BEKİR HAZAR

Çok güzel bir fotoğraftı. Hürriyet Gazetesi dün manşetten yayınladı.
Avrupa Birliği'nin lideri ve Almanya Başbakanı Merkel elindeki bir dosyaya bakıyor. Yunanistan'ın o günlerdeki Başbakanı Yorgo Papandreu da ayakta el pençe divan duruyor. Boynunu bükmüş, mahzun, şefkate muhtaç bir yüz ifadesiyle hem de. Yunanistan'da Papandreu'yu bitiren fotoğraf bu olmuş. Halk affetmemiş, siyasetten silmiş.
Bana hiç yabancı gelmedi o fotoğraf.
13 yıl önce bizde de çok vardı benzerleri.
ABD Başkanları koltuğa gömülmüş, bacak bacak üstüne atmış durumda... Bizimkiler de el pençe divan ayakta... Mahsun mahsun bakıyorduk, boyun eğiyorduk. 70 cente muhtaçtık, dileniyorduk. Avrupa'nın en küçük ülkelerinden Lüksemburg'dan bir milyon dolar yardım gelince zurna çalıp bayram ediyorduk. "Kurtulduk" diyorduk.
Çocukluğumu hatırlıyorum... Türkiye Cumhuriyeti Devleti kampanya yapıyordu. "Çocuklarımızı sağlıklı besleyeceğiz" diye. İlkokullarda bize süt içiriyordu her sabah. O sütler Amerika'dan geliyordu.
Yoksula yardım olarak hem de SÜT TOZU halinde... Askerlerimize Kore savaşı döneminden kalma Amerikan sığır etleri buzhanelerde saklanarak yediriliyordu.
Maalesef balık hafızalıyız, çok çabuk unutuyoruz her şeyi. Hortumlanan bankaları, batan şirketleri, işsiz kalan, sokağa atılan milyonları, benzin kuyruklarını, gazyağı kuyruklarını...
Bir tane sana yağını bile kuyrukta alabiliyorduk. Cebinden bir dolar çıkan soluğu karakolda alıyordu. Türk parasını koruma kanununa muhalefetten mahkemeye çıkarılıyordu. Bizi soyanlar soyuyor, bununla da yetinmeyip birbirimize düşürüp, kırdırıyor daha daha soyuyordu.
Muhtaç hale getirip istedikleri gibi yönetiyorlardı. Yönetimde tıkandıklarında da "Bizim çocuklar" dediklerine darbe yaptırıyorlardı.
Yıllarca EL-PENÇE divandık.
Yunanistan eski Başbakanı Papandreu'yu Merkel karşısında boynu bükükler kulübüne sokan olay, PARADOR'ların ülke soygunu ve devlet koridorlarında dolanıp ülkeyi yöneten IMF temsilcileriydi.
Zaten Yazboz programında konuğumuz olan dünyaca ünlü Amerikalı gazeteci William Engdal da "Papandreu ailesi CIA mensubu" diyordu. Rahmetli Ecevit de iktidara geldiğinde bizim MİT'in maaşlarını CIA'dan geldiğini öğrenince şaşkına dönmüştü. Ne zaman ki göbek bağlarını kesmeye, diklenmeye başladık durum değişti. Artık boyun bükmüyor, biz de bacak bacak üstüne atıyor, hatta daha da ileri gidip oyun kurucu oluyorduk. Elimizde tepsiyle servisçi garson değildik artık. İşte bu birilerini fazlasıyla rahatsız ediyor. Onun için her yerden, her türlü enstrüman ve işbirlikçilerle saldırıyorlar. Hatta ne yapacaklarını şaşırıp APTALLAŞIYORLAR.
Son olarak dün Amerikan Foreing Affairs Dergisi gösterdi bu aptallığı. Gitti biriyle röportaj yaptı. O uzman, işbilen, büyük analiste "IŞİD'e Türkiye yardım ediyor" dedirtti. Ve sayfalarından bunu gururla yayınladı. Görüşlerine başvurdukları o uzman, işbilir, büyük analist, binlerce çocuğu öldüren KATİL ESAD'dı. Katille yatan şaşı kalkar. İşte böyle aptallaşacak kadar bir Türkiye düşmanlığı içindeler. Çünkü karşılarında ENSEYE TOKAT giden ve boyun büken bir Türkiye yok artık. ABD'de CFR diye İsrail'in çıkarları doğrultusunda dünya politikalarını kontrol altında tutmak isteyen bir kurum var. Yahudi Walter Lipman kurdu CFR'yi. Bütün gelirleri baronlardan geliyor. JP Morgan, Cornegie vakfı, Rockfeller ve İsrail aşığı finans kuruluşları para yağdırıyor. ABD Dış İşleri Bakanları genelde hep bu kurumdan eğitilmiş kişiler içinden çıkıyor. İşte KATİL ESAD'ı adam yerine koyup, ondan Türkiye aleyhine demeç alan Foreing Affairs dergisinin yolu da bu İsrail aşığı CFR ile kesişiyor.
Çünkü dergi, CFR'nin dünya kamuoyunu şekillendirme ve yönetme aracı.
Papandreu ailesinin üyesi YORGO gibi boynumuz bükmemizi istiyorlar. El-Pençe divan pozu vermemizi bekliyorlar. Dik durduğumuzu görünce de KATİLLER'le üzerimize geliyorlar. Çünkü yeryüzündeki her türlü ÇAKAL onlar için bükülecek boyna dayanacak bir silahtır!!!