gösteren olumsuz eylemdir. Algılamada meydana gelen düşünce kırıntılarının kök salmasıyla oluşur ve dehşetli bir hal alır. Bu tip insanlar makineden farksızdır. Kaldı ki makinelerin programlanması değiştiğinde bile farklı fonksiyenelliğe sahip olurlar. Onlar için hayat kalın köşeli kenarlarla çizilmiştir. Onlarla arkadaş olmayı bırakın konuşmak bile zordur. "Niye toprak kaybettik, savaşsaydık diyen TİP"...
Evet aynen bunları yazıyor SABİT KAFA'lar için Ekşi Sözlük. Bakın IŞİD Musul'a girdi, nefes almadan Türk Konsolosluğu'na yürüdü ve 49 vatandaşımızı rehin aldı. Bu SABİT KAFALAR ortaya fırlayıp bas bas bağırdılar; "Neden KONSOLOSLUĞUMUZU TAHLİYE ETMEDİK" diye. Oradaki devlet görevlilerinin, özel harekatçıların tahliye edilmemesi nedeniyle hayatlarının riske edildiğini yazdılar. Konsolosluk binası da TÜRK TOPRAĞI'ydı ama Paralel gazete o binada çalışan bir rehine yakınını konuşturuyordu; "Ne güvencen vardı da tahliye etmedin" diye manşet atıyordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Bey de "Konsolosluğu zamanında tahliye etmediği için hükümet istifa etmelidir" diyordu. Bugün Süleyman Şah Türbesi tahliye edildiği için "Hesap soracağız" diyor. Musul için benzer söylemleri MHP Genel Başkanı Devlet Bey de söylemişti. Şimdi o da "Vatan satıldı" diye bağırıyor. Musul'da 49 vatandaşımız rehin alındığında o dönem Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu CHP Genel Merkezi'ni ziyaret ediyor. Görüşmede Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loloğlu ve CHP milletvekili Osman Korutürk hazır bulunuyor.
CHP heyeti "Konsolosluk binasını neden boşaltmadınız? Güvenli bir TAHLİYE için neden adım atmadınız?" diye soruyor. "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir" diyorlar bir de üzerine iyi mi?
Suriye uçağımızı düşürüyor, bizdeki sabit kafalar "Vayy haddini bildiremedik, memleket elden gitti" diye nara atıyor. Sınırımızı ihlal eden Suriye uçağını düşürüyoruz "Vayy neden vurdun" diye ortaya fırlıyorlar. Örnekler saymakla bitmez.
Dünyaya parmak ısırtan Süleyman Şah tahliye operasyonuna çocuk katili ESAD karşı çıktı. Bir de Esad'ın yanında askerlerini ve generallerini savaştıran İRAN... Bakın İran'ın resmi haber ajansı İRNA ne diyor; "Türk ordusu Suriye topraklarını ihlal etti." Ulan sabit kafa senin generallerin orada savaşıyor, daha birinin cenazesini geçtiğimiz aylarda kaldırdınız Şam'da. Evet bugün CHP çocuk katili ESAD ve İran ile yanyana gelmiştir. İran resmi haber ajansı İRNA dün CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'in operasyonla ilgili kullandığı ifadelere yer verdi. "CHP'li Tekin'in, "Şah değil mat operasyonu olmuştur.
90 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk defa savaşmadan topraklarımızı kaybediyoruz, bu kabul edilebilecek bir durum değildir" dediğini duyurdu.
CHP'liler konuşuyor, ESAD ve İran seviniyor. Kim kimlerle sevinirse sevinsin, 38 askerimizin can güvenliği sağlanmıştır. Osmanlı'nın kurucularından Süleyman Şah korumaya alınmıştır. Ve bizi Suriye batağına çekmek isteyenlerin tezgahı bozulmuştur. Milli bir olay vardır ortada. Ve Milli bir olayda Milli olamayanlara Millet sandıkta hesap soracaktır. Milli Hesap yakındır.